Ekrem İmamoğlu, Habertürk TV'de ve Cüneyt Özdemir'in Youtube kanalında konuşunca seçim havası aniden değişti.
O atıp tutan İmamoğlu'nun yerini, süklüm püklüm bir aday alıverdi.
Ödevini yapmamış da cezasına razı bir öğrenci edaları nedir öyle?
İmamoğlu, 5 yıl önce vaat ettiği projelerle ilgili sorulara "hatırlamıyorum" deyip durdu.
İmamoğlu'nun hafıza kaybı BASİT bir rahatsızlık mıdır?
Geçici hafıza kaybı, tıbbın sahası içindedir. Meselenin bu yönü, uzmanları ilgilendirir.
Bizim gördüğümüz; İmamoğlu, söz verip de yapmadığı, yapamadığı işlerin hesabını vermekten kaçmaya çalışıyor.
Çünkü canlı yayınlarda kendisine sorulacak sorular önceden iletilmiş.
Her iki canlı yayında da, bu duruma vurgu yapıldığını gördük.
Gazeteci Cüneyt Özdemir, Ekrem İmamoğlu'na, "İstanbul'u depreme hazırladınız mı?" diye soruyor.
Cevap: "Nasıl hazırlayayım, ben bunu tek başıma yapamam..."
Ama 5 yıl önce bir televizyon programında gerine gerine, "ben İstanbul'u 5 yılda depreme hazırlayacağım" diyordun.
Yine Cüneyt Özdemir 5 yıl önceki vaadini hatırlatıyor: "Yeni bir boğaz geçidi yapacağız, demişsiniz?"
Cevap: "Tabii tasarladık, Hızray... Hızray, Sabiha Gökçen'den Beylikdüzü'ne bu şehri bağlayacak olan hızlı metro ağı..."
Cüneyt Özdemir: "Hızray proje aşamasında mı, temel attınız mı?"
Cevap: "Yok. Proje aşamasında... Bakanlığa sunuldu. Ama aynı zamanda uluslararası görüşmeleri de devam ediyor."
Cüneyt Özdemir: "Beş yılda neden yapamadınız?"
Cevap: "Beş yılda yetişmezdi..."
Yine Cüneyt Özdemir, "2019'da Denizaltıyla kent içi yolculuk demişsiniz mesela. Bunları sizin broşürünüzden aldık biz" diyerek, İmamoğlu'na bu vaadini sordu.
Cevap: "Onu hatırlamıyorum. Denizaltıyla kent içi yolculuğu hatırlamıyorum..."
5 yıl önce olmayacak vaatleri sıralamış, sallamış da sallamış...
Şimdi ha bire "hatırlamıyorum" diyerek konuyu geçiştiriyor. Minderden kaçıyor.
Her iki canlı yayında da gazeteciler, İmamoğlu'nu ısrarla köşeye sıkıştırmamaya çalıştılar. Sorulardan kaçması karşısında üstelemediler. Nazik olmaya, tarafsız kalmaya özen gösterdiler.
CHP'nin destekçisi gazetecilerden Can Ataklı bile dayanamadı.
Dayanamadı, çünkü çok önem verdikleri İstanbul seçimi, İmamoğlu'nun gergin, hazırlıksız, beceriksiz halleri yüzünden kaybedilmek üzere, bunu görüyorlar.
Can Ataklı'nın dediği şu: "Özgüvenle, ekranlara hazırlıksız çıkıyor, cevap veremiyor, anlamıyor, gaf yapıyor. Vaatleri hatırlamıyor. Seçime 15 gün kala böyle şey olur mu?"
Gerçekten CHP'liler için sakil bir durum. Moral bozucu, heyecan kırıcı, şaşırtıcı bir İmamoğlu vakası..."
İstanbul seçimi, 31 Mart'ın en önemli, stratejik seçimi. İki iddialı isim var. Ekrem İmamoğlu ve Murat Kurum.
Murat Kurum gümbür gümbür gelirken, İmamoğlu yalpalıyor.
Günler öncesinden bir canlı yayına çağırılıyor. 5 yıldır görev yapıyor.
Bir heyetle oturup program öncesinde toplantı yapmamış mı?
Üstelik gelecek sorular belli. 5 yıl önceki vaatler ne durumda? Bunlara ne cevaplar verilecek? Kamuoyu nasıl ikna edilecek?
Hiç bunlar konuşulmamış mı?
Yoksa İmamoğlu, 15 günlük son düzlükte seçimi kaybetmenin zeminini mi hazırlıyor?
Öyle ise bu da akıl tutulması.
Kendini, asıl cumhurbaşkanlığına hazırlayan, bunun için İstanbul'u yeninden kazanmayı kafasına koymuş, bu yolda Kılıçdaroğlu'nu sırtından hançerlemek pahasına Özgür Özel'i genel başkanlık koltuğuna oturtmuş İmamoğlu; ne oldu da "hatırlamıyorum" çukuruna düşüyor?
Ne demek, "Hatırlamıyorum, yanıma almamışım, bilseydim getirirdim" gibisinden acınacak haller?
Destek veren odaklar, desteğini mi çekti?
Sahi nedir bu durum?