Bugün Mübarek Ramazan ayının ikinci günü. Ramazan ayı müminler için ibadetin yoğunlaştığı, şeytanların zincirlendiği, hayırlar ve bereketlerin müjdelendiği bir ay.
Teravih ve sadaka gibi Ramazan ayına mahsus kimi ibadetler vardır; belirli zamanı olmamasına rağmen zekât da genel olarak bu ayda verildiği için sosyal dayanışmanın zirve yaptığı bir aydır.
Fakat bu ayın en belirgin ibadeti oruç tutmaktır.
Oruç kısaca ibadet niyetiyle imsak vaktinden güneş batımına kadar yemekten içmekten ve cinsel arzulardan uzak durmaktır.
Mümin bir kimse 'Neden oruç tutmalıyım?' diye sormaz, sormak aklının ucundan bile geçmez.
Çünkü mümin Allah'a iman etmiştir, onun emir ve yasaklarını sorgulamaz, uygulamaya çalışır.
Zira kâinatı ve insanı Allah'ın yarattığına inanır. Kuluna neyin faydalı neyin zararlı olduğunu en iyi Yaratan bilir.
Onun için kitaplar indirmiş, gönderdiği kitapları kusursuz uygulasınlar diye de peygamberler göndermiştir.
Tıpkı bir beyaz eşya satın aldığınızda yanı sıra bir kullanma kılavuzu verirler ama uygulamasını göstermek için de bir servis elemanı gönderirler ya aynen öyle.
Mümin kişi Allah'ın emrini itirazsız uygular ama uygulamanın nasıl olduğunu peygamberden öğrenir. Kitabı en iyi anlamanın yolu kitabı en iyi bilene sormaktır.
Onun için Allah'ın emirlerini uygulamadaki en güzel örneğimiz Peygamber Efendimiz aleyhisselamdır.
Evet mümin kişi Allah'ın emrini itirazsız uygular ama aklındaki soruların cevabını öğrenmek de imanını güçlendireceği için ve tatmin olmak için sorabilir de!
İşte o zaman dini kuralların faydalarını açıklama görevi ilim ehlinin bir görevi haline gelir.
Orucun faydaları ve hikmetleri konusunda 14 asır boyunca çok sayıda araştırma inceleme yapılmış ve kitaplar yazılmıştır.
Günümüzde ilim adamları tıbbın çağdaş verileriyle orucun faydalarını sayıp dökmüşlerdir.
Elimde Prof. Abdulmecid Zindani'ye ait "Orucun hüküm ve hikmetleri' isimli 80 sayfalık bir kitap var.
Tıbbî oruçla İslâmî orucu birbirinden ayırmış.
İslâmî orucun, toksinlerden arınma, yağlardan kurtulma, hücrelerin yenilenmesi ve yaşlılığa karşı direnci artırmak gibi tıp doktorlarından naklettiği bilgilerle anlatıyor.
Mesela 25 Kasım 2000 tarihli İngiliz Nature dergisinin yayınladığı bir araştırmaya göre, "Planlı ve cüzi bir açlık orucu, bazı hormonların salgılanmasından sorumlu genlerin canlanmasına ve vücudun canlılığını ve aktivitesini artırmasına yardımcı olmaktadır. Bu hormonlar insanlarda yaşlanmaya sebep olan hücrelere karşı koyan hücrelere yardımcı hormonlardır."
Müminler dini emirleri sorgulamadan yerine getirirler ama her dini emir ve yasağın hikmetlerini öğrenince de imanları güçlenir.
Mesela Efendimiz aleyhisselam iftarı hurmayla bulunamazsa suyla açmayı tavsiye eder.
Tıp açıklıyor ki oruç tutan kişinin bedeninde günün sonunda kanındaki glikoz ve insülin yoğunluğu düşüş gösterir hurma ise glikoz takviyesi sağladığı için dengeyi sağlar.
Mümin kişi, İslam'ın her emir ve yasağının gerekçesini ve hikmetini bilmese bile insanın faydasına olduğuna iman eder.
Oruçla ilgili ayet ve hadisleri burada sayacak değilim. Ama oruç, ibadetler içinde riyası en az olan ibadettir. Çünkü kişi yalnız kaldığında da orucun yasaklarına riayet ediyorsa, Allah için oruç tutuyor demektir. O yüzden kutsi bir hadiste Allah Teala, "Oruç benim içindir, mükâfatını da ben veririm." buyuruyor.
Peygamber Efendimiz de, "İnanarak ve Allah rızası için oruç tutan kişinin bütün geçmiş günahları bağışlanır." buyuruyor.