Azerbaycan'ın son 44 günlük Vatan savaşı döneminde ve sonrasında kamuoyunda İran ile ilgili yaklaşımlar hiç olumlu olmadı. Gerçi İran Ermenistan'a desteğini hiç bir zaman gizlemiyordu. Lakin buna rağmen Azerbaycan içine yönelik antipropagandalarını mezhep kozu üzerinden kendi etki ajanları ağzı ile hep devam ettiriyordu. İran medyasının analizlerine haberlerine bakıldığında nasıl kin beslediklerini ve son savaş sürecinde nasıl yayın politikaları yürütüldüğünü açıktan görebiliyorsunuz. Özellikle Türkiye faktörü üzerine yıllardır nasıl düşmanca algı oluşturulduğunu ise, yalıngözle bakılırsa anlıyorsunuz. Azerbaycan'a sınır bölgelere televizyonları üzerinden ürettikleri propaganda içerikli yayın anlayışıyla ise, İran'ın Azerbaycan kamuoyunu nasıl provoke ettiğini ve nasıl yönlendirme gücüne sahip olduğuna kanaat getiriyoruz.
Son Karabağ'ı kurtarma operasyonu ile bölgede genel olarak birçoğu kalıplaşmış bakış açısı kökten değişmiş oldu.
Türkiye aleyhine çalıştırılan makine hüsrana uğradı. Eğer bu savaşa kadar Türkiye sevgisi halkın Turancı, milliyetçi ve Türk İslam ülküsünü benimseyen kesimini kapsıyorduysa, 44 günlük savaş sonrası tüm hesaplar suya düştü. Halkın neredeyse tamamında Türkiye bağı İran Rusya ABD Avrupa eğilim ve algı senaryolarına rağmen oluştu.
Tabii ki İran için bu beklenen fotoğraf değildi. Çünkü mezhep politikaları üzerinden İran etkisinde olan kesimlerde öyle algı hakimdi ki, neredeyse halkın etnik kimliği Türk değil Farsi olarak tanımlanmaktaydı.
Evet maalesef Azerbaycan sosyolojisi farklı eğilimlerin elinde kolay oynatılan mümkün zemine dönüşmüştü. Neden mi çünkü fonlanan medya siyaset ve STK'lar vardır. Halen de varlar. Tabii ki burada dolaşan büyük güçlerin yerel aktörleri de birbiri ile savaşıyordu.
İran'ı 44 günlük savaş sonrası fonladığı çevreler de savunamadı. Tabii ki mezhep kozu hep kullanıldı ve kullanılmaktadır.
Simdi durum değiştirme çabasına başvurmuş gözükmektedir İran.
Siyasi iktidar değişimi ile birlikte yeniden İran'ın olumsuz imajını düzeltme gayretlerini açıktan görmeye başladık.
İran'ın dini lideri ve çevresinin Azerbaycan lehinde beyanlarda bulunması süreci de tam da bu döneme denk gelmektedir.
Şeyhülislam Paşazade'nin Karabağ savaşında oranın dini liderinin fetvasının önemli rol oynadığına dair beyanı, Azerbaycan kamuoyunda ciddi rahatsızlık nedeni oldu. Tabii ki konjonktürel olarak İran'ın durumu düzeltmeye gayret etmesi ve günah keçisi olarak Ruhani yönetimi hedef gösterilmesi güzel gelişmedir. En azından Türkiye ve Azerbaycan' in teklif ettiği bölgesel istikrar için 6'lı platform için gereklidir. Diğer taraftan İran için Türkiye'ye Azerbaycan'da bu boyutta bağlılık ve sevginin oluşumu hayal kırıklığıdır. Ama başka taraftan bakılırsa Azerbaycan içinde oluşan İsrail sevgisi de İran için olumsuz tablodur.
Bu durumda kamuoyunu yeniden oluşturma ihtiyacı hissediyor İran. Yeni siyasi iktidarı ile birlikte İran yeniden süreç belirliyor.
Ve sahneye Azerbaycan kamuoyunu yeniden şekillendirsin diye yerel siyaset medya STK temsilcileri aktörlerini meydana çıkardı. Özellikle milliyetçi görünümlü medya STK unsurları üzerinden dolaylı ve bir başka algı yenileme gayretini görmekteyiz.
Rusya içindeki mesela Dugin gibi isimlerin de konuşmalarına bakılırsa bu çabanın tek başına İran çabası olmadığını da anlamış olmaktadır. Rusya'nın Avrasyacı söylemleri ile görüntü oluşturan ama esas gayesine bakılırsa başka faktörleri görebildiğimiz Duqin İran'ın bölgede ve Azerbaycan kamuoyunda varlığının nasıl önem arz ettiğini anlatan yorumları bize Azerbaycan içerisindeki 5. kol faaliyetlerinin yelpazesini ve oradaki ittifakları da bize anlatmakta. Evet Rusya Suriye İran'dan rahatsız ama Azerbaycan içinde mezhep oyunlarına devam etmesi için İran'ın devreye girmesinden memnundur. Uzun lafın kısası Türkiye'nin Azerbaycan'la birlikte oluşturduğu bu yeni sürecin her metrekaresi boş bırakılmamalı. Ve fırsatı değerlendiren etki ajanlarının kimlerin ve hangi enstrümanlar üzerinden hareket ettiklerine iyi bakılmalı. Özellikle Türkiye yandaşlı görünüme saklanmış bazı Azerbaycan medya STK ve siyaset temsilcilerine iyi bakılmalı. İşin ilginç tarafı Rusya ve İran'ın birçoğu çabaları açıktan kendilerine bağlı kişiler tarafından yapılmıyor. İşte Türkiye taraftarı gibi gözükmek çoğu zamanlarda bu tür dolaylı faaliyetler için uygun kamufledir. O nedenle bazen kişilere olaylara detaylara bakılınca söylemler değil eylemlere amellere geçmişe bakılması hayati olabilir.