Hayatımızın ilk beş yılında oluşan değerlerimizin işimizdeki mutluluğumuzu ya da mutsuzluğumuzu belirlediğini biliyor muydunuz? Değerler sistemi ile mesleki mutluluk arasındaki ilişkiyi ortaya çıkaran ekip anlatıyor.
İyilikseverlik, uyumlu olma, kendini yönetme ya da paylaşımcılık... Sahip olduğumuz değerlerin mesleklerimizde mutlu ya da mutsuz olmamızı belirleyen temel etmen olduğu fikrinden yola çıkılarak geliştirilen proje, günümüz gençlerinin ileride yaptıkları işten keyif almalarını sağlayacak veriler sunuyor. Çünkü 30’unu geçen hemen herkes kariyerinde yeniliklere gidiyor. Mesleğini yapmaktan memnun olmayan birçok yetişkin hayatını ‘mutsuz çalışanlar’ olarak sürdürüyor. Günümüz gençliğinin de ileride böyle bir sorun yaşamaması için Sola Unitas Akademi çatısı altında İzotomi adıyla proje geliştiren bir grup öğretmen, uzman ve akademisyen, gençlerin mutlu birer çalışan olabilmesi için hangi mesleğe uygun olduklarını fark etmelerine yarayan bir test geliştirdi.
İLGİLER DEĞİŞEBİLİYOR
60 meslek grubundan yaklaşık 1700 kişi üzerinde yapılan ve mesleklerinden memnuniyet düzeylerini ölçen anketin sonuçları üzerinden geliştirilen proje, henüz çocukluk çağında oturan değerler sistemimimizin mesleki mutluluğumuzu belirleyen temel etmen olduğu görüşüne dayanıyor. İzotomi projesinin lideri Umut Kısa, aynı zamanda Bilgi Üniversitesi’nde doktora çalışmalarına devam eden ve uluslararası geçerliliğe sahip koçluk belgelerine sahip bir isim. Kısa, sözlerine “Meslek seçiminde daha çok ilgi, beceri ve yetenek konuları dikkate alınıyordu. Biz buna değerleri ekledik. Çünkü bizi biz yapan değerlerimiz. Beceri ya da ilgi alanlarımız değişiyor ama değerlerimizde bu değişim çok az. Çünkü yüzde 70’lik kısmı, hayatımızın ilk 3-5 yılında oturmuş oluyor” diye başlıyor. Bu nedenle çeşitli meslek gruplarına bir anket yaparak sahip oldukları değerlerin işlerindeki memnuniyet düzeyini nasıl etkilediğine bakmak istemişler.
RAPOR HAZIRLANIYOR
Sonuçlar hayli şaşırtıcı olmuş:“Yaklaşık bir buçuk yıl önce başladığımız anket çalışması kısa bir süre önce tamamlandı. Marangozdan bilgisayar mühendisine, itfaiyeciden tasarımcıya, su tesisatçısından pilota 60 meslekten 1700 kişiye ulaştık. Anket sorularında çalışanların değerlerini tespite yönelik sorular vardı. Buna göre benzer değerlere sahip olanlar o işte mutlu ya da mutsuz oluyor. Sonuçları uluslararası bir dergide yayınlatma hedefimiz var. Çünkü bu çalışmayı tüm dünyaya yaymak istiyoruz.”
Ankette, çalışanların mutlu ya da mutsuzluğunun belirlenmesinde ‘kurallara uyma-uyumlu olma, geleneksellik, iyilikseverlik, evrensellik-evrenselcilik, kendi kendini yönetme, uyarılma, Hedonizm (hazcılık), başarma, güç ve güvenlik’ değerlerini ölçen sorular bulunuyor. Ancak cevaplarla ortaya konan değerler sistemi daha da genişliyor. Keşfetme, paylaşımcılık, özgürlük ve doğa sevgisi de değerlere eklenebiliyor. Bu çalışmanın ortaya koyduğu verilerle geliştirilen testin, gençlerin de ileride yapmaktan keyif alacakları meslekleri belirlemede yardımcı olduğunu belirten Umut Kısa, “Testi 15 yaşını tamamlamış gençlere yapmak daha uygun. O yaşta değerlerimiz iyice oturmuş oluyor. Testin ardından öğrenci ile bire bir görüşmeler yaparak değerlerini, isteklerini, becerilerini, güçlü ve zayıf yanlarını ortaya koyan bir rapor hazırlıyoruz. Raporda değerler haritasına uygun meslekler de sıralanıyor” diye bilgi veriyor.
