30.04.2015 tarihinde, İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete’ de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
İş güvenliği uzmanlarının tehlike sınıflarına ve çalışan sayısına göre belirlenen çalışma sürelerinde ve iş güvenliği uzmanlarının tehlike bildirim yükümlülüğü olmakla birlikte önemli değişiklikler yapılmıştır.
İş güvenliği uzmanlarının tehlike sınıflarına ve çalışan sayısına göre belirtilen çalışma süreleri, 01/01/2016 tarihinden geçerli olmak üzere; iş güvenliği uzmanları, görevlerini yerine getirmek için aşağıda belirtilen sürelerde görev yapacaklardır.
1) Az tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 10 dakika.
2) Tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 20 dakika.
3) Çok tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 40 dakika.
Az tehlikeli sınıfta yer alan 1.000 ve daha fazla çalışanı olan işyerlerinde her 1.000 çalışan için tam gün çalışacak en az bir iş güvenliği uzmanı görevlendirilecektir. Çalışan sayısının 1.000 sayısının tam katlarından fazla olması durumunda geriye kalan çalışan sayısı göz önünde bulundurularak belirtilen kriterlere uygun yeteri kadar iş güvenliği uzmanı ek olarak görevlendirilecektir.
Tehlikeli sınıfta yer 500 ve daha fazla çalışanı olan işyerlerinde her 500 çalışan için tam gün çalışacak en az bir iş güvenliği uzmanı görevlendirilir. Çalışan sayısının 500 sayısının tam katlarından fazla olması durumunda geriye kalan çalışan sayısı göz önünde bulundurularak belirtilen kriterlere uygun yeteri kadar iş güvenliği uzmanı ek olarak görevlendirilir.
Çok tehlikeli sınıfta yer alan 250 ve daha fazla çalışanı olan işyerlerinde her 250 çalışan için tam gün çalışacak en az bir iş güvenliği uzmanı görevlendirilir. Çalışan sayısının 250 sayısının tam katlarından fazla olması durumunda geriye kalan çalışan sayısı göz önünde bulundurularak belirtilen kriterlere uygun yeteri kadar iş güvenliği uzmanı ek olarak görevlendirilecektir.
Buna göre;
Az tehlikeli işyerlerinde 2.000 çalışan için tam gün çalışacak iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi gerekirken bu sayı 1.000 çalışan üzerinden,
Tehlikeli işyerinde 1.500 çalışan için tam gün çalışacak iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi gerekirken bu sayı 500 çalışan üzerinden,
Çok tehlikeli işyerinde 1.000 çalışan için tam gün çalışacak iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi gerekirken bu sayı 250 çalışan üzerinden esas alınacaktır.
Değişiklik ile birlikte;
İş güvenliği uzmanlarının çalışma süreleri,
Az tehlikeli sınıfta yer alanlarda çalışan başına 6 dakika dan 10 dakika ya,
Tehlikeli sınıfta yer alanlarda çalışan başına 8 dakikadan dan 20 dakika ya,
Çok tehlikeli sınıfta yer alanlarda çalışan başına 12 dakikadan 40 dakika ya çıkarılmıştır. Burada özellikle belirtmekte fayda var, hesap kitap yapılmadan, esnafın, sanayicinin durumu düşünülmeden süre uzatımı doğru değil. Burada sadece inşaat ve maden ocakları gibi işyerleri için bu süreler öngörülseydi anlaşılırdı, ama yapılan işlere bakılmadan işyerinde iş güvenliği uzmanı çalışma sürelerinin 4 kata yakın bir düzeyde artırılmasını anlamak mümkün değildir. Sistemi daha sağlıklı ve bakanlığın sahadaki çözüm ortakları ile görüşerek kurmak gerekiyor.
İş güvenliği uzmanlarının fazla çalışması
Birden fazla işyeri ile kısmi süreli iş sözleşmesi yapıldığı takdirde bu işyerleri arasında yolda geçen süreler haftalık kanuni çalışma süresinden sayılmaz.
İş güvenliği uzmanları, işverene yazılı olarak bildirilen iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirlerden acil durdurma gerektiren haller ile yangın, patlama, göçme, kimyasal sızıntı gibi hayati tehlike arz edenleri, belirlenecek makul bir süre içinde işveren tarafından yerine getirilmemesi hâlinde, işyerinin bağlı bulunduğu Çalışma Ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne yazılı olarak bildirmekle yükümlü olacaklardır. İş güvenliği uzmanının, işverenin gerekli önlemleri almaması halinde eskiden Bakanlığa bildirmesi düzenlemesi mevcut iken, bunun yerine Çalışma ve İş Kurumuna bildirim getirilmiştir.
İş Güvenliği uzmanına yardımcı olmak üzere işyerinde iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip işyeri çalışanları arasından görevlendirme yapabilir.
Ermeni Kızı Kürt Annesi
Önceki gün AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adaylığım nedeniyle Adıyaman Dernekler Federasyonu (ADIFED) ziyaret ettim. Buradan, değerli hemşehrilerimin yoğun destek ve ilgilerine teşekkür ediyorum.
Adıyaman Dernekler Federasyonu’nda Adıyaman’lı hemşehrim Hamit Peker abimizin yazdığı ve ilgi çekici bir başlık ile bizi karşılayan ‘Ermeni Kızı Kürt Annesi’ kitabını inceledim. Tam da Ermenilerin 100. Yıl iddialarını cevaplar nitelik Anadolu insanının mertliğini ele alıyor Hamit Peker.
Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu’ nda üst makamlara yükselip, sanatta dahi ün yaptığını belirtiyor. Bu durum Osmanlı’ ya karşı Ermenileri ayaklandırmak isteyen kimselerin “Osmanlı bitecek ve Ermenistan kurulacak” vaatlerini sıralamasına yol açıyor. Ermeni gruplar, çok sayıda eylem gerçekleştiriyor, köy baskınları ve ayaklanma eylemlerinde bulunuyor. Bunun üzerine Meclis-i Mebusan 1915 tarihinde Ermeni Tehcir’i yapılmasına karar veriyor. “Kararı sevinçle karşılayan iki grup vardı. Birinci grup Ermenilerden oluşuyordu. Bu grupta olanların sevinç sebebi belliydi. Bu karar Ermeniler üzerinde büyük baskı yapacak ve bu baskı sonucunda isyan başlayacaktı. İsyanın sonucunda bağımsız ‘Büyük Ermenistan’ kurulacaktı. “Çok güvendikleri emperyal güçler de yardım ederek, işlerini kolaylaştıracaklardı. İkinci grup ise Türklerden oluşuyordu. Onların düşüncesi de şu yöndeydi: Osmanlı’ ya ihanet eden Ermeniler bu tehciri hak etmişlerdi. Her iki grubun sevinç sebebi farklıydı ama sonucu aynıydı. Her iki grup da belki kendi düşüncelerinde haklıydılar veya değillerdi.”
Amaçlar her ne olursa olsun tehcir sırasında, zaten otorite sorunu bulunan Osmanlı, yolların güvenliğini sağlayamıyor ve Ermeniler yol şartlarındaki zorluklara, savaş nedeniyle ertafa korku salan eşkıya baskınlarına ve zalim ağaların zulmüne uğruyor ve telef oluyor.
Tam bu sırada Türklerin merhametini görüyor Ermeniler, birçok insanı himayesine alıyor, evleniyor ve kurtarıyor.
Hamit Peker’ in bu kitabı da bu öykülerden birini anlatıyor.
Mutlaka okunması ve okutulması gereken bir eser.