Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için düşündükleri her şer başlarına geliyor!
Ahmet Davutoğlu Gelecek Partisi’ni kurduğunda…
Abdullah Gül/Ali Babacan ikilisi de Deva Partisi’ni kurduğunda, utanmasalar meydanlarda göbek atacaklardı.
Topu bir araya gelip deviremedikleri Başkan Erdoğan’ın çevresini bölerek, Erdoğan’ın adam ettiklerine gaz verip parti kurdurarak devirme hayalleri kuruyorlardı.
Bir de üzerine ekonomik saldırılar eklendi mi iktidar çantada keklikti.
Tüm hesaplarını “Erdoğan devrilsin de ne olursa olsun” üzerine kuranların kör düşmanlıkları altlarındaki zeminin kaydığını görmelerine de engel oluyor.
Başkan Erdoğan’ın oylarını bölsünler diye mezkûr partilere her türlü desteği vereceğini açıklayanlar kendi içlerinden çıkacak yeni partilerin şokunu yaşıyorlar.
İlk fitili Muharrem İnce ateşledi. Yazımın başında ismi geçen partilerin kuruluşlarını demokrasinin zaferi olarak kutlayanlar İnce’nin parti kurma ihtimâline bile tahammül edemiyorlar.
Şirin Payzın gibi ‘tarafsız’ gazeteciler öyle öfkeliler ki Muharrem İnce’yi ellerine geçirseler çıplak elle boğacaklar; bu kadar da ‘tarafsız’ gazetecilik yapılmaz ki canım!..
Ahir ömrünü “Erdoğan gidici” başlıklı yüzlerce video çekerek tamamlayacak olan Ruşen Çakır gibileri de “İnce yeni bir parti kuracak” iddiası şimdiden çökertmeye yetti; Çakır gibi ‘tarafsız’ gazetecilerin evlerinin önünde ambulans beklese iyi olur, “Erdoğan gidici” diye diye kendileri her an sekte-i kalbden gidebilirler!..
Muharrem İnce dışında CHP içinde başka bir grubun da parti kurma hazırlığı içinde olduğu söyleniyor. Başkan Erdoğan’ın çevresini bölmeye çalışırken kendi bölünmeye başlayan CHP Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu parti meclisinde şunları söyledi: “Televizyonları, gazeteleri besleme köşe yazarlarıyla her türlü karalamayı yapacaklar. Bizi bölmek, parçalamak isteyecekler ama hiç kimsenin unutmaması gereken bir şey var: CHP Türkiye Cumhuriyeti’nin kalesidir.”
Müstehcen kasetten CHP’nin başına ataması yapılan Kılıçdaroğlu’nun “Bizi bölüyorlar, parçalıyorlar” iddialarına İnce tehditkâr bir üslupla cevap verdi: “Hakkımda iftiralar ve yalanlar var. İpe sapa gelmez açıklamalar var. Ben bunların hepsine kulaklarımı kapadım. Tüm bunları önümüzdeki hafta Ankara'da anlatacağım. Yazılıp çizilenlerden de haberim var. Pek çok gerçek ve pek çok yalan var. Ben hain ve bölücü diyenleri de biliyorum. Haftaya Ankara'da olacağım ve kim hain, kim bölücü herkes açıklamamda görecek."
Ömrümüz olursa haftaya CHP içinde kim hain, kim bölücü göreceğimizi umuyorum.
Gelecek, deva derken bugün konuştuğumuz mevzuya bakar mısınız; görebilene ne incelikler gizli!..