Kendi öyküleri de gençlere örnek
PROJE ekibinde yer alan profesyonel koçluk sertifikasına sahip Tülin Danışman, ODTÜ’de kimya, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde çevre mühendisliği eğitimi almasına, uzunca süre yöneticilik yapmasına karşın öğrenci koçluğunu tercih etmiş. Gençlerin kendilerini tanımada eksik olduğunu anlatarak, şunları söylüyor:
“Çocuklar değer kavramını bilmiyor. Güçlü yönlerinin farkında değiller, becerilerinden haberleri yok. Beceri denince söyledikleri, futbol ya da basketbol. Farkındalığı olan çocukların bile anne babalarından gelen ‘Sen zekisin, bunu yapabilirsin’ gibi değerlendirmeleri kabul ettiğini gördük. Anne babalara herkes tavsiye veriyor. Bu nedenle ‘şunu yapın, bunu yapın’ demek istemiyorum. Ancak çocuklarına yardımcı olmak için yapabilecekleri tek şey onları dinlemek ve koşulsuzca sevmek.”
Projenin direktörlüğünü yapan Psikolog Ceren Yalın halen, ABD’deki Tufts Üniversitesi’nde çocuk çalışmaları ve insan gelişimi alanında doktora çalışmalarına devam ediyor. Önceki yıllarda, sosyal psikolojinin kurucularından sayılan Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı ile birlikte de çalışan Yalın, ebeveynlerin çocuklarına özerklik tanıma ve onlarla ilişkide olma yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Uzun yıllar pazarlama alanında çalışmasına karşın 30’undan sonra meslek değiştiren Ebru Biçici de ekipte yer alan isimlerden biri, “Gençlerin mutlu olacakları işleri yapmalarının ne kadar önemli olduğunu ben kendi hayatımdan biliyorum” diyor.
PİLOT, İNŞAAT MÜHENDİSİ, YAZAR VE GAZETECİ ÇOK MUTLU
Anket sonuçları, çalışanların genel olarak mesleklerinden memnun olduğunu gösteriyor. Katılımcıların yüzde 45’i ‘memnunum’, yüzde 27’si ‘çok memnunum’ cevabını vermiş. ‘Memnun değilim’ diyenlerin oranı yüzde 13 olurken hiç memnun olmayanlar da yüzde 3’lük dilimi oluşturuyor.
Mesleğinden mutlu olanların başında ise tasarımcılar geliyor. Tasarımcıların yüzde 70’e yakını mesleklerinden memnun. Bu kişilerde ‘evrensellik, yaratıcılık, keşfetmek, doğa dostu, macera, özgürlük ve eşitlik’ değerlerinin yüksek olduğunu anlatan Umut Kısa, “Mutlu tasarımcılar maddi güce önem vermiyor. Ancak takdir edilme beslentisi içindeler” diyor.
Özgürlük ve yaratıcılık değeri yüksek olan kişiler bunları gösterebilecekleri bir meslek edindiklerinde mutlu oluyor. Yapılan ankete göre “en mutlu meslek” sahipleri şöyle sıralanıyor: “Tasarımcı, pilot, insan kaynakları yöneticisi, inşaat mühendisi, müzisyen, gazeteci, fotoğraf sanatçısı, akademisyen, yazar, bilgi işlem uzmanı.”
İtfaiyeciler de ankette yer alan meslek gruplarından. Ankete göre itfaiyecilerin yüzde 80’i meslek seçimlerinden çok memnun. Bu durumu değerlendiren Kısa, “Mutlu itfaiyecilerde güven, risk almama ve kurallara uyma gibi uyumlu olma değerleri yüksek çıkıyor. Paraya verdikleri değer ise düşük görünüyor.”
“Peki en mutsuzlar kim?” sorusunun cevabını Umut Kısa’dan dinleyelim:
“EN MUTSUZ MESLEK GRUBU AVUKATLAR. Ankete katılan avukatlardan yüzde 64’ü mesleğinden memnun olmadığını ya da hiç memnun olmadığını söylemiş. Mutsuz avukatlarda ‘yaratıcılık, eşitlik, özgürlük, eğlence, kendini yönetme ve başarılı olma’ değerlerinin çok yüksek olduğu görülüyor. Mutlu olan avukatlarda da bu değerler düşük. Onlarda da gelenekçilik, güç ve güven değerleri yüksek.”
MESLEKLERİN MUTSUZLUK sıralaması ise şöyle:
“Avukat, mali müşavir, sosyolog, bankacı, sigortacı, satış elemanı, finans uzmanı, bilgisayar mühendisi, sekreter ve iç mimar.”