10-15 Eylül tarihlerinde 30.su düzenlenen İskenderiye Akdeniz Ülkeleri Film Festivali’ne, Yunus Emre Enstitüsü’nün davetiyle, Türk Sinemasının 100. Yılı üzerine düzenlenen programda konuşmacı olarak katıldım. Sinemamızın ünlü oyuncularından Engin Çağlar’ın da uluslararası yarışmada jüri üyesi olarak bulunduğu festivalde, En İyi Film ödülünü Tunus’tan Nejib Belkadhi’nin Bastardo adlı filmi kazandı. Aralarında İtalya’dan Luciano Sovena, Slovenya’dan Katarina Resek, Yunanistan’dan Alexandra Anthony, Mısır’dan Sümeyye el-Khashab, Tunus’tan Dorra Zarrouk ve Fransa’dan Patrick Dumont’un bulunduğu jürinin tercihiyle, En İyi Yönetmen ödülünü Slovenya’dan Goran Vojnoviç’in Chefurs Raus!, En İyi Senaryo ve Erkek Oyuncu ödülünü Fas’tan Hişam Ayouch’un Ateşler, Sanatsal Başarı ödülünü Suriye’den Muhammed Malas’ın Şam’a Merdiven, En İyi Kadın Oyuncu ödülünü Tunus filmi Bastardo, Jüri Özel ödülünü Lübnan’dan C. Ighniades, J. Beyrouthy, M. Abdulkerim, N. Beşara, S. Habir, T. Korkmaz ve Z. Mekki’nin Boşluk, En İyi İlk Film ödülünü de Mısır’dan Muhammed Nadir’in Aşktan Sonra adlı çalışmalar aldı. Uzun metraj yarışmaya Asasız Musa filmiyle katılan Aydın Orak’ın bulunduğu kısa film yarışması jürisi de, Filistin’den Nora el-Şerif’in eseri İsmail’i En İyi Kısa Film ödülüne layık gördü.
Yurtdışında ülkemizdeki yabancı kültür merkezlerinin gördüğü işlevi görmesi amaçlanan Yunus Emre kültür merkezlerinin İskenderiye şubesi müdürü Mustafa Aydoğdu, son derece gayretli çabalarıyla bizi özenli bir şekilde ağırlarken, merkezin değerli personeli de bu yıl çok ilgi gören Türkçe kurslarının yeni dönemine hazırlanıyorlardı. İskenderiye başkonsolosumuz sayın Serdar Belentepe, iki ülke arasında işbirliğini kolaylaştırıcı çalışmalarını yürütmektedir. Festivalin davetlisi olarak İskenderiye’de bulunan Kahire Yunus Emre Kültür Merkezi müdürü, yine çok azimkar ve özellikle festival organizasyonuyla insani ilişkileri çok başarılı bir şekilde yürüten Süleyman Sezer de etkinliğin önemli bir parçasını tamamlıyordu. Türk sinema seyircisinin Mısır sinemasından ünlü oyuncu Ferid Şevki’yle oynadığı filmleriyle yakından tanıdığı Engin Çağlar, sinemada kırkbeş yıllık kariyerinin verdiği tecrübeyle 100. yılında Türk sinemasıyla ilgili yaptığımız oturumda, kendi oyunculuk tecrübesi, Ferid Şevki’yle yaşadığı neşeli hatıralar, Mısır sinemasının kurulmasında önemli katkıları bulunan Türk sinemacı Vedat Örfi Bengü gibi önemli bilgiler sundu. Geniş katılımlı bir dinleyici kitlesiyle ilgiyle izlenen oturumdan sonra dinleyiciler özellikle iki ülke sineması arasındaki ilişkilere değinen sorular yöneltip yorumlar yaptılar. Akşam da Yunus Emre Kültür Merkezi’nin verdiği resepsiyon, İskenderiye valisinin de katılımıyla festivalin renkli etkinliklerinden biri oldu.
Organizasyonun biraz düzensiz olduğu festivaldeki diğer bölümlere baktığımızda, onur konuğu Fransa, Cezayir Sinemasına Bir Bakış, Alain Resnais, Mısır sinemasından Şafi Shalaby, ve Charlie Chaplin gibi önemli sinema buluşmalarına tanık olduk. Güzel bir tesadüf olarak da, kadim kütüphaneden esinle bugün son derece modern bir şekilde kurulan ve açık sistemle faaliyet gösteren, öğrencilerin çok ilgi gösterdiği İskenderiye Kütüphanesi’nde yer alan sergilerden biri de ünlü yönetmen Şadi Abdusselam’a ait kişisel eşya ve çalışmalardı. Aynı zamanda senarist, kostüm ve set tasarımcısı olan yönetmenin filmlerine ait kendi el çizimleri, tabloları ve kütüphanesi de sergilenenler arasındaydı. İskenderiye, tarihin derinliklerine giden kadim kültür ve medeniyet safhalarının verdiği esintiyle, yakın tarihte özellikle Avrupa’dan gelen istila ve kültürel kolonyalizmle bugün biraz dağınıklaşmış bir zihniyet formasyonu görüntüsü sunuyor.