Hiç uzun lafa girmeden, ortasından gireceğim konuya! Osmanlı Devleti gibi muazzam bir medeniyetin bayraktarlığının çöktürülmesindeki niyetin, İslam coğrafyasının yerini boşaltarak kontrole alındığını daha net anlamamız lazım.
Âlem-i İslam’ın mihenk taşı olan Anadolu Müslümanlığı ile haçlı zihniyetin kurgulanmış oyununu bozabilecek yapıları, tarihten aldığımız referanslarda görebilmeliyiz. FETÖ terör örgütünün esas gayesinin İngiliz Amerikan ittifakı tarafından, neden devreye sokulduğunu idrak etmemiz şarttır. Birinci Dünya Savaşı’ndaki tüm kaybettiklerimizi, buna göre analiz etmemiz lazım. Anadolu Müslümanlığının mayasını bozmak için FETÖ devreye girdi. Afganistan’dan, Hindistan’dan, Semerkant’tan, Buhara ve Tebriz’den, Allah'ın dostu büyük şahsiyetlerin Anadolu’ya gelmesini, buraya mayalanmasını derinden okuyabilmemiz şarttır.
Endülüs sonrası tüm İslam âlimlerinin Anadolu'ya odaklanmalarının boşuna olmadığını önemli bir olay olarak okursak, Anadolu Müslümanlığının anlamını kavramış oluruz. Dikkat kesilmeniz şarttır! Aracılık ve yeni nesil arabuluculuk çözümlerini araştırmamız, analiz etmemiz gerekli ki, işte tam da bu noktada, İslam zıttı unsurların, İslam adına devreye girmesi gerekirdi.
Tarih derslerindeki Timur Han gibi, İslam yolcusu büyüklerimizin yeniden tanımı, derslerde büyük Hakanların savaşını doğru okutturmak, basit sıradan olay olarak görülmemelidir.
Yetiştirilecek insanların, din âlimlerinin çıktığı nokta hayatidir. İstanbul; İslami kurumsal yapımız olan hilafet enstitüsünün merkezidir. Bunu yazarken derdim, sistem değişikliği polemiğine girmek hiç değil. Derdim başkadır. Bu büyük oyunun görülmesi ve ona göre açıklanmasına dikkat çekmektir, derdim. “Haçlı zihniyete karşı bir şey yapamayız” diyen inanışlara bir sözüm yok. Benim sözüm, kurulu düzene rağmen Allah'a sonuna kadar teslimatı olanlara. Anadolu'ya yönelik saldırıları, bu coğrafyadan çıkan düşman sesleri, hatta gazetecilik kılıf ile olumsuz raporlar verip Türkiye'yi küçük düşürenler dâhil, Anadolu’dan yükselecek İslam bayraktarlığına yöneltmek, tüm girişimlerin bu oyunun parçası olduğunu unutmayalım. Almanlara Mektuplar, Anadolu'dan farklı yollar kullanan unsurların, en iyi yekûn hepsinin esas gayesi budur. Anadolu Müslümanlığı kaybederse ki; kaybetmeyeceğinden, zaferi tadacağından hiç kuşkum yok. Lakin hedeflenen budur, üzerinde durduğum konu budur, kaybederse tüm büyük İslam Medeniyetinin kaybedeceğini akıllarımıza iyice sokmamız lazım. İslam’ın kurumsal tüm enstrümanları, İngiliz kılıflı aktörlere teslim edildi. Buna; İran, Suudi ve FETÖ de dâhil olmak üzere, tüm İslam adına kullanılan aktörler dâhildir.
Tam da bu durumdan dolayı, Osmanlı bakiyesi topraklarda yetiştirilen din âlimleri ile bu gün İngilizlerin kontrolünde olan dini merkezlerde yetiştirilen din âlimlerine daha farklı gözle bakmamız lazım. Neden Anadolu merkezli, din âlimleri yetiştirmeye kalkmadım. Veya buna neden izin verilmedi. Dünü irdelemek yerine veya dünün hatalarını görmezden gelmek yerine, yeni sözlerin söylenmesi lazım olduğunu düşünmemiz şarttır. Bizim neden din âlimlerimizin ittifakını oluşturan bir mekanizma yoktur. Çok soru var çok! Ama tek cevap var. Sorunu çözecek odağın merkezin adıdır ANADOLU... Bence sıra bizde! Ecdadın yaptıkları ile övünmeyi severim, lakin bahtiyar olmamız için ecdadın yaptıklarına benzer uğurun ötesini gören adımların atılmasına tanıklık ve iştirak etmemiz geleceğimize ilgili çok ama çok ehemmiyetlidir. Dünkü haçlı seferlerinin daha ağırı ve daha kanlısına şahitlik etmekteyiz. Neyi bekliyoruz? Ne zaman gerçekleri göreceğiz Güzel Anadolu’m?