Bağımlılık çeşitlerinin gitgide arttığı günümüzde iş bağımlılığı kavramı da sıkça gündeme gelmektedir. Sağlıklı bir çalışma hayatı ile çok çalışma ve iş bağımlılığı arasında ince bir çizgi vardır. Özellikle son 30 yılda teknolojinin de gelişimiyle sistemin insandan insanın da sistemden beklentileri artmış durumdadır. Bu gerçeğe kişilerin beklentileri karşılayamama kaygısı da ilave olduğunda bir iş bağımlılığı noktasına kolaylıkla gelinebiliyor. Artık insanlar sevdikleri işleri seçmekte özgür hissedemiyorlar. Çünkü sistem ve toplum onlara “para kazanabileceğin ve beklentileri karşılayabileceğin bir iş bul” dayatmasını yapıyor. Bu dayatma işe bağımlılığın kaynağı oluyor. Aile, eş, çocuk ve arkadaş ilişkileri bozuluyor. Huzurlu bir hayat için çalışan insanoğlu çalıştığı için huzursuz olma noktasına geliyor. İşte iş bağımlıları bu paradoksa düşmüş ve iş-özel yaşam dengelerini kaybetmiş kişilerdir. Nerede duracaklarını kestiremezler ve sistemin çarkına kapılıp giderler. Sevdiklerine ve kendilerine ayırdıkları zamanı bir kayıp gibi görürler. Bu kısır döngüden çıkamadıkları takdirde sağlıklarını kaybederler ve onu sevenleri de kendilerini de mutsuz ederler.
İş bağımlılığının belirtileri nelerdir?
-Sosyal ilişkilerin bozulması,
-Evliliğin bozulması
-Günlük hayat düzeninin bozulması,
-Kişinin kendisine zaman ayırmaması,
-Depresyon, tükenmişlik, kaygı
-Sürekli kaybetme ve iflas korkusu
-Huzursuzluk,
-Bitkinlik,
-Çabuk yorulma
-Stres temelli sağlık sorunları,
-Hataya tahammülsüzlüğün artması
-Hata yapma oranın artması
-Dikkat ve konsantrasyonun zayıflaması
-Tatile gidildiğinde huzursuz olunması
-İşten uzaklaşıldığında kötü hissetme
Neler Yapılmalı?
-İş-özel yaşam dengesi kurmak önemlidir. Kişiler çoğu zaman bunu tek başlarına yapamazlar. O zaman bir danışmanlık almaları gerekebilir.
-Ruh sağlığı uzmanları iş bağımlılığının sebepleri ve işe yapılan duygusal yatırımları tespit ederek giderilmesinde yardımcı olabilirler
-İş dışında geçirilen zamanda iş düşünülmemeli.
-İşe gelirken, eve giderken ve molalarda mutlaka aileyle ya da arkadaşlarla bağlantı kurulmalıdır. Bu kişinin güvende hissetmesini sağlayacaktır.
-Sosyal planları aksatacak görevlere hayır demeyi öğrenebilmek gerekir. Zordur, ama bir kere adım atıldı mı gerisi gelir.
-Spora ya da hobilere vakit ayırabilmeli. Çoğu insanın günlük programında bunlar yoktur. Bunu bir iş gibi planlamak gerekir.
-Planlama ve organizasyon yeteneklerini geliştirerek zamanı ve enerjiyi iyi kullanmak mümkündür. Kişi eğlenceye ve sosyal hayata zaman ayırarak da etkili ve verimli çalışılabileceğini kavramalıdır.
-İletişim ve paylaşım rahatlatıcı etkiyle kişiyi stresten koruyabilir.
-Sosyal sorumluluk aktiviteleri de rahatlatıcı aktivitelerdir. Yardım eden yardım almış gibi olur.
-Hata yapmanın işin sonu olduğu fikrinden uzaklaşmalı. Bilakis hatalar iyi değerlendirildiğinde işleri geliştiren unsurlar olurlar.