İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün hakkında yürütülen iki soruşturma kapsamında savcılıkta 2 saate yakın ifade verdi.
CHP, işi müsamereye döktü. Provokasyon ve şov başladı.
Özgür Özel, CHP'lileri adliye önüne çağırdı. Toplanan kalabalık taşkınlık çıkardı, polise mukavemet etti.
İmamoğlu'na destek vermek için Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP'li bazı il ve ilçelerin belediye başkanları ile milletvekilleri de sabah saatlerinde adliyeye geldi.
İmamoğlu adliye çıkışında otobüsün üzerine eşiyle çıktı.
"Hakkımda açılan, bence siyasi olan bu soruşturmanın cevabını millet sandıkta verecektir. Bugün burada iktidar partisi hariç bütün siyasi partiler bugün buraya adaletin savunulması, bu ülkede adaletin tesisi için bize destek olmaya geldiler..." dedi.
Saraçhane bülbülleri de sahne aldılar.
CHP'li kalemler mesajı patlattı:
"Erdoğan'dan İmamoğlu'na, 'aynı yollarda' 25 yıl sonra bir otobüs hikâyesi; Çağlayan'da yeni bir dönemin adımı atıldı." deyiverdiler.
İmamoğlu'ndan bir Erdoğan çıkartma projesini, müsameresini sahneye koyuyorlar.
Yanlış...
Erdoğan'ın yürüyüşü, milletin gönülden desteklediği, gönülden sahiplendiği bir yürüyüştü.
Önü kesilmek istenen, milletin iştirak ettiği bir şiiri okuduğu için cezaevine gönderilmiş bir lideri sahiplenmekti.
İmamoğlu'nunki ise bir çırpınma, zorlama, paranın akıtıldığı, kalemşorların, ekranların devreye sokulduğu bir tezgâh...
Sidik zoruyla olmaz bu işler.
Tutmaz.
Lider kumaşı olmayan bir siyasetçiyi iteklemekle, sürüklemekle lider yapamazsınız.
Hırsı, kibri boyunu aşmış birine, koskoca Türkiye'yi bu millet teslim etmez.
Bölgesinde, üç kıtada yeniden gücüne güç katmış bir devlet, ayak oyunlarına, kumpaslara kurban edilmez.
İkinci mesele.
CHP Genel Başkanı, torbadan tavşan çıkarır gibi erken seçim diye tutturdu.
Yasalar ortada, Meclis'te muhalefetin sayısı ortada. Bir erken seçim kararı, ancak Cumhur İttifakı sayesinde alınabilir.
Gözbağcılığa bak.
Genel başkanlığına siyaseten kısa ömür biçilen Özel Bey, sanki elindeymiş gibi erken seçimle yatıyor erken seçimle kalkıyor.
Bu gözbağcılığını neden yapıyor?
31 Mart'ta cumhurbaşkanı adaylarını açıklayacakmışlar da, iktidar yürüyüşünü başlatacaklarmış...
Neden dereyi görmeden paçayı sıvıyorlar.
İki sebebi var.
Birincisi, Türkiye için tek projeleri yok. Türkiye'nin; başta Türk dünyası, Azerbaycan, Suriye, Irak, Libya, Ermenistan, Balkanlar, Kuzey Afrika/ Afrika'nın bütünü ile ilgili büyük devlet siyaseti yanında hiçbir dış politika hazırlıkları