Soru bundan ibaret değil. Yani sorunun çözümü, İsrail'in 15 gündür sürdürdüğü katliamı durdurması ile son bulacak değil.
İsrail'in kuruluşuna giden süreç ve 1948'den bugüne takip ettiği strateji, o kadar iyi hesap edilmiş ve sabırla, ısrarla uygulamaya konulmuş ki, bu sürecin yarattığı işgal vasatına çözüm bulmak da o nispette iyi hesap edilmiş adımlar içermeli.
En başta şunu akıldan tutmak önemli; İsrail için çözümsüzlük bizatihi bir strateji...
İsrail bugünlere, masaya gelebilecek hiçbir çözüm önerisine sıcak bakmayarak, hiçbir anlaşmanın altına imza atmayarak erişti.
Böylece kendi içindeki farklı sesleri bastırmayı, bir zamanlar Siyonizme karşı olanları bile bir şekilde ikna etmeyi başardı.
"Holokost'u hatırlama"nın Yahudiliğin 11. emri mesabesine getirilmesi yetmedi. Anti-semitizmi canlı tutacak bir vasata ihtiyacı vardı Siyonist ideolojinin.
Bunun için dindar bir Yahudi olmaya gerek yoktu.
İsrail devleti de zaten Siyonist milliyetçilik fikri üzerine kuruldu. Ve İsrail devletinin Filistin topraklarındaki işgal girişimlerinin yarattığı nefret ve çatışma, anti-semitizmin İsrail emellerine hizmet etmesini sağlar hale geldi.
19. YY'ın sonlarında başlayan Siyonist örgütlenmeler, bir taraftan Avrupa'daki Yahudi düşmanlığını beslerken bir taraftan da Filistin üzerinde çalışmalara başlamıştı.
Osmanlı'nın bölgeden çekilmesinden 1948'e kadar geçen sürede, Yahudi toplumun örgütlülüğüne, ABD ve İngiltere'nin İsrail devletinin kurulması fikri etrafında nasıl ikna edildiklerine ve buna mukabil Arap toplumunun dağınıklığına bakıldığında kimin amacına ulaşacağını tahmin etmek pek de güç değildi.
Sonrası için de aynı şeyi söylemek mümkün. Kurulduğu andan itibaren buna tepki koyan Arap devletlerinin Filistin halkının yanında olmaktan çok kendi çıkarlarını öncelemeleri savaşlarda mağlup olmalarına, galip olduklarında bile yine İsrail'in kazandığı bir sonuca sebep oldu.
Ya Sovyetlerin ya ABD'nin yörüngesinde olmayı mecbur kılan Soğuk Savaş döneminden sonra ise İsrail büsbütün rahatladı.
Artık sadece ABD vardı ve ABD de zaten İsrail'e koşulsuz tam destek veriyordu.
Bölgedeki devletler de kendi menfaatleri için ABD ile iyi geçinmek dolayısıyla, İsrail'in "yerleşimci" adı altında yürüttüğü işgal stratejisine sessiz kalmak mecburiyetindeydi. İsrail'in katliamlarına göstermelik kınamalarla yetindi.
Mevcut konjonktür çok da değişmiş değil. Her ne kadar artık tek kutuplu değil çok kutuplu bir dünya var denilse de o çok kutuplar tek başlarında ne aksiyon alabiliyor ne de caydırıcı bir güç mesabesindeler.
Sorumuza geri dönelim; hal böyle iken bu katliamı, soykırımı kim durduracak ve katliam bugün sonra erse bile bunun kalıcı bir çözüme dönüşmesi nasıl mümkün olacak?
Zor olsa da imkansız değil;
İslam ülkeleri bugüne kadar ne yaptılarsa tersini yapacaklar.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olarak Hakan Fidan Cumhurbaşkanı Erdoğan adına ilk günden bu yana devrede ve bölgedeki tüm aktörlere görüşüyor.
Yapmaya çalıştığı tam da bu, bugüne kadar ABD'nin şantajına mahkum hissederek İsrail'in karakolluğunu yapma zilletini yaşayan ülkelere "Birlikte hareket edersek iki devletli bir çözüm için garantör olabiliriz ve bunun hayata geçmesini sağlayabiliriz" diyor.
Bu büyük acıyı, bu soykırımı kalıcı çözüm için fırsata çevirebiliriz diyor.
İsrail'den, ABD'den merhamet dilenerek bu sorun çözülmez. Aradaki güç eşitsizliğini aşmanın yolu ise güçlerimizi birleştirmek.
Üstelik zaten çok büyük bir gücümüz var; Haklı olmak! Haklının yanında olmak!
Dünya kamuoyu da Filistin'in arkasında.
Silah endüstrisi, lobiler, medya tekeli ve bunların esir aldığı Batı siyasetine rağmen sokaklar hem doğuda hem batıda Filistin halkının yanında saf tutmuş durumda.
İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi, BM çatısı altındaki ülkeler iki devletli nihai çözüm için bir irade ortaya koymak suretiyle Ortadoğu'nun makus talihini de döndürecek bir adım olabilirler.
Bu İslam dünyasının onurunu kurtaran bir adım olur.
Başka iyi şeylere de kapı aralar. Bu kronik sorunu çözebilmiş olmak, mevcut yöneticilerin ve yönetimlerin tarihe geçmesini sağlar. İçerideki sorunlarını aşmalarına yardımcı olacak bir iklim geliştirir.
Bu sadece güçlü bir ihtimal değil, tek ihtimal. Bu yüzden denemekten başka çare yok.