BBC haber ajansının tetikçiliğinin nasıl bir insanlık faciasıyla sonuçlandığını hep birlikte gördük... BBC'nin, Hamas'ın okullar ve hastanelerin alt kısımlarındaki tünellerde konuşlandığını duyurması sonrası geldi en son bombardıman haberi... İsrail bu çirkeflik derecesi had safhadaki medya tetikçiliğini aldı ve kendi katliam planlarına yeni bir gerekçe kılarak, hastaneyi içindekilerle birlikte yok etti...
Binlerce yerinden edilmiş Gazzeli, kadın, ihtiyar, engelli, çoluk çocuk, kediler, kuşlar Gazze'nin güneyine doğru yürümeye çalışırken, bombardıman yağmuru altında hayır kuruluşlarının açtığı hastanelere sığınıyorlar...
Gazze'de "hastaneye sığınmak' diye bir şey var. 2013'te bizler de gazeteciler olarak, bombardıman başlayınca Şifa Hastanesine sığınmıştık, ama gördük ki, Gazze'de her yer olduğu gibi Şifa Hastanesi de bombalardan nasibini almıştı. Son aldığımız haberlere göre; zaten Şifa Hastanesinin doktorları da şehit edilenler arasındaymış...
İşte yine bir bombardıman gecesi, dün gece, Gazze'nin alt üst edilmiş evlatları, bu kez bir Hristiyan yardım kuruluşunun yaptırdığı Ehli Baptist Hastanesinde İsrail tarafından havaya uçuruldular. Oysa tüm dünyada kabul edilmiş bir insancıl hukuk anlayışı var... İnsancıl hukuk, savaş sırasında temel insan haklarını korumaya yönelik etik kaideleri içeriyor. Sözgelimi, savaşlarda hastaneler havaya uçurulamaz. Tıbbi yardım konvoyları vurulmaz. Çocukların gittiği okullara fosfor bombası atılmaz. Çocuklar, ihtiyarlar, kadınlar yani siviller hedef haline getirilmezler...
Lakin İsrail bunların hiç birisine uymuyor... Her türlü kötülüğü pervasızca sergiliyor.
İnsan karşıtlığı güden bir bağnazlıkla, karşısındakileri 'insan'dan bile saymayarak, hiçbir insani adalet veya sorumluluk duygusu da hissetmeden, katil bir buldozer gibi hareket ediyor. İnsanları insandan saymayarak acımasızca katlederken, aslında kendisi insanlıktan çıkıyor. İsrail'de insan kaldı mı, diye soruyor insan ister istemez, bunca çocuğu, bebeği, hastayı, engelliyi, anneyi paramparça vurduktan sonra, kim insan kalabilir ki?
Bu bir soykırımdır. İnsanlık suçudur.
Filistin'den geriye, koskoca bir utanç kalıyor, insanlığını unutmuş bir İsrail ile insanlığı buharlaşmış bir dünya... Öldürülen her Filistinliyle, dünya biraz daha yalnızlaşıyor...
'R' harfini söyleyemediği için "Allahu Ekbey, Allahu Ekbey' diye inleyerek ölen bir küçük çocuk gördük mesela... Ağlayarak ağıt yakan gözleri kör neneler gördük Gazze gibi delik deşiktiler... Gazzeli kedileri gördük sonra, sevdikleri bebeklere veda ederken, katillerden çok daha insan olan kediler gördük... Evin kedisi, vefat eden küçük bebeğin koynuna girmeye çalışıyor, benzi solmuş, alnı parçalanmış küçük bebeği son kez öpen bir kedi... Kan çanağına dönmüş kan rengi çocuk ayakkabıları gördük... Ailelerinden 15 kişinin bombardıman enkazı altında kalarak can verdiği iki kardeşi gördük, Ömer ile Sosa, taşların arasından çıkıp el ele tutuşup hastaneye gelmişler... Ayaklarında ayakkabıları yok, parmakları parça parça, yüzlerinin tüm gülleri solmuş, dünyada kimseleri kalmamış, ülkeleri paramparça...
Gazzeli masumların acil yardıma ihtiyacı var. Yardım kuruluşlarının Gazze panolarını acilen takip ederek desteklememiz gerekiyor.
Bugün camilerimizde selalar verilecek. Bugün şehit edilen Gazzeli kardeşlerimiz için gıyabi cenaze namazları kılınacak...
Mazlumların 'ah'ları gökleri çatlatacak seviyeye ulaştığında, Allah'ın yeryüzündeki ve gökyüzündeki, görünür ve görünmez orduları vazife başına geçer der büyükler...
Ne olur geçsinler...