Pat Walsh derlediği kitapta Türkiye üzerine oynanan oyunları, belgeleriyle ilk kez açığa çıkarıyor, soykırım yalanını da, İngiliz Derin Devletinin nasıl tezgahladığını anlatıyor:
"Türklere karşı kampanya ve Ermeni katliamı yalanı 1914 yılında kurulan gizli bir örgütlenmenin içinde oluşturuldu. Devletin içindeki bu örgüt, 1914 Sonbaharında, adını o tarihte İngiliz Parlamentosu'nun kalbi olan, Buckingham Sarayı'nın yanında bulunan Wellington House'da örgütlenen Savaş Propaganda Bürosu'ndan alıyordu.
"Bu örgütün Türkiye karşıtı girişimleri 1935 yılına kadar ortaya çıkmadı. Ermeni soykırım yalanlarının asıl hedefi ABD'ydi. Eğer ABD, Türklerin soykırım uyguladığına inandırılırsa, Türkiye'nin tutunacak hiçbir dalı kalmayacaktı dünyada.
"Savaş Propaganda Bürosu'nun başında, Charles Masterman adında, eski bir milletvekili vardı. Görevi kabul eder etmez, İngiliz edebiyatının önde gelen 23 yazarını çağırdı. Yazarlara bu örgüt ve toplantılarla ilgili hiç kimseye bilgi verilmemesi tembihlendi. Arthur Conan Doyle'dan (Sherlock Holmes) H.G. Wells’e kadar dünyaca ünlü yazarlar bir araya geldi. Bu toplantının ardından bu kez de gazetecilerle ikinci bir toplantı yapıldı.
"Wellington House gizli bir yapılanma olduğu için yazı ve kitapların özel bir yayınevince basılmasına karar verildi. Ve ABD'de belirlenen 13 bin etkili kişinin de içinde olduğu bir adres listesi belirlendi. Arnold Toynbee, Ermeni katliamı, Bir Ulusun Öldürülmesi, Türkiye dün ve bugün, Katil Türklerin Acımasız Yönetimi adlı kitapları yazarken, Israel Cohen, yazdığı kitapta, Türkleri Yahudileri de katletmekle suçladı."
Lord Averbury geçtiğimiz yıllarda koltuğunun altına Mavi Kitap'ı sıkıştırarak Türkiye'ye geldi ve kitapta ortaya atılan Ermeni Soykırım iddialarının gerçekleri yansıtmadığını, bunların savaş döneminde propaganda amacıyla uydurulduğunu itiraf etti. Ne var ki, İngiltere, yalanlarla dolu olduğunu açıkladığı bu kitabı kullanmayı sürdürdü! Arnold Toynbee, bu kitabın gerçekleri yansıtmadığını ve dünya savaşı yıllarında Türkleri karalamak için kaleme alındığını söyledi. Ancak yalan olduğunu açıkça itiraf eden İngiltere, bu kitabı kanıt olarak göstererek birçok kişiyi Malta'ya sürgüne gönderdi.
"Ermeni Soykırım yalanlarını onaylayan dünyadaki tüm meclislerin ve Türkiye'deki işbirlikçilerinin bir kez daha düşünmesi gerekiyor. Ya 1915'de İNGİLİZ DEVLETİ İÇİNDEKİ BİR GİZLİ ÖRGÜTÜN YALANLARINA GERÇEK DEMEYİ SÜRDÜRECEKLER YA DA TARİHİN ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLECEKLER!"
İrlanda her fırsatta ve her ortamda Ermeni Soykırım tezlerinin yalan olduğunu ve İngilizlerce uydurulduğunu açıklamayı sürdürüyor. Bu da İngiltere'yle arasındaki en büyük sorunlardan birini oluşturmaya devam ediyor...