Maçı tamamlamadan, daha derbinin ilk yarısı için büyük tartışmalar çıktı. Verilen-verilmeyen penaltılar sonrası; saha içinde büyük gerilimler oluştu. İtirazlar diz boyuydu...
Kararlar, VAR desteğine rağmen; tartışılır pozisyonunu sürdürdü. Önce bunlara bakalım:
Penaltıya hükmedilen ve sonu golle biten ilk pozisyonda; Eren’in iki kolu da vücuduna yapışıktı. Öyle kalsaydı penalatı olmazdı. Ama top üzerine gelince, refleksle kolunu kaldırdığında olanlar oldu. Pozisyon temiz penaltı...
Fakat Vida’nın pozisyonunda, hem kolları olağan duruşun dışında ve hatta havada, hem de hareket halindeki koluyla topa müdahale ediyor... Penaltı olması gerekirdi, olmadı.
Cüneyt Çakır ve VAR’dakiler ne düşündü de; açık penaltı kapalıya dönüştürüldü. Ya da ben o pozisyonda neyi atladım?
Bu iki olayın arasında, Feghouli’nin kaleye doğru sokulurken, önünden geçen Necip olayı var. Dikkat edin, Beşiktaşlı futbolcunun herhangi bir fiziki müdahalesi yok. Rakibinin önünden geçmesi suç değil. Feghouli ona çarpıp düşüyor. Obstrüksüyon da sayılmaz. Çıkan tartışma boşuna!
***
Bu üç gelişme oyunun gerilmesine ve sertliğin boyut kazanmasına yolaçtı. Oysa G.Saray yediği golden sonra, isyan bayrağı kaldırmış gibi hırsla yüklenmeye başlamış; üstelik direkten de dönmüştü. Tartışmaların içine gömülmese, sonuç alıcı bir tavrı da vardı. Aklı hakemde kaldığı için sonradan savruklaştı.
Maça tartışmalı kararlar ağırlığın koydu. Necip’in pozisyonunda da penaltı verilip iptal edildi. Anlayacağınız; Türkiye’den dışarıya gönderdiğimiz Cüneyt’le, dışarıdan içeriye giren Çakır arasında kimlik ve kalite farkı var.