Yazının başlığına bakmayın, bugün yeni tabirle biraz relax takılacağım.
Çarşambagünü, -Allah rahmetiyle muamele buyursun- Eminönü eski belediye başkanıLütfi Kibiroğlu’nun cenaze namazından sonra Fatih’teki uğrak yerlerimizden biri olan İnkılâb Kitabevi’ne uğrayıp Hasan Güneş beyin yanında biraz soluklandık.
İnkılâb, klasik kitapçılardan biraz farklı bir yayın politikasına sahip. Dini bir kitap bulabileceğiniz gibi tarihle alakalı kitaplar bastığını, ansiklopediler, romanlar, hikâyeler, şiirler yayınladığını görürsünüz.
Mesela geçen sene bahçe düzenlemesiyle ilgili bir kitap basmıştı..
Ayrıca her türlü kırtasiye hizmetlerini veren ender mekânlardan biri.
***
Kitapçının ikramı kitap olur. İki kitap birden hediye etti. Biri Prof. Dr. Mahmud Kaya beyin ‘Manzum 101 Hadis’i diğeri roman serisinden Nevzat Yüksel’in ‘Bir Öğrencinin Mektupları’ idi.
Her iki yazar da yakından tanıdığım isimlerdi. Hatta Nevzat Yüksel kitabını bastırmak isterken benden yardım istemişti ben de kendisini Hasan beyle tanıştırmıştım. Maşallah anlaşmışlar da kitap basılmış bile.
***
Perşembe günü Bakırköy’de bir arkadaş ile buluşacaktık. Buluşma yeri olarak Galeria’dakiSaray Muhallebicisi’ni kararlaştırmıştık. Onunla buluşmak üzere kapıdan girdiğimde Kadir Topbaş beyle karşılaştık. Görenler resim çektiriyordu. Konuştuk.
Baktım morali yerinde, kimseye kırgın ve dargın olmadığını, partisinin neferi olduğunu, söyledi.
Cumhurbaşkanımızın bahsettiği ‘Topbaş nezaketi’ bu olsa gerek.
***
Galeria’dan İnsan ve Medeniyet Hareketi’nin merkezi olan Eyüb Sultan Bahariye Mevlevihanesi’ne geçtim. Yetmişli yıllarda biz Akıncılar’ın genel başkanı olan Mehmet Güney ağabeyi sahilde Mahmut Kaya’nın ‘Manzum 101 Hadis’ kitabını okurken buldum.
Tevafuk bu ya bir gün önce edindiğim ve bir nefeste okuduğum kitabı, baktım o da okuyor. Meğer Mehmet ağabey o kitabı akşam yapılacak olan ‘edebiyat sohbeti’nde gelenlere hediye edecekmiş.
Edebiyat sohbeti, 5 senedir Mahmud Kaya tarafından ayda bir kez yapılan sohbet halkasıdır.
5 sene boyunca sohbet konusu yaptığı Arapça Farsça kasideleri manzum şekilde tercüme eden ve eserlerini hazıruna hem okuyan hem de tatlı sohbetiyle edebiyat sevgisi aşılayan Mahmud Kaya ağabey o akşam da bu dönemin ilk sohbetinde Muhammed İkbal’den manzum tercümelerle keyifli bir sohbet yaptı.
***
Sohbete geçmeden önce oraya ziyaret için bir Afgan diplomatı geldi. Edebiyat, tarih, siyaset derken laf o bölgede kanlı eylemler yapan Taliban’a geldi.
Afganlı diplomattan bende kalan en önemli söz merhum Burhaneddin Rabbani’nin Taliban’ı tarifi oldu.
Taliban için dermiş ki, “İngilizlerin düşündüğü, Amerikalıların projelendirdiği, petrol şeyhlerinin finanse ettiği ve Pakistanlıların hayata geçirdiği bir örgüt.”
Evet İslam adına İslam’a zarar veren bir örgüt Müslümanların eseri olamazdı/olmamalı.
Orada Taliban burada DAİŞ ve FETÖ, aralarında bir fark yok!
***
Dini kullanan terör örgütlerini organize edip yönlendirdiği ve desteklediği gibi seküler terör örgütlerini de batı organize ediyor.
İşte ABD’nin PKK’ya desteği ortada.
TürkiyePYD’nin PKK’ya bağlı bir terör örgütü olduğunu söylediğinde, ‘Hayır onlar Suriye Demokratik Güçleri’(SDG) diyerek kıvırıyor alenen örgütleyip tırlar dolusu silah veriyordu/veriyor.
Ne oldu? Rakka’da PKK eleşabısının posteriyle gösteri yapmadılar mı?
Hani onlar SDG idi?
Mızrak çuvala sığmıyor artık!