Türk-Amerikan ilişkileri çok zorlu bir dönemeçten geçiyor, malum. Vizelerin karşılıklı askıya alınması derinlerde yaşanan kırılmanın sonuçlarından sadece biri. İlişkilerin bu hale gelmesi temelde ABD’nin Türkiye’ye bakışındaki çarpıklıktan kaynaklanıyor. Washington en hayati konularda Ankara’nın çıkarlarından taviz vermesini, ABD ne isterse onu yapmasını bekliyor. Türkiye’den istediğini alamayınca da dostluğa yakışmayan tasarruflara gidiyor. FETÖ elebaşı Gülen’e korunak sağlaması, terör örgütü YPG’ye açık desteği bunun iki örneği.
ABD ile ilişkiler ne zaman gerilse akla ilk gelen şeylerden biri İncirlik üssünün geleceği oluyor. Üs ikili anlaşmalar çerçevesinde uluslararası koalisyon tarafından kullanıldığı için hükümetin bu konuda bir adım atması beklenmiyor. Ancak kamuoyu bu konuda çok hassas. Özellikle 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sırasında İncirlik üssünün oynadığı rol uzun bir süre gündemde kaldı. Üsten kalkan tanker uçaklar F-16’lara yakıt ikmali sağladı.
Darbe gecesi İncirlik’te yaşananlara ilişkin hazırlanan iddianamede üsteki ABD’li komutanın ismi bir kaç kez geçse de Amerikalıların o gece tam olarak ne yaptığına ilişkin kamuoyuna yansıyan bir bilgi olmadı. Ancak daha öncesine ilişkin bazı iddialar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.
Bunlardan biri İncirlik’teki ABD’li askerlerin darbeye kısa bir süre kala almaya başladığı tedbirlerle ilgili. O günlerde dikkatimizden kaçan bir haber 15 Temmuz’dan sonra önem kazandı. 4 Nisan 2016’da yani darbe girişiminden sadece 3 ay önce ABD İncirlik üssünde bulunan asker ailelerinin tahliyesine karar vermişti. Bu karar o dönemde Amerikalıların abartılı terör endişesine bağlanmıştı. Nitekim İncirlik'te terör saldırısı olacağı ihbarı üzerine harekete geçilmiş ve DEAŞ üyesi bazı şüpheliler yakalanmıştı. Ancak 3 ay sonra darbe girişiminin gerçekleşmesi bu kararın aslında neden alındığına ilişkin akıllarda soru işareti doğurdu.
Çünkü darbe girişiminden hemen önce İncirlik’te yaşandığı ileri sürülen şeyler bununla sınırlı değildi. Bir kaynağımdan ailelerini ülkelerine gönderen ABD’li askerlerin üsteki alanlarına yeni duvarlar inşa ettiğini öğrendim. Bir başka kaynağımla sohbet ederken Amerikalı askerlerin darbeye bir kaç gün kala bol miktarda erzak satın aldığını, yani yiyecek depoladığını duydum. Bu üç gelişmeyi alt alta koyun. ABD’nin FETÖ elebaşısını neden iade etmediği belki de bu fotoğrafta gizlidir.
Ancak bu yazının konusu İncirlik’te bulunan ABD’li askerlerin darbe girişimini önceden bilip bilmediği ya da darbe sırasında ne yaptığı değil. Dikkat çekmek istediğim nokta İncirlik’in bundan sonraki misyonuyla ilgili.
Türkiye terör örgütleriyle üç koldan mücadele ediyor. İdlib’deki askeri varlığımız sadece çatışmasızlık bölgesi oluşturmayı değil terör örgütü YPG’nin yayılmasını engellemeyi de amaçlıyor. Irak’ın kuzeyinde ve yurtiçinde terör örgütü PKK’ya karşı etkili operasyonlar yapılıyor. Bir yandan da FETÖ illetini ortadan kaldırma çalışmaları yürütülüyor.
Bu kritik dönemde İncirlik özel bir dikkatle izlenmeli. Oradan kalkan SİHA’lar nereye gidiyor, hangi güzergahı kullanıyor, ikinci bir gözle takip edilmeli. Üste ABD’liler hangi konteynırı hangi amaçla, ne için kullanıyor, bu konteynırlara elektronik cihazlar neden getiriliyor vakıf olunmalı. Uluslararası koalisyon adı altında yapılan çalışmaların tümü için Türk subaylar gözlerini dört açmalı. Ülkemizde 15 Temmuz benzeri ihanetlerin bir daha yaşanmaması için kara deliklerin tümünü ortadan kaldırmak zorundayız.