"Saddam Hüseyin Kuveyt’i işgal etti” deyip Irak’ı bombaladılar. “Halkını eziyor” dediler, yine bombaladılar.
Afganistan’ı da “Masum sivilleri öldüren teröristleri barındırıyor” diyerek bombaladılar, hâlâ bombalıyorlar.
İsrail’in Gazze halkını katliamdan geçirmesi, minnacık çocukları bile taammüden öldürmesi karşısında ise kılları kıpırdamıyor.
Türkiye, Birleşmiş Milletler’i ve NATO’yu İsrail’e karşı askerî harekâta çağırmalı. Bu çağrıya elbette uyulmayacaktır, ama Uluslararası Toplum’un İsrail’e karşı askerî harekâtını telaffuz ederek bir tabuyu yıkmakta, böyle bir şeyi konuşulup tartışılır hale getirmekte fayda var.
“Uluslararası Toplum İsrail’in askerî unsurlarını bombalamalı” desin Türkiye. Sonra da desin ki: “Uluslararası Toplum bunu yapmayacaksa, uluslararası meselelerde hakkın-hukukun üstünlüğünü genel olarak da fiilen savunmayacaksa, yeni bir Uluslararası Toplum kurulur. Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın yerine hakka-hukuka bağlı yeni bir teşkilatın, diyelim ki Birleşmiş Ülkeler Teşkilatı’nın teşkil edilmesi için behemehal harekete geçiyoruz.”
Uzun hikâye, ama yaşanması gereken bir hikâye.
Kısa vadede yapılabilecek şeyler de var.
Mesela, İHH Başkanı Bülent Yıldırım’ın teklif ettiği şey: Filistin’i devlet olarak tanıyan İslam ülkeleri ikili anlaşmalar çerçevesinde Filistinlilere resmen silah yardımında bulunsun.
Hepimiz gibi “Artık yeter!” diyen Yıldırım, Suriye’deki devrim ordularının İsrail’e yönlendirilebileceğini de söylüyor.
Ve Mavi Marmara’nın yeniden Gazze yoluna düşebileceğini...
Ve hükümet tarafından ilan edilen “Doğu Akdeniz’de seyrüsefer özgürlüğünü koruma kararlılığı”nın gereği olarak Mavi Marmara’ya savaş gemilerinin eşlik etmesi gerektiğini, bunlara yönelik bir İsrail saldırısının savaş anlamına geleceğini...
Radikal sözler.
Gazze halkına uygulanan korkunç ötesi şiddetle, vaziyetin dehşetengizliğiyle gayet mütenasip sözler ama.
***
Bülent Yıldırım deyince...
Güya Türkiyeli Yahudileri hedef göstermiş Bülent Yıldırım.
Antisemitik mesajlar vermiş falan filan.
Yuh olsun bu tezviratı yayanlara!
O Bülent Yıldırım ki “Gazze ahalisi Yahudi olsaydı ve Müslümanların zulmüne uğrasaydı onların da yardımına koşardık” diyen adam.
Şimdi de şunu diyor: İsrail’in çağrısı üzerine Siyonist işgal ordusuna ve Gazze katliamına katılan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Yahudiler bedel ödeyecek. Onlara tepkimiz Yahudiliklerinden değil katliama destek verişlerinden. Aynı tepkiyi İsrail yanlısı Hıristiyanlara ve Müslümanlara da gösteriyoruz. İsrail zulmünün yanında yer alan ister Yahudi olsun ister Hıristiyan ister Müslüman, hiç fark etmez, hepsi muarızımızdır. İsrail zulmüne karşı çıkanlar ise ister Müslüman ister Hıristiyan ister Yahudi, hepsi müttefikimizdir.
Bu mesajdan antisemitizm çıkaranlara aferin! Büyük başarı!
Ha, Bülent Yıldırım’ın “bedel ödeyecekler” derken neyi kastettiğini de belirtelim: İHH, Mavi Marmara katliamına katıldığından şüphelenilen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları meselesini mahkemeye götürmüştü. Bu sefer de aynı şeyi yapmaktan, onlara adlî bedel ödetmekten bahsediyor Bülent Yıldırım. Ayrıca, İsrail yanlısı siyasi partilerin ödeyeceği siyasi bedellerden, İsrail yanlısı sivil toplum unsurlarının yahut cemaatlerin ödeyeceği içtimai bedellerden bahsediyor.
Maşeri vicdana tercüme oluyor kısacası.
***
Bebek kanı içen İsrail vampirini muteber bir otorite olarak gören ve fakat şu günlerde ucuz siyaset icabı Başbakan Erdoğan’ı İsrail’e gereken tepkiyi göstermemekle suçlayan malum zevata da bir çift söz:
Hadi len!