Geçenlerde yapılan ‘Katılım Bankaları Birliği’ genel kurulunda Halk Bankamız ve Ziraat Bankamızın katılım bankaları kurma hazırlığında olduğu söylendi. Bu yönde de bazı haberler verildi. Hatta Ziraat Bankası’nın Asya Katılım Bankası’nı almak istediği şeklinde söylentiler de dolaşmağa başladı. Son söyleyeceğim şeyi hemen söyleyeyim. Devlet hakimiyetinde ‘Katılım Bankası’ kurmak kadar yanlış bir şey olamaz. Kurulumun birinci yılında Siyaset müessesesine suiistimal suçlamaları başlayacak.
Daha çok geçmedi iki bin yılını düşünün. Hazine devletin bankalarına 45 milyar dolar fon aktararak bu bankaları düzlüğe çıkardı. Sebebi doksanlı yılların koalisyon dönemlerinde bu bankalar talan edilmişlerdi. Hatırlardadır, Demirel in ‘aile fotoğrafı’nda bulunan evlatları Devlet Bankalarını dolaylı dolaysız on bir milyar dolar tokatlamışlardı. Mecliste araştırma komisyonu kuruldu, Bankalar ‘ticari sır’ diyerekten dolandırılma ile ilgili bilgi vermediler. Yani mevzuatımıza göre Banka üst yönetimi ile bir dolandırıcı anlaştığında bankanın içi boşaltılıyor ve kimseye de hesap verilmiyor. Anlayış ve mentalite değişmediğine göre, hazinenin ‘katılım bankası’ kurması halinde bu bankaların içleri çok kolay boşaltılacak, kamuoyu suistimaller söylentileri ile çalkanacaktır.
Katılım Bankası kurulması planlanıyorsa Ziraat ve Halk Bankalarının sermaye iştiraki olarak yüzde ellinin altında kalmalarını sağlamak gerekir. Aslına bakarsanız bir tek katılım bankası kurulmalı, yönetimi de özel sektörde olmalıdır. Bu bankanın öz kaynakları bu günün dördü toplamından fazla olmalıdır.
Dünyada 1 600 milyar dolar tutarında katılım banka varlıkları olmasına rağmen, ülkemizde bunun sadece yüzde 3.1 dört bankamız arasında bölüşülmektedir. Sektörün fonlanmaya ihtiyacı var ama kamu fonları ile değil.
Katılım bankaları Şer’i kurallara göre çalışır. Devlet idaresi seküler olduğuna göre bu banka nasıl yönetilecek. Bu günkü düzenlemede Katılım bankaları ilk kurulduğu yıllarda olduğu gibi Şer’i hükümlere uyamıyor. Mevcudu düzeltmeden bir de devlet katılım bankasını hayata geçirmek sektöre global anlamda zarar verir diye düşünüyorum.