Inception Leonardo DiCaprio’nun başrolünü oynadığı seyredilmeye değer filmin adı. Film rüyalara müdahale edilerek kişinin zihnine fikir ekmek üzerine. DiCaprio ve ekibi babadan kalan şirketi satma fikrini rüya yolu ile bir işadamına yerleştirmeye çalışıyorlar. Filmin sonunda fikri ekmeyi başarıyorlar. Şirketi satmakla ilgili düşüncesi olmayan kişi, şirketi satmayı düşünmeye başlıyor. Bu yazıda bir sinema filmi ile başlamamım nedeni şu: Muhalefetin siyasal elitlerinin, seçmenlerinin zihnine oyların sayımında hile yapılacağı fikrini yerleştirmeye çalıştıkları kanaatinde olmam. Yani seçmene bir nevi “inception” yapılıyor. Şimdi bu kanaatimin gerekçelerini ifade etmeye çalışacağım.
Muhalefet seçmeninin %72’si oy sayımını güvenilir bulmuyor
Bu seçimde oluşturulan söylemlerden biri de “oyların sayımının güvenilir olmayacağı” şeklinde. Daha önceki seçimlerde de bu türden ifadeler olsa bile hiç bir zaman bu seçimdeki düzeyde ifade edilmemişti. Nitekim, Ali Çarkoğlu’nun yaptığı “Haziran 2015 seçimlerine giderken kamuoyu dinamikleri” adlı çalışmada şu soru sorulmuş: “Önümüzdeki seçimde sandıklarda oylar verildikten sonra yapılan oy sayımlarının doğru yapılacağına ne derece inanıyorsunuz?”. Bu soruya muhalefet partileri seçmenlerinin % 38’i hiç inanmıyorum, %34’ü pek inanmıyorum diye cevap vermiş. AK Parti seçmeninin ise, hiç inanmıyorum cevabı veren %4, pek inanmıyorum cevabı veren oranı ise %11 bulunmuş.
Türkiye’de seçim sistemi güvenilir
Halbuki Türkiye’de oldukça iyi işleyen sistemlerden biri seçimlerimiz. Son 30 yılda yapılan hiçbir seçimimizde uluslararası gözlemcilerin seçim sonuçlarını belirleyecek düzeyde hile yapıldığına dair raporu yok. Seçim sayımları parti üyelerinin şahitliğinde yapılıyor. YSK diye bağımsız bir kurul var. Her seçimde bir kaç yüz tane oy pusulası orada burada bulunabiliyor. Fakat Türkiye’de yaklaşık 55 milyon seçmen var. Birkaç yüz oy seçim sayımlarını etkileyecek düzeyde oylar değil.
Hile söylemi muhalefeti sokağa dökebilmek için
O zaman nasıl oluyor da muhalefet seçmenlerinin %72’si oy sayımlarına güvenmez hale gelebiliyor? Cevabım basit. Hile fikri üretildi ve yayıldı. Bu üretimin iki ana nedeni var. Muhalefet elitleri, seçim sonuçlarını tartışmaya açarak, sokak muhalefeti oluşabilmesinin önünü açmaya çalışıyorlar. Özellikle HDP barajı aşamadığında, HDP’li seçmenin sokağa dökülmesinin zeminini açmış oluyorlar. Ayrıca, seçimle iktidar olacak AK Parti hükümetinin meşruiyetini azaltmaya çalışıyorlar.
Hile söylemi bir ‘Inception’
Oy sayımında hile olacağı düşüncesinin oluşturulması yöntemi ise “inception” şeklinde. Tek fark fikir rüyalarda değil de, medya üzerinden ve parti teşkilatları üzerinden yüz yüze yapılması. Önce siyasal elit, gözlem ve gerçeklikten değil de, işe yarayacak olmasından dolayı “hile söylemini” üretti. Üretilen söylemde sosyal medya ve yüz yüze iletişimle yayıldı. Sonunda muhalefet seçmeninin %72’sine bu söylem ulaşmış oldu. Ali Çarkoğlu ve ekibi de üretilen söylemin yayılma düzeyini ölçmüş oldu.
Hile söylemi antidemokratik
Türkiye’de seçmenin sosyolojisinden ve seçmenin çoğunluğuyla uyum içinde olmayan, fakat iktidar olmak isteyen toplumsal kesimler var. Bu kesimler son dönemde temsili demokrasi eleştirileri yapıyordu. Bu söylemlerini iktidar mücadelesi için ürettikleri, kendi hakimiyetlerini kurdukları yerde farklı olanı iktidara katmadıkları açık olmakla beraber, bu söylemin anlaşılabilir bir tarafı vardı. Fakat işin, seçim sayımlarında hile yapılacağını sistematik bir halde topluma yaymak düzeyine gelmesi, açıkça demokrasi karşıtı bir durum. Bu hal kırmızı kartlık bir hareket.
Sonuç olarak, 7 Haziran seçimlerinde oy sayımının güvenilir olmayacağı söylemi, iktidar mücadelesi için kasıtlı üretilmiş ve seçmenin zihnine ekilmeye çalışılmıştır. Ekilen fikrin seçmeni sokağa dökecek kadar güçlü olup olmayacağını ise seçim gününde göreceğiz.