İntihar bombacılığını anlayabilmek için en az üç düzeyde değerlendirme yapmak gerekir. Bu üç düzeyin sadece ilk halkasını oluşturan intihar bombacısına bakmak bizi yanıltır. Bu düzeydeki analiz ölenin kimliğini ve motivasyonunu gösterir ama eylemin gerçek sahiplerini göstermeye yetmez.
Üç düzeyli analizin mantığı açık. Bir intihar eylemi için; intihar bombacısının bulunması, eyleme hazırlanması, eylem için zaman - yer ve hedefin belirlenmesi, eylem emrinin iletilmesi, eylem sürecinin güvenliği gibi bir dizi sürecin yönetimi gerekir. Bu süreçler bombayı patlatanın kontrolünde değil. Bu süreçlerin oluş biçimlerine dışarıdan birçok aktörün etki etmesi gayet mümkün.
Birinci düzey: Bombacının psikolojisi
İntihar bombacısının kimliği bize kişinin kendi motivasyonunu gösterir. Bombacı bu anlamda kendi inancının saf çocuğudur. Mutlak bir yanılgı içinde olsa dahi, bir keskin inançlı, kendini adayandır. Onları ruhsal hastalık kavramları ile açıklayamayız. Eylemlerini ilaç etkisi altında yaptıkları da söyleyemeyiz. İntihar eylemi, dini motivasyonlar gerekçesiyle yapıldığı kadar, ateist bombacılar tarafından milliyetçi ve ideolojik gerekçelerle de yapılır. Bombacı, inandığı ve bağlı olduğu grup adına eylem yaparak, düşman olarak bellediği kişilere zarar vermek ister.
İkinci düzey: Örgütler
Birçok örgüt intihar bombacısı yetiştiren birimlere sahip. Bu örgütlerin intihar bombası eylemlerini siyasal bir mücadelenin aracı olarak görüyor. Örneğin DAEŞ, PKK ve sol örgütlerin intihar bombacılarını hazırlayan profesyonellere sahip. Bu sebeple, intihar eylemleri ile bu örgütler arasında bağlantı kurmanın sağlam temelleri var.
Yalnız örgütlerle intihar bombası eylemi arasında ilişki kurarken, dikkat edilmesi gereken bir mesele daha var. İllegal örgütler her zaman, kendilerinin planladığı eylem süreçlerini kontrol edebilecek güce sahip olmayabilir. Çünkü içlerinde birbirleriyle mücadele halinde çoklu aktörler olabilir. Bu aktörler güç savaşı için, diğer örgütler ve devletlerle işbirliği yapabilir. Bu sebeple de bu örgütler daha büyük güçler tarafından kullanıma açık hale gelebilir.
Üçüncü düzey: Devletlerin istihbarat örgütleri
İntihar bombacısına eylem yapma emir veya hedeflerini kendi örgütünden aldığını düşünse bile, her zaman böyle değildir. Emir verme ve hedef süreçlerine örgüte sızmış istihbarat örgütlerinin elemanları karar verebilir. İstihbarat örgütleri, örgüt ile bombacı arasındaki iletişim süreçlerini kontrol ederek eylemi bizzat yönlendirebilir. Örgütlere hedef gösterip, eylem ihalesi de verebilirler. Vekalet savaşlarının bir parçası olarak “vekalet intihar bombacılığı” gayet mümkündür. Eylemi gerçekleştiren kişinin bu düzeyde olup bitenden haberi yoktur. Bu tür işler üst düzeylerde olup biter.
İstihbarat örgütlerinin veya diğer örgütlerin diğer bir etkisi de “eylem sürecinden haberdar olup süreci izleme” üzerinden olabilir. Olayın ne zaman ve nerede olacağının bilgisine sahip olup, olayın gerçekleşmesini izleyebilirler. Önlem almayıp, bilgi vermeyip, olayın oluşturacağı siyasal gelişmelerden güç devşirmeyi planlayabilirler.
Daha üst düzey oyuncular ise intihar eyleminin önceden bilgisine sahip olup, eylemlerin oluşturacağı siyasal sonuçları da hesaplayıp, kendi amaçlarına gelecek artı sonuçlar çıkarma organizasyonu bile yapabilir.
Sonuç olarak, Ankara bombacısında eylemi yapan kişinin kim olduğu belli olmasına rağmen, eylemin emir zincirini, haberdar olup izleyenleri ve olacak olanları bilip siyasal mühendislik yapanları da bilmeye ihtiyacımız var. Resime üç düzeyde bakıldığında, DAEŞ, PKK ve devletleri aynı karede görmek mümkün.