Galatasaray sezona beklenenden iyi başladı. 4 maçta 10 puan hiç de fena değil. Takımda önemli eksiklerin olduğunu da göz önünde bulundurursak, Cim-Bom’da gidişatın kısmen iyi olduğunu söyleyebiliriz.
Galatasaray bu sezon özellikle iç sahada fazla sıkıntı çekmeyecek gibi görünüyor. Deplasman maçları için aynı rahatlıkta konuşamayacağım. Rakibin geriye fazla yaslanmadığı ve ileriye biraz daha fazla çıktığı maçlarda savunma zaafları Cim-Bom’un başına iş açar.
Bruma, Sneijder ve Tolga’nın orta sahadaki performanslarının vasatın altına düşmediği maçlarda Galatasaray sahadan istediği sonuçları alarak ayrılacaktır. Bu oyuncular topun Galatasaray’da daha fazla kalmasını sağlayarak olumlu işler yapıyor. Yalnız gol konusunda fazla iyi değiller. Eksikleri bir hayli fazla.
Burada devreye giren Eren Derdiyok’un performansı çok önemli. Podolski’nin sakatlığı nedeniyle oynamadığı dönemde 4 maçta 4 gollü başlangıca şapka çıkartılır. Galatasaray deyim yerindeyse Eren’in sırtına bindi gidiyor.
Eren Derdiyok uzun boyu ile zaten kafa toplarında çok iyi. Ama mükemmel koordinasyonu ile daha farklı gollere de imza atabilecek bir oyuncu. Nitekim bunu Çaykur Rizespor maçındaki röveşata vuruşuyla gösterdi. Ama Allah korusun, ya Eren’e bir şey olur ve bir kaç maç oynayamazsa ne olacak?
Ayrıca, Eren’in çok iyi savunulduğu maçlar da çıkacaktır. O zaman Teknik Direktör Riekerink takımın gol atacağı bir sistemi, bir oyuncuyu ortaya çıkarmak zorundadır.
Sinan Gümüş bu alternatif olabilir mi? Bunu gerçekleştirmek Jan Olde Riekerink’in elinde.
Selçuk İnan’a bir parantez açmamız lazım. Kaptan, bu sezon 4 maç geride kaldı, hala ortada yok. Penaltı bile atmaktan aciz durumda. Halbuki iyi bir Selçuk sahada olsa Tolga, Sneijder ve Bruma’nın da performansları artacak. Sonuç olarak Galatasaray bu zirve yarışında en önemli aktörlerden birisi olacak. Ama yarışı nereye kadar sürdürecek, nasıl bitirecek onu da orta saha ile Eren Derdiyok’un performansları belirleyecek.