Bu haftaki 'Okuyucularla Hasbihal'de değinilecek mesajların her birisi, birbirinden ilginç. Birkaçına değinelim...
*Trabzon'dan, uluslararası siyaset konularında tahsil gördüğünü söyleyen Ali Şahingöz diyor ki: "Önceki yazılarınızda vermeye çalıştığınız mesaj, 'İsrail diye bir devlet yok, Yahudilere asırlar boyu lanetli, melun kavim diye bakan Hristiyan toplumlarla Siyonist Yahudilerin ittifakı ve onların birlikte, Müslüman coğrafyalarının kalbi mesabesinde olan Filistin'e sapladıkları ve adına İsrail adını verdikleri bir zehirli hançer var.' şeklindeydi de, biraz abartmışsınız gibi gelmişti bana.
Ama savaş demeye dilim varmıyor, 'barbarlığın en azgın şekli' olarak sergilenen Gazze'deki canavarlığın bana öğrettiklerinden anlıyorum ki, siz az bile söylemişsiniz.
Çünkü her şeyini Amerikan emperyalizmi planlamış ve bugün gelinen süreçte de saldırganlığın iplerini Amerikan Başkanı Biden'ın tuttuğu apaçık. Onun Avrupa Birliği'ndeki ve Haçlı Seferleri'nden kalma duygularla hareket eden müttefiklerinin her birisi de, aynı lafları tekrarlıyorlar. Ve Netanyahu gibi finoları ise, verilen emirleri yerine getirmekte o kadar iştahlılar ki, efendisi bile zor zapt ediyor bunları.
Bir kaç günlük ateşkes kararlarını bile Biden veriyor. Siyonist rejimin gasp ve işgali altında yıllar boyu esaret hayatı yaşayan Filistin halkının kahraman çocukları olan HAMAS direnişçilerinin o muhteşem '7 Ekim qıyâmı'ndan sonra felekleri şaşan o emperyalist güçler, hemen uçak gemilerini ve diğer bütün silahlarını ve de milyarlarca dolarlarını finolarına getirmekle yetinmediler; o dünyanın bütün liderleri Netanyahu'nun dert ortağı olduklarını sergilemek için Filistin'e koştular.
Ve sanıyorlardı ki, 1 hafta içinde Gazze'yi dümdüz edeceklerdi. Maddi olarak evet yaptılar; ama ruhi direniş açısından, beklemedikleri bir mukavemetle karşılaştılar, hastaneleri bile yerle bittikleri halde, direniş ruhu hatta dünya halklarını bile uyandırmaya başladı.
Şimdi, saldırganlara biraz rahat nefes aldırmak için 'ateşkes' uygulamasına başvurdular.
Evet, ben de sizin gibi diyorum ki, gerçekten de 'İsrail diye bir devlet yok, Amerikan emperyalizminin Ortadoğu'daki 52 eyaleti var'
Ve o HAMAS'ın direniş erlerine, yiğit Müslümanlarına selam olsun. Yıkıntıların altından henüz çıkarılamayanlarıyla sayıları 25-30 bini bulacağı tahmin edilen kurbanlarımızın 'âhh'ı, biz Müslüman halkları da daha bir uyandırıyor."
-Evet, bu Trabzon'dan yazan bu okuyucunun mesajını bu kadar özetleyebildim.
*Almanya'dan Mustafa Çırak diyor ki: "Bir karikatür gördüm, gazetelerde. Bir Siyonist İsrail subayı tepeden tırnağa silahlı Yahudi askerine, uzakta elinde taşla bekleyen çocukların üzerine saldırması için tanka binmesini emrediyor.
Asker, 'Hayır binmeyeceğim, ben ölmekten korkuyorum.' diyor.
Komutanı da ,'Senin tankın var, onların ise, ellerinde taştan başka bir şey yok.' diyor.
Yahudi askerin, 'Ama, onlar ölmekten korkmuyorlar!..' şeklindeki cevabı, Gazze'de asıl kimlerin ve niçin kaybettiklerini çok iyi açıklıyor."
*Yine Almanya'dan yazan Davud Tırmıkçı diyor ki mesajında: "Cumhurbaşkanımız Erdoğan geçen hafta buraya gelip, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'la görüşmesi sonunda, 'İsrail rejiminin işlediği bu barbarlıklar karşısında, onlara borçlu olanlar konuşamazlar.' sözü çalıştığım ve yüzlerce işçisi olan fabrikada, ekseriyeti alman olanlar da, 'Erdoğan doğru söylüyor.' diyorlar. Ama İsrail aleyhine konuşurlarsa, işlerinden atılacakları korkusuyla susuyorlar. Habernas gibi ünlü filozofların bile, Siyonist İsrail yanında saf tutunca, n'apsınlar... Onların, Amerika için savaşanlar özgürlük savaşçısıdır; karşı olanlar ise; teröristtir!' lafını ironiyle söylemeleri bile yetiyor."
*İzmir'de, Tıbbiye okuyan Şirin Pekmezci ise, "Dünya Müslümanları niye bir şey yapamıyor?' sorusu halk arasında her yerde duyuluyor. 'Müslüman ülkelerin ve halkların başındaki kukla ve İslam düşmanı rejim ve kadrolar def olunca, bu modern Moğol İstilası da bertaraf olur inşallah" diyor.