İnsan dediğin canlının bir dayanma gücü vardır ve insan o sınırları test etmeyi sever. 45 yıl önce Hawaii’de de aynısı oldu.
Amerikan Deniz Kuvvetleri’nde görevli bir subay ve eşi, bisiklet, koşu ve yüzme dallarını birleştiren bir yarışma fikrini ortaya attı. Fikrin gelişmesi biraz zaman aldı ve ilk yarışma 1978’de, fikrin doğduğu yerde başladı.
Son yarışma haftaya bugün, Ironman 70.3 adıyla Antalya’da yapılacak. Tahminen pazar bültenlerinde de bol bol görüntü izleyeceğiz o yarıştan...
***
Yarış dediğime bakmayın aslında daha ötesi bir işten söz ediyoruz. Önce 1.9 kilometre yüzecek yarışmacılar.
Sonra 90 kilometre bisiklete binecekler. Ardından da 21.1 kilometre koşacaklar. Rakamların mil halleri de küsuratlı o yüzden çok üzerinde durmaya gerek yok.
Kesin olan yarışmanın fizik kadar mental dayanıklılık da gerektirdiği... Beynin isyan eden kaslara hükmü...
Bilim programları yok bizim televizyonlarımızda aslında başlı başına önemli bir konudur bu....
***
Antalya’daki yarışmayı duyurmak adına internette dolaşan videoyu beğendiğimi söyleyemem. Viral mantığında amatör çekimler vardır ama yine de daha iyisini kolaylıkla yapmak mümkündü.
Ancak Antalya ve marka şehir olmak adına mutlaka yazmam gerekenler var. 25 Ekim’de bu yarışma var ya, hemen ardından 15-16 Kasım’da G-20 Zirvesi var.
17 Kasım’da Piyano Festivali yapılacak ve o biter bitmez de ertelenen Altın Portakal Film Festivali başlayacak. Sonra Nisan-Ekim 2016 tarihleri arasında Antalya Expo var.
İstanbul dahil çok az şehir böyle bir etkinlik takvimine sahiptir aslında.
Peki biz Antalya’ya dair ne haberler okuduk bu yaz, gerileyen turizm sektörü, Rusya’daki krizin vurduğu emlak piyasası ve benzerlerini...
Kendi marka şehrine böyle davranan kaç ülke vardır acaba?
***
Antalya’da kurulu üniversite sayısını bilen kaç gazeteci vardır acaba?
Ya da şehrin üniversite sınavlarındaki başarı sıralamasına dair kaç kişi cümle kurabilir?
Bu arada Milli Eğitim o sıralamayı yeniden açıklasa çok iyi olur ama o da bir başka yazı konusu.
Antalya giderek bir Iron Şehir haline gelmeye başladı. Sosyal dokusundan, ekonomisine, eğitim durumundan, tarımdaki nüfusuna kadar konuşulması gereken bir sürü yanı var. Yeri geldiği için hatırlatayım dedim....