"Başarsalardı Humeyni gibi ülkeye getirilip halife edasıyla Akın İpekçi denilen vatan haininin Ankara'da yaptırdığı saraya yerleştirilecekti."
Bu sözler 15 Temmuz sonrası vatan haini gizli kardinal Fethullah Gülen için söylenen sözlerdi.
Planları buydu ama başaramadılar.
Tuzak ellerinde patladı.
Ülkemizde başaramadılar ama başardıkları ülkeler vardı.
İşte bunlardan biri
İran...
Evet tuzak İran'da tuttu ve İran'ın Fethullahı Humeyni büyük bir şaşa ile başkent Tahran'a getirildi.
İran Muamması...
Son zamanlarda İran çok konuşuluyor.
İran içinde İsrail ve Amerika ile gizli iş birliği içinde olan bir yapının varlığı hep tartışılıyor.
Ben de İran içinde böyle bir yapının var olduğuna inanan ve bunu ilk dillendirenlerdenim.
Evet İran içinde devletin iliklerine kadar işlemiş bir FETÖ yapısı var ve bu yapı devletin tüm birimlerine sızmış durumda.
Hal böyle olunca da İran'ın 15 Temmuz'u Humeyni'nin ülkeye getirildiği tarih midir sorusunu sormadan edemiyorsunuz.
Hiç şüpheniz olmasın...
Nasıl ki Türkiye'de FETÖ, Irak'ta Kesnizani, Pakistan'da Ül Kadiri gibi Amerika'nın desteklediği terör örgütleri varsa İran'da da yine Amerika'nın desteklediği adı konmamış bir yapı elbette var.
İran'ın İsrail ile Amerika ile kayıkçı kavgasını, danışıklı döğüşünü başka nasıl açıklarsınız.
İran'ın Siyonist İsrail, şeytan Amerika ile savaşıyorum masalıyla Irak ve Suriye'de yüzbinlerce Müslümanı gözlerini oyarak, akıl almaz işkencelerle katletmesini başka nasıl izah edebilirsiniz.
Aynı mezhep ve aynı dinden olmasına rağmen, üstelik nüfusunun yarısı Azerbaycan Türkü iken Karabağ Savaşında Azerbaycan'la savaşan Ermenistan'ı desteklemesini başka nasıl izah edersiniz.
Oyun Değişmiyor...
Şer odağı, fitne yatağı aynı olunca, şeytan aynı şeytan olunca maalesef oyun değişmiyor.
Türkiye'de de olsanız İran'da da olsanız benzer süreci yaşıyor, aynı senaryoyu seyrediyorsunuz.
Fethullah Gülen denilen vatan haini Pensilvanya'da beslendi, yetiştirildi, Humeyni denilen Fransa'da.
Fethullah Gülen'i Amerikan istihbaratı besledi, Humeyni'yi ise Fransız istihbaratı.
Fethullah Gülen'in vaaz kasetlerini CIA dağıttı, Humeyni'nin vaaz kasetlerini ise Fransız İstihbaratı.
İkisinin arasındaki tek fark Gülen'in tuzağı elinde patladı, Humeyni'nin tuzağı ise işledi.
Rollü Verildi.
İlginçtir, ülkemiz içinde art niyetli olmayan bazı odaklar İran'da FETÖ benzeri bir varlığın olma ihtimalini kavramakta zorlanıyor, böyle bir olasılığı yok sayıyorlar.
Oysa Türkiye'de işleyen paralel yapı İran'da neden işlemesin, böylesi bir oluşum İran'da neden zemin bulamasın.
Bahsetmiş olduğumuz bu yapı pekâlâ İran'da da işleyebilir, o ülkede de kendine alan bulabilir.
Bu mantıkla bakıldığında Humeyni'nin gelişine İran'ın 15 Temmuz'u diyebiliriz.
Peki Amaç Ne...
İran darbesinde amaç çok netti.
Darbe başarılı olunca İran'ın da yapması gerekenler belirlendi ve İran bu görevlerle yüklendi.
İşte İran'ın bugüne kadar harfiyen uyguladığı o görevlerden birkaçı;
Ortadoğu'da ülkeler arası dostluk, komşuluk ilişkilerini engellemek.
Mezhep ayrışmasını yayarak İslam dünyasını bölmek.
İslam İşbirliği Teşkilatının çalışmasını engellemek.
Batı ile savaşıyormuş gibi yaparak coğrafyanın gazını almak.
Bütün bunları yaşıyor muyuz?
Elbette...
Olan bitene baksanıza...