Terör örgütü İsrail'in asker diye sahaya sürdüğü cani teröristlerin Filistin'de başlattığı katliam ile birlikte ülkemizde de algı operasyonları başladı.
Ülke içinde pusuda bekleyen kriptolar hemen devreye girdiler ve yıllardır bizlere ezberlettirilen bazı uyduruk tezleri bilinçli olarak köpürtmeye, dillendirmeye başladılar.
Neydi bu tezler:
- Filistinliler, Araplar Osmanlıya ihanet etmişlerdir, İngiliz'le bir olup Osmanlı askerini arkadan vurmuşlardır. Dolayısıyla ettiklerinin bedelini ödüyorlar.
- Filistinliler para karşılığı vatan topraklarını Yahudilere satmışlardır. Parayla vatanını satarsan gün gelir topraklarından sürülürsün.
Bu ve benzer söylemler dilden dile dolaştırılarak algı rüzgârı başlatıldı.
Kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan algı sonucu tuzağa düşenlerimiz oldu.
Bu insanlarımız oluşan algı sonucu "Yahu yapmayın, bu sözler bu topraklara yakışmıyor" dedirtecek cümleler kurmaya başladılar.
Şimdi içimizden "iyi güzelde bunlar doğru değil mi, bunların hepsi olmadı mı?" diye düşünenlerimiz mutlaka olacaktır.
Bu düşüncede olanlara sesleniyorum.
Gelin hep birlikte şu soruları kendimize soralım.
Muhasebe Başlıyor...
Sözü edilen hadiseler yaşanmış olsa dahi, tüm bu olanları bütün Araplara, bütün bölge insanına mal etmek doğru bir hareket tarzı mı?
Asla!
Öyle olsa FETÖ, PKK gibi belaların altından ulusça nasıl kalkardık.
Ülke içinden bir grup vatan haini çıkıp PKK terör örgütünü kurdu, vatanına ihanet etti diye Türk Milleti ülkemizde yaşayan yüzbinlerce Kürt kardeşine sırtını mı döndü?
Tam tersi milletçe kenetlendik ve tuzağa düşmedik.
Yine aynı şekilde içimizden çıkan ve kendi halkına kurşun sıkan FETÖ teröristleri milletine ihanet etti diye bütün Anadolu'yu kılıçtan mı geçirdik.
Bu tür ihanetler tarihin her döneminde ve her toplumunda görülmüştür.
Aynı mantıkla Arap dünyasında da Osmanlı'ya ihanet edip İngilizle iş tutan, kendi askerine kurşun sıkanlar elbette olmuştur.
Bu olay yaşandı diye bugün halen Osmanlı'ya gönülden bağlı olan, o günleri gözleri yaşan anan insanları nasıl hainlerle aynı kefeye koyarız.
Aman Dikkat...
Bugün Filistin'de çok sayıda Türk yaşıyor.
Bugün Filistin'de çok sayıda Arap yaşıyor.
Bunların hepsi halen Osmanlı döneminden kalma hane anahtarlarını büyük bir gururla saklıyorlar.
Bu insanlar katil İsrail teröristlerini gördüklerinde bu anahtarları göstererek, "Bir gün topraklarımızı mutlaka geri alacağız, Osmanlı dönemine geri döneceğiz" diye haykırıyorlar.
Şimdi bu insanları kendi toraklarına ihanet edenlerle aynı kefeye nasıl koyarız.
Bu algı operasyonlarının etkisinde kalarak, bu dedikodulara uyarak tüm coğrafyayı aynı potada nasıl eritiriz.
Bu dedikodular bize kurulan tuzaklar.
Peki Bu Dedikoduların Amacı Ne?
Bu tür söylemlerin dillendirilmesinde elbet bir maksat var, elbet bir kasıt var.
Bu söylemlerin köpürtülmesinde tek bir maksat var.
O da Anadolu insanını fikren bölmek ve Filistin'de yaşananlara yekvücut tepki verilmesini önlemek.
Bunda başarılı oldular mı?
Kısmen...
Oysa vatandaş olarak burada hareket tarzımız bu söylentilere kulak vermek yerine koşulsuz şartsız Filistin'e destek vermek olmalıdır.
Üstelik bu desteği tarihi bağlarımız olduğu için değil, Müslüman oldukları için değil, sadece insan oldukları için vermeliyiz.
Çünkü Filistinliler İsrailli bir alçağın söylediği gibi hayvan değil adam gibi adam insan gibi insandırlar.
Üstelik bu insanlar hayvandan aşağı yaratıkların mezalimi, zulmü nedeniyle yıllardır mağdurlardır ve yaşayan ölü misali yeryüzünde tüm batının üzerine çullandığı bir avuç mazlumdur.
Dolayısıyla Türk milleti olarak bizler bu mazlum insanlara öncelikle insan oldukları için, ardından etnik, dini ve tarihi bağlarımız olduğu için sahip çıkmalıyız.