Çin’in Uygur bölgesinde yaşananlara dair Türk medyasından çok fazla ses çıkmıyor. Önce insanlara oruç tutmak yasaklandı. Sonra 18 kişi polis tarafından öldürüldü.
En son bir festival düzenlendiği, insanların zorla o festivale katılmasının sağlandığı ve zorla içki içmelerinin istendiği haberleri geldi.
Alt alta yazılınca sorunun sadece İslam dünyasını ilgilendirildiği düşünülebilir oysa bu bir insan hakları sorunu.
***
Oruç tutmayana dayak ya da dizi setine baskın haberlerini yapıp da bu haberleri görmemek olmaz. Niye diyeceksiniz sebebi çok basit.
İçinde bulunduğumuz çağ insanlara inançları ve hatta inançsızlıkları nedeniyle baskı yapılmasını en azından teoride kabul etmiyor.
En azından bu noktada kişisel hak ve özgürlükler devreye giriyor.
İster ateist ol ister katı laik fark etmez, insan haklarına saygı duyuyorsan bu olanlara karşı çıkman gerekir.
***
Türkiye’de Bosna’da yaşanan insanlık suçunu sadece Refah Partisi meseleyle alakalı diye bir süre görmezden gelenler olmuştu.
Filistin sorunu ve El Fetih’in direnişi 1970’lerde devrimcilerin ana gündem maddesiydi.
Sonra Hamas dönemi geldi, bir zamanlar Filistin davasını en hararetle savunanlar olan biteni görmezden gelmeye başladılar.
Öznelere bakarak tutarlı olamaz insan. Fiil masum insanların öldürülmesi, özneye bakarak, yok Hamas’lı yok El Fetih üyesi diye karar verilmez, tutum alınmaz.
En azından insan vicdanı kaldırmaz bu davranışı.
***
Örnekleri ister Çin’den verelim ister Arakan ister Afrika’da bir başka noktadan.
Eğer insanlar ibadet etmek istedikleri için öldürülüyor ya da hangi dinden olursa olsun baskı görüyorlarsa ortada bir sorun var demektir.
Mesela İslamiyet ya da Hristiyanlık meselesi değil insan hakları meselesidir.