İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekiler, bir helikopter kazası sonucu hayatlarını kaybettiler.
Elbette bu elim olay; başta İran, bölgemiz, Türkiye, İslâm coğrafyası için endişe vericidir.
Tam da İsrail'in, ABD ve Avrupalı destekçilerinin himayesinde Gazze'de katliam/soykırım yaptığı günlerde böyle ölümlü bir kaza, derin komplo teorilerini de ortalığa saçıyor.
Haliyle gözler ilk şüpheliler olarak İsrail ve ABD'ye çevriliyor.
Şüphelerin yoğunlaştığı ikinci ihtimal, İran'daki iç mücadeledir. Şüphelerin İran'ın içine yönelmesinin bir sebebi de, kötü hava şartlarına rağmen nasıl olur da cumhurbaşkanı, helikoptere bindirilir?
Akıl alacak gibi değil.
Buna karar veren kimdir? Eğer İbrahim'i ise onu kim ya da kimler ikna etmiştir?
Akıncı TİHA konusu
TİHA, Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı.
Helikopterin enkazını arama çalışmaları uzun saatler alınca İran, Türkiye'den yardım talebinde bulundu.
Akıncı TİHA, Batman'dan havalanarak 1 saat 45 dakika sonra tespit ettiği ısı kaynağını, İran makamlarıyla paylaştı. Böylece enkaza ulaşıldı.
Akıncı İHA'nın FlightRadar24 uygulamasındaki görüntülerini 2,5 milyondan fazla kişi çevrim içi olarak takip etti ve insansız hava aracının taramalarının canlı akışını izledi.
Akıncı TİHA'nın başarısı çok büyüktü. Komşumuz İran'a uzatılan el, Türkiye-İran fitnesi kaynatmak isteyenlere verilen bir cevaptı aynı zamanda.
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar yaptığı açıklamada;
"Rüzgârın zaman zaman 160 km/saate ulaştığı bölgede yağış, bulut, sis, fırtına, boran gibi her türlü olumsuz hava şartının yanında engebeli dağlık arazi gibi olumsuzluklara rağmen operasyon sürdürüldü. AKINCI'yı yöneten Türk Silahlı Kuvvetleri, dağlık yükseltilerin bazılarından yalnızca 100 metre olacak şekilde uçtu ve büyük risk aldı" dedi.
Dünya basını bu başarıyı anında gördü.
Osmanlı'yı bile hatırlayanlar oldu.
İtalya'nın yüksek tirajlı gazetelerinden Corriere della Sera'da çıkan yazıda, "Akıncı, düşman hatlarının gerisine gözetleme yapmak üzere gönderilen Osmanlı savaşçıları için kullanılan kelimedir" dendi.
ABD, İngiltere, Avrupa, Çin, Rusya, Japonya, Güney Kore, Tayland, Filipinler, Avustralya, Azerbaycan, İran, Pakistan, Hindistan, Ortadoğu, İsrail, Brezilya merkezli yayın kuruluşları TİHA'nın görüntüleri ile haberler yaptılar.
Haberlerin ortak noktası, "Reisi'nin düştüğü yer ve helikopter enkazı, Türk İHA'sı tarafından bulundu" ifadesiydi.
Hazımsızlar boş durmadı
Dünya Türk TİHA'sından övgüyle bahsederken içimizdeki malum bazı kimseler, hazımsızlıklarını, hasetlerini pervasızca dillendirdiler.
Sözcü TV'de Ana Haber'i sunan Fatih Portakal, başarıyı karalamak için Türkiye'nin İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin ölümü sonrası aldığı bir günlük milli yas kararını hedef aldı. 6 Şubat depremleri sonrasında Türkiye'de yas ilan edilmediğini öne sürdü.
TV'nin kumanda masası tarafından 7 günlük yas ilan edildiği uyarısını alınca Portakal, sözünü düzeltmek zorunda kaldı.
CHP yandaşı gazeteci Nevşin Mengü, "Bizim AKINCILAR nasıl buldular? Kanadalılardan aldıkları kamera ve yazılım sistemi olduğu için buldular" ifadelerini kullandı. Dürüst bir gazeteci gibi telefon açıp Milli Savunma Bakanlığından işin doğrusunu öğrenme zahmetine bile katlanmadı.
Ertesi gün yazmak zorunda kaldı: "Dün yanlış söylemiştim "(AKINCI) üzerinde Kanadalıların yazılımı ve kamerası var" diye. Bugün düzeltmiş olayım. Bu konuda çok tepki geldi, uyardıkları için teşekkür ediyorum. 2021 yılından itibaren ASELSAN da Bayraktar da Kanada'dan sistem satın almıyor. ASELSAN'ın geliştirdiği yerli sistemi kullanıyorlar."
Can Ataklı, YouTube kanalından yaptığı açıklamada saçmaladı da saçmaladı:
"İki gündür bizim İHA'larımız buldu falan... Şimdi arkadaş bak. Kiminkiler buldu? Damadınkiler buldu. Zaten bütün olay o. Türk Savunma Sanayii değil Erdoğan'ın damadı önemli olan. O buldu. O'nun SİHA'ları. Ya git kardeşim işine."
Fatih Altaylı da "Hiçbir şekilde kasılmaya gerek yok, termal kamerası olan başka İHA'lar da var. Bir tek bizimki bulurdu, değil." dedi...
Ne derse desinler, Türkiye Yüzyılı'na yürüyen kervanı durduramazlar...