Atatürk'ün en eski arkadaşı Orgeneral Asım Gündüz, İnönü'nün Cumhurbaşkanlığına getirilmesi konusuna pek sıcak bakmayıp seçimi TBMM'ye bırakmak istemesi üzerine Fahrettin Altay Paşa doğru Mareşal Fevzi Çakmak'ın yanına gider. Kısa bir süre sonra bir yaver Asım Paşa'ya gelerek Mareşal’in kendisiyle görüşmek istediğini haber verir:
Asım.. Bak Fahrettin ne diyor? Biz, Ordu olarak CB'lığına İsmet Paşa’dan başkasını istemiyoruz diyor. Ordu Müfettişi arkadaşların da düşüncesi buymuş. Sen ne dersin?
Ben, daha önce Fahrettin Altay'a söylediklerimi tekrarladım. Kararı TBMM vermeli, dedim... Mareşal bir süre düşündü sonra gözlerini bana dikti:
Fahrettin dünyanın çok büyük bir bunalıma doğru gittiğini söylüyor ki, haklıdır. Atatürk'ün yanında uzun yıllar bulunmuş, Ordunun iyi tanıdığı birinin Çankaya'da olması şart. Bu, İsmet Paşa’nın Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak en uygun kişi olduğu anlamına gelmez; ancak bu koşullarda yapacak başka bir şey de yok..
Ben sustum böylece de fikrimi belirttim. Mareşal ve Fahrettin Paşa birlikte Başbakan Celal Bayar'a gittiler, düşüncelerini anlattılar ve İnönü'nün CB olmasını sağladılar. Bayar, özellikle sanayileşme ve ekonomiyle ilgili konularda İnönü'yle taban tabana zıt düşünüyordu. İnönü katı devletçi bir siyaset izlenmesini, neredeyse bakkalıkla manavlığın dışında bütün işleri devletin yapması gereğini savunuyordu. Bayar ise özel sektör ekonomi ve sanayileşmenin lokomotifi olmalı diyordu. Bu yüzden birbirlerini pek sevmezlerdi. Atatürk, Başbakanlığa Bayar’ı getirerek tercihini yapmıştı. Hükümette Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'la İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'nın da İnönü'yle araları açıktı. İsmet Paşa, CB olduktan sonra hükümeti gene Celal Bayar kurdu ama ne Aras ne de Kaya vardı bu yeni kurulan hükümette.
Daha sonra ne oldu? İsmet Paşa hem Mareşal’den hem de Fahrettin Altay'dan kurtulmak istedi. O koltuğa oturduktan sonra bir gecede Mareşal’i, Altay Paşa’yı ve beni emekliye ayırdı.
Mareşal İsmet İnönü'ye kırgın ve dargın olarak hayata gözlerini kapadı. Herhalde yakınlarının üstelemesiyle olacak, İnönü, Mareşal’le barışmak istedi. Ancak Mareşal, hasta yatağında dahi, İnönü'yle görüşmeyi kabul etmedi. İnönü, benim aracı olmamı istedi sonunda. Ben de Mareşal’in verdiği kararlardan asla dönmediğini, değil ben mezardan babası çıksa dinlemeyeceğini söyledim. İsmet Paşa biraz düşündü sonra konuyu değiştirdi...