Bolu Kartalkaya'daki otel yangını içimizi öyle yaktı ki Türkiye'nin, yakın coğrafyanın ve dünyanın gündemini göz görmez oldu. Elimiz kolumuz kalkmıyor. Karne alıp kar tatili yapmaya koşan çocukların, çocuklarını sevindirmek, ödüllendirmek için Kartalkaya planı yapan anne babaların hikayeleri yüklerimizi dağlıyor.
Çocuklar çok korkmuş olmalı. Anne babaların yaşadığı çaresizliği, çocuklarını korumak için camdan aşağıya atmak zorunda kalışlarını, son nefeslerine tanık oluşlarını, teslim oluşlarını... Tahayyül etmek de ifade etmek de zor.
Geride kalan aileler ve sevenler için de çok zor bir imtihan. Allah kolaylaştırsın. Allah kaybettiğimiz kardeşlerimize ve evlatlarımıza merhametiyle muamele etsin, kalanlara sabırlar versin inşallah. Yaralı kurtulanlar için acil şifalar diliyorum. Türkiye'nin başı sağ olsun.
SAÇMALIKLAR, İHMALLER...
Kartal Grand Otel'deki yangının bir faciaya dönüşmesine bir dizi ihmalin, kusurun, vurdumduymazlığın, düşüncesizliğin, liyakatsizliğin, açgözlülüğün sebep olduğu anlaşılıyor.
Otelin acil durumlarda hayat kurtaracak altyapısının olmadığı, göstermelik olduğu, bir nedenle işlemediği tanıkların ifadeleriyle ortaya çıktı. Duman detektörünün, yangın alarmının, otomatik söndürme sisteminin olmadığı ya da çalışmadığını söylediler. Kimse yangın merdivenini bulamamış. Yangın söndürme tüpünü kullanamamış.
Yangını faciaya çeviren bir diğer sebep binanın bir yamaca kurulmuş olmasıydı. İtfaiye araçları otelin o cephesine ulaşmadı bu nedenle. On saat yandı o cephe.
Bir diğeri binanın dışı ve içi lambri denilen ahşap malzemeyle dekore edilmişti. Bu tercihin ateşin yayılım hızını artırdığına şüphe yok...
Bina dışında olması gereken yangın merdiveni içerdeymiş ayrıca! Bu ne saçmalık, öyle değil mi? Ama benzer saçmalıkların pek çok yerde olduğunu da biliyoruz aslında. Yangın merdivenini ahşaptan yapanından tutun da acil çıkış kapısına kilit vuranlara kadar bir dizi ahmaklık hala var. Birkaç yıl önce eve tadilata gelen usta "insanların dairelerindeki yangın merdivenine açılan acil çıkış kapısını estetik bulmayıp ahşap doğrama kapılarla değiştirdiğini söylemişti de şaşıp kalmıştım.
İHMAL EDENİN CANINA OKUMALIYIZ
Evdeki ahmaklığı denetleyecek merci yok ama işletmeler ruhsatlarla, yeterlilik belgeleriyle, düzenli denetimlerle mütemadiyen kontrol ediliyor. Tabii oldukları kanunlar nizamlar var.
Hal böyleyken cinayete teşebbüse varan ihmaller, kusurlar, vurdumduymazlıklar nasıl oluyor da olabiliyor, öyle değil mi?
Olmamalı oysa. Öyle bir yaptırımlar silsilesi uygulanmalı ki en açgözlü sermayedar, en pis çıkarcı işletmeci bile çekinmeli, titremeli, eli bu ucuzluğa kötülüğe gidememeli.
6331 SAYILI KANUN HAYATA GEÇİYOR MU?
Üstelik bunun standardı belli. Mevzuatı var. 2012'de yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası bu tür insan eliyle, ihmaliyle, kusuruyla meydana gelen kazaların, faciaların önüne geçmek için çıkarılmış, devrim niteliğinde bir kanundu. Çıktığında devrim niteliğinde deniyor, Avrupa standardının da üstünde olduğu söyleniyordu. Gerektikçe üzerinde değişiklikler, güncellemeler de yapılıyordur illa.
Lakin kanunun hayata geçmesinde birinci belirleyici izinler ve denetimler. Kanun sahada ne kadar sağlıklı yürütülüyor, yürütmeyenler nerelerde arkasından dolanıyor buna bakmak, sorgulamak, gerekirse yeniden kurgulamak zorundayız.
Savsaklayan varsa –ki var, her facianın arkasından bunlar çıkıyor çünkü- canına okumalıyız.
GRAND KARTAL'A İZİNLERİ KİM VERDİ?
Grand Kartal Otel'deki yangının gece üçte mutfakta çıktığı ve mutfağa özel bir yangın tertibatı bulunmadığı için hızla yayıldığı bulgusu en güçlü bulgu şu anda.
Böyle bir mutfağa nasıl oluyor da yeterlilik belgesi veriliyor? Otel belli ki baştan aşağıya dökülüyormuş. Yoksa bu kadar büyük bir çaresizlik ve kayıp yaşanmazdı. Bu otel bu halde nasıl misafir kabul edebildi?
İlk gün acıya saygıdan sebep facianın sorumluları faslı pek fazla konuşulmadı ama konuşulması şart. 1978 tarihli otelin yapı ruhsatından, düzenli yapılması gereken denetimlerden her kim ise sorumlu partisine bağlantılarına bakılmadan yargılanmalı.
Yasalar yönetmelikler belli. Boşluk varsa, yetki karmaşası varsa bu alanlar da bir başka facia yaşanmadan hemen düzeltilmeli.
TANJU ÖZCAN'IN TORPİLLİ KUZENİNE VERDİĞİ YETKİ
Mevcut belediye mevzuatı konaklama tesislerinin yangın yeterlilik denetimini ilgili ilin belediyesinin itfaiye müdürlüğünü sorumlu tutmuş. Her ne kadar Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan biz sorumlu değiliz dese de güncel belgeler kendisini yalanlıyor.
Nitekim facianın yaşandığı Grand Kartal Otel'e 02.01.2025 tarihinde Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü yeni açılacak kafe-restoran için yeterlilik belgesi vermiş. İmzayı da Tanju Özcan'ın İtfaiye Müdürü olarak atadığı dayısının oğlu Sedat Gülener atmış! Özcan-Gülener isimleri CHP genel merkezinin tam da "liyakat, liyakat" diye haykırdığı bir dönemde afişe olmuş, "kuzen torpili" epey tartışılmıştı.
Bu tür berbat, liyakatsiz torpillerden sebep işte bir facia daha yaşandı. İlk değildi. Evet sorumlular üçer beşer içeri alınıyor, sorgulanıyor, yargılanacaklar ama giden gittikten, ocaklara, yüreklere ateş düştükten sonra ne fayda!
UZMANI GÜÇLENDİR, TOPLUMU BİLGİLENDİR
Sebepleri ortadan kaldırmalıyız artık.
Mevzuata uyulması için denetim ve yaptırım işini çok ama çok ciddiye almalıyız. İhmallere, kusurlara, sonra bakarızlara fırsat vermemek için yapılması gereken birkaç şey var.
İlki şu. 6331 sayılı kanunun uygulanmasını sağlamakla yükümlü İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanlarının statüsünü güçlendirmek gerekiyor. Uzmanlar o iş yerini 7/24 denetleyip eksiği gediği kusuru raporlayıp iş yeri sahibini uyarmakla görevli lakin mevcut statüleri buna ne kadar el veriyor? Patronun canını sıkacak, yeni masraflar çıkaracak uyarıları yapmak uzman o işyerinde "personel" iken, maaşını o patrondan alıyor iken ne kadar mümkün olacak? Bu açıdan İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanlarının elini güçlendirmek gerek.
Yapılabilecek bir diğer şey tüm toplumun farkındalığının artması. Gençlerin, çocukların, herkesin bilgilendirilmesi hem hepimizi bu tür facialara karşı hazırlıklı kılacak hem de ihmalkar yahut düpedüz açgözlü ve vurdumduymaz işyeri sahiplerini ıslah edecek, mevzuata uymayı mecbur edecektir.