Bazen filmler gerçek hayattan bazen de gerçekler filmlerden esinlenir ya, James Bond meğer bir esinlenmeymiş... National Geographic’de haftasonu Mis-x dosyasını seyrettim. Dosyanın özeti şu, Amerikalılar Nazi kamplarında esir olan subaylarına yardım etmek için özel bir ekip kuruyorlar... Bu ekip Cenevre Antlaşması’ndan faydalanarak aileleri adına esir subaylara paketler yolluyor. İçinde pusula olan düğme, fırça içine saklanmış alıcı parçaları... Sonra BBC devreye giriyor. Haberlerde bir zil sesiyle şifreli metinler okunuyor... Planlar tam anlamıyla başarıya ulaşmıyor ve savaştan sonra Amerika Cenevre Ant-laşması ve savaş esirlerinin statüsüyle ilgili değişiklik olmasın diye tüm arşivleri yakıyor. Bu belgesel yıllar sonra hayatta kalanların anlatımlarıyla çekilmiş. İlginç bir çalışma ve harika canlandırmalar vardı...
Aman Seda
24’ün başarılı ekran yüzlerinden Seda Selek canlı yayında ufak bir rahatsızlık geçirdi. Son yılların en sıcak gününde, spot ışıkları altında olur böyle şeyler, Seda iyi, geçmişler olsun... Eskiden “her genç kızın rüyası Zetina dikiş makinası” diye bir reklam sloganı vardı, son yıllarda da her genç kızın rüyası ekranda haber okumak... Gözüktüğü kadar kolay bir iş değildir bu aslında... Gece nöbetleri, bayram nöbetleri, haftasonu nöbetleri... Erkeklerde de durum aynıdır ama kadın spikerlerin saçı, makyajı çok daha uzun sürer. Bitti mi derseniz bitmedi, spikerler sadece önlerine konulan metinleri okumazlar, son dakikalarda rejiden kulaklarına fısıldanan bir ya da birkaç cümleyle muhabir ya da telefon bağlantıları yapılıncaya kadar yayın çevirmek zorundadır. Bu da iyi bir genel kültür ve devamlı haber takibi gerektirir. Evet bu piyasada sadece güzel ya da sadece torpilli olduğu için ekranda spikercilik oynayanlar da var ama ne yapalım, gözde her meslekte durum böyle...
Anlamsız geldi
Cnn-Türk pazartesi günü CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap ile röportaj yaptı.
Röportajın başında ve sonunda salonun ilk kez Cnn-Türk’te ekrana geldiği vurgulandı. Bu kadar vurguya ne gerek var acaba?
Sonuçta boş bir salon, ilk girmek önemliyse bile bir kere söylemek yeterli bence...