Hatta... Ankara Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hayrettin Türe... Ankara Hakimi Ayşe Neşe Gül... İstanbul Anadolu Hakimi Yeşim Sayıldı.. HSYK Tetkik Hakimi İdris Berber... HSYK 1. Daire Üyesi Teoman Gökçe. Uşak Başsavcı Vekili İlker Çetin... Ankara 4. Aile Mahkemesi Hakimi Yaşar Akyıldız...
Ve dahi, adını, sanını, görev yaptığı yerleri sürçü lisan ederek unuttuğumuz nice bağımsız HSYK adayları varsa yüce Rabbim onların hepiciği kazansınlar da yargımız bağımsız, hukukumuz üstün olsun, Taha Akyol büyüğümüz mutlu olsunlar İnşallah!!!
Yok. Hayır. Benim böyle bir niyaz ve temennim asla olamaz. Dahası elinizi kaldırıp böylesi bir duaya ‘İnşallah’ dediğinizde Allah’ın da gücüne gider.
Hadi Ekrem Dumanlı’nın deyimiyle söyleyelim: El insaf... El vicdan... Vallahi de, billahi de Gayretullah incinir...
Dil ucuyla değil, kalemin kağıda yazdığıyla değil, kalben Gayretullah’ı incitmek istemem. Peki, Taha Akyol’u memnun edecek bu dua kime ait?
Bizzat, Taha Akyol’un kendisine. Hakkını yemeyelim kıymetli büyüğüm Taha Akyol isim vermiyor duasında...
Her zamanki gibi mebzul miktarda AK Parti hükümetini eleştirdiği “Bağımsız yargı ve milli irade” başlıklı yazısında ortada bir HSYK savaşı olduğunu ve kendisinin de bu “savaşa” hukukun üstünlüğü penceresinden baktığının altını çizdikten sonra Akyol diyor ki:
“İnşallah bütün listeler kaybeder, bağımsız adaylardan ve listelerden, özgür kişiliğe sahip gerçek hukukçular kazanırlar.” Biliyorsunuz... 12 Ekim’de HSYK seçimleri yapılacak. Yaklaşık 14 bin hakim ve savcının kullanacağı oyla yeni HSYK oluşacak. Bir YARSAV ve YARGI SEN’in listesi var... YARSAV’ın kurucularının önemli bir kısmı paralel örgüt YARSAV’ı ele geçirdi iddiasıyla ayrıldılar. Abbas Özden YARSAV’ın paralel örgütün elinde olduğundan çok emin. Çıktığı tüm televizyon programlarında verdiği tüm mülakatlarda YARSAV Başkanı Murat Arslan’la aralarında geçen şu konuşmadan bahsediyor:
“Murat Arslan, Bülent Yücetürk, Leyla Köksal birlikte otururken Başkana hitaben dedim ki. ‘Bana yalan söyle de mutlu olayım. Bugün YARSAV’da Genel Kurul toplantısı olsa 13 yöneticiyle... Cemaat seçimi alır mı, almaz mı?’ Bana cevap olarak; ‘Seçtirir abi’ dedi. Çıksın ve bu konuşmayı yalanlasın. Şimdi çıksın desin ki, YARSAV’da cemaat etkin değil, aktif çalışan 700 üyemizin 450’sinin cemaatten olmadığını söylesin.”
Bunu söyleyen sadece Abbas Özden de değil üstelik. Yargıda Birlik Platformu’nu kuran YARSAV ve YARGI Sen’den ayrılan tüm eski üyeler aynı kanaatte.
Yani... YARSAV, YARGI SEN etiketi altında bir cemaat listesi var...
Bir de Yargıda Birlik Platformu’nun HSYK aday listesi var, ki platform üyeleri hakim ve savcıların özlük hakları, sicil affı gibi elzem konuları görüşmek üzere Başbakan Davutoğlu’nu ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı ziyaret ettikleri için ‘hükümet listesi’ diyorlar... Yani böylesi bir algı oluşturuluyor. Ben demiyorum. Yargıda Birlik Platformu üyeleri de ısrarla reddediyorlar. Neden böylesi bir platform kurduklarını, neden böyle bir platforma ihtiyaç duyulduğunu gayet güzel anlatıyorlar. YBP’nin HSYK aday tanıtım toplantısında canlı olarak tüm adaylarına imzalattıkları “etik sözleşme” dahi neyin ne olduğunun bir göstergesi. Bir manifesto niteliğindeki ‘etik sözleşme’ maalesef Taha Akyol’un bir türlü dikkatini çekemedi. Bir de Taha Akyol’un ‘inşallah kazanırlar’ dediği ‘“bağımsız adaylar” var.
İşte ben de Taha Akyol’un kazanmalarını istediği isimleri yazdım. Bir parantez açalım... Taha Akyol hem mesleki anlamda hem özelde kıymet verdiğim birisidir. Yazılarını hiç kaçırmadan okurum. Yazdıklarından beslendiğim birisidir. Fikirleri kıymetlidir. Öğreticidir. Ufuk açıcıdır. Yazdığı müddetçe kendisi takip edeceğim bir mütefekkirdir. Parantezi kapatalım... Akyol’un kazanmasını istediği isimler bunlar!
Güya ne “hükümet” kazansın ne “cemaat” kazansın, ikisi de kazanamasın, diyor değil mi? Tarafsız yargı olsun, özgür kişiliğe sahip hukukçular olsun, dediği isimlere bir bakar mısınız?
Taha Akyol, Cuma günü kaleme aldığı “Gayrimeşru sayarız!” başlıklı yazısında İbrahim Okur’a, Nesibe Özer’e ve Ahmet Hamsici’ye yönelik eleştirilerin bir itham olduğunu, kendilerine kefil olduğunu söylüyor. Taha Akyol’un İbrahim Okur sevgisi malum. İbrahim Okur yazıları toplansa bir kitap olur.
Akyol, yazısında benim yazılarımdan alıntılar yapmış ve ‘mış’lı bitirdiği cümleleriyle güya İbrahim Okur’la Nesibe Özer’le alakalı iddiaların asılsızlığını ortaya koymaya çalışıyor. Efendim HSYK 3. Daire dosyaları işleme koyuyorsa da koymuyorsa da haklı gerekçeleri varmış bizler bilmiyor muşuz? Efendim Okur şahaneymiş, Özer mükemmelmiş, Hamsici demokratın önde gideni imiş! Gözlerime inanamadım. Kendisini arayıp ‘Taha Bey, 1500 sicili bozulmuş hakim ve savcı var. 5000 tane açık sicil dosyası var. Akıl almaz iddialar ve isimsiz sahte mektuplarını HSYK işleme koyarak, yargı mensuplarının mesleki hayatlarıyla, onurlarıyla oynamış. Günlerdir yazıyorum. Keşke arasaydınız. Belki dikkatinizden kaçmıştır. Size belge göndereyim” diyecektim ki...
Akyol’un şu cümlesine rastlayınca koptum. Yargıtay’daki seçimlerde kimlerin HSYK’ya gönderileceğini bir gün öncesinde yazmışım. Liste aynen çıkmış. Taha Akyol’un ‘Bu nasıl olabiliyor?” sorusunu sormak, hiç değilse göstermelik olarak bir eleştiri yapmak yerine ‘bunlar safsata” minvalinde ki cümlelerini görünce bunun masumane değil gayet bilinçli bir tercih olduğunu gördüm... Üzüldüm. Her üç yazısından birisini hukukun üstünlüğüne, adalete, yargıya, yargı bağımsızlığına ayıran; yıllardır, hakkaniyetli olarak bildiğim, ‘Sezar’ın hakkı Sezar’adır’ diyeceğinden şüphe duymadığım birisinin açıktan böylesi bir çarpıtmaya girmesi büyük hayal kırıklığı yaşattı bende...
Keşke... Yıllardır İbrahim Okur’u programında konuk eden birisi olarak... Çağırsaydı ve mağdur edilmiş ‘hak ve adalet “ arayışına çıkmış hakim ve savcıların iddialarını sorabilseydi.
Keşke Sayın Akyol...
“Ne oldu Sayın Okur? Sizin ve ekibinizin döneminde neler olmuş böyle?”, “ Sizinle birlikte Yargıya güven daha da artması gerekirken nasıl oldu da %20’lere düştü?” diye sorabilseydi. Ya da okuyabilseydik köşesinde...
Sayın Akyol , bunları yazmak yerine... Güya YARSAV da kazanmasın mış da inşallah bağımsızlar kazansınmışlar!
Kazanamasınlar inşallah Taha bey... Hem de Kemal Şahin hariç hiçbir bağımsız kazanamasın!
Ayşe Neşe Gül hiç kazanamasın inşallah... İnternete Didem Yaylalı yazın, adalet.org sitesindeki Didem Yaylalı başlığına bir bakın ne demek istediğimi anlayacaksınız...