İslam'a karşı Batı'nın Doğu'ya egemen olma savaşları
27 Aralık 2021 Pazartesi
Haçlı Seferleri her ne kadar Hıristiyan inancının bir ürünü olarak bilinse de, gerçekte birçok farklı bir temel üzerine inşa edilmişti. Avrupa'nın yoksulluk ve sefalet içinde çırpındığı bir devirde, Doğu'nun göz kamaştırıcı gizemi, zenginlikleri Avrupa'nın feodal derebeylerini ve krallar başta olmak üzere Kilise'yi büyülemişti.
Batı'nın Doğu'ya hakim olma tutkusunun başlangıcı 1095 yılının Kasım ayında, Papa II. Urban'ın başkanlığında ve 300 din adamının katılımıyla gerçekleşen Clermont Konseyi ile olacaktı. Bu konseyde Hıristiyan dünyası adına radikal kararlar alındı. Bunların içinde en çarpıcı olanı, o döneme kadar Hristiyanlığa egemen olan barışçı doktrin terk edilecekti.
Papa II. Urban farklı sınıfsal topluluklardan gelen kalabalık önünde Hıristiyanların kendi aralarında çekişme ve savaşı bırakmalarını isteyecek, zengin yoksul, soylu, köylü herkesi tek bayrak altında birleşmeye ve kutsal toprakları Müslümanların elinden kurtarmak için savaşa çağıracaktı. Ona göre bu bir kutsal savaştı ki yüz yıllar boyunca sürecekti. Nitekim George W. Bush, ABD'nin Irak saldırısına Kutsal Savaş diyecek, sonra da ağzından kaçtığını söyleyip özür dileyecekti!
Papa II. Urban'ın bu çağrısı tarihin akışını etkileyecekti ve kısa sürede hem profesyonel askerlerin hem de sıradan insanların katıldığı dev bir ordu oluştu. Haçlılar bütün köyleri, kasabaları yakıp yıktılar, şehirleri talan ettiler.
Aguiles'li Raymond bu seferi şöyle anlatıyordu:
"Yaraya neşter vurmamız gerekiyordu. Bu cılk yaranın adı İslam'dı. Önce erkekleri öldürdük; cinsel organlarını kesip bir torbaya koyduk. Çocukların, kadınların organlarını da ayrı torbalara... Vatikan erkek organları için beş, kadın için üç, çocuk içinse 2 altın ödeyecekti. Torbalar dolunca Vatikan'ın kapısına bırakıp geri çekildik. Kısa bir süre sonra rahipler çıkıp torbaları aldı... Yarım saat sonra kapı tekrar açıldı ve bu kez içi altın dolu torbalar kapıya bırakıldı... Bu iş yaklaşık 3 saat sürdü. Koskoca bir çuval dolusu altın olmuştu."
Hristiyan vahşeti bitmek bilmiyordu:
"Temmuz 1099'da Kudüs ele geçirildi. ...Kutsal kentin tüm nüfusu kılıçtan geçirildi. Yahudiler, Müslümanlar, erkek, kadın ve çocuk toplam 70 bin kişi üç gün süren bir soykırımda yok edildi. Askerler ayak bileklerine kadar yükselen bir kan gölünün içinde yürüdü, sokaklarda gezen atlıların üzeri kandan kıpkızıl oldu..."
İşte tarihte Birinci Haçlı Savaşı olarak adlandırılan bu yıllar 1099'da Kudüs'ün düşmesi ve yaklaşık 460 yıldır Müslümanları egemenliğinde olan toprakların Hıristiyanlığın eline geçmesiyle noktalandı. Haçlılar kendilerine Kudüs'ü başkent yapıp ta sınırları Filistin'den Antakya'ya kadar uzanan bir Latin Krallığı kurdu. Bundan sonra Haçlıların Ortadoğu'da tutunabilme mücadelesi başlayacaktı. Bu krallık 20 yıl kadar yaşadı ve 1118 yılında tarih sahnesinden çekildi...