Bir tasavvurum var.
İstiyorum ki artık Müslümanlar da insanlığa hizmet eden, insanların hayatını kolaylaştıran bilimsel, teknolojik buluşlar yapsınlar.
Hastalıkları teşhis ve tedavi eden gelişmiş tıbbi araç gereçleri, ilaçları, artık Müslümanlar da bulup insanlığın hizmetine sunsunlar.
“Bu bilimsel, teknolojik buluş kime ait” diye sorulunca, insanlık alemi “O bir Müslüman’a ait” desin.
“Bu tıbbi buluş kime ait” diye sorulunca, insanlık alemi “O bir Müslüman’a ait” desin.
İnsanlığa hizmet eden, insanların hayatını kolaylaştıran bilimsel, teknolojik, tıbbi buluşları yapanların arasında Müslümanların da adı geçsin.
Çünkü insanlığa hizmet eden, insanların hayatını kolaylaştıran bilimsel, teknolojik, tıbbi buluşları yapanlar arasında Hristiyanlar, Yahudiler, Ateistler var.
Budistler, Şintoistler, Hindular var.
Ama Müslümanları ara ki bulasın.
İstiyorum ki artık bu böyle olmasın.
Maalesef şimdiye dek bindiğimiz bisikletten bindiğimiz uçağa kadar insanlığa hizmet eden, insanların hayatını kolaylaştıran buluşları Müslümanlar yapamadı.
Maalesef hastalıkları teşhis ve tedavi eden gelişmiş tıbbi araç gereçleri, baş ağrısı ilacı gibi hafif ilaçlardan kanser ilaçları gibi ağır ilaçlara kadar ilaçları, Müslümanlar bulup insanlığın hizmetine sunamadı.
Başkaları insan gibi robotlar yaparken, başkaları uzayda yaşam alanı kurarken, Müslümanlar ne yaptı?
Müslümanlar onların yaptıklarına baka kaldı.
Ve de Müslümanlar onların bulduklarını, yaptıklarını kullandı.
Yaptıkları bilimsel, tıbbi buluşlarla insanlığa hizmet edenlere, insanların hayatını kolaylaştıranlara baktığında Farabi, İbni Sina, Biruni gibi birkaç Müslüman’dan başka kimi görüyorsun?
Onların da diğer dinlere mensup olanların sayıları yanında devede kulak bile olmadıklarını görüyorsun.
Bu duruma üzülüyorsun.
Müslümanlığı yüceltmek mi istiyorsun?
Öyleyse insanlığa hizmet eden bilimsel, teknolojik, tıbbi buluşlar yapacaksın.
İnsanlığa hizmet eden bilimsel, teknolojik, tıbbi buluşlar yarışmasında sen de olacaksın.
Bunun için de bilimsel, teknolojik, tıbbi buluşlar yarışmasının en önündeki ülkelere bakacaksın.
O ülkelerin insanlarının hayatında kitabın, kütüphanenin, okuyup araştırmanın, sanatın ne kadar önemli ve öncelikli olduğunu kavrayacaksın.
Onlar gibi sen de hayatına kütüphaneyi, kitapları, okuyup araştırmayı, sanatı sokacaksın.
Yoksa günde bin kere “Benim dinim yücedir; diğerleri cücedir” demekle Müslümanlığı yüceltemezsin.
Müslüman’a Müslüman propagandası yaparak Müslümanlığı yüceltemezsin.
Günde beş vakit camiye gidip de yılda bir vakit bile kütüphaneye gitmezsen, Müslümanlığı yüceltemezsin.
Din adamına verdiğin önem kadar bilim insanına önem vermezsen, Müslümanlığı yüceltemezsin.
İstiyorum ki Müslümanlık yücelsin.
İstiyorum ki Müslümanlar insanlığa hizmet eden öyle buluşlar yapsın ki, insanlık alemi Müslümanlara imrensin.
Biliyorum ki Müslümanlığı ancak böyle yüceltirsin.
Cehaletin bataklığında debelenirsen, Müslümanlığı yüceltemezsin.
Bilim, teknoloji üreteceğine hurafe üretirsen, Müslümanlığı yüceltemezsin.
Birbirinle savaşıp birbirini yiyip tüketirsen, Müslümanlığı yüceltemezsin.
Bir Müslüman olarak önce bunu bilmelisin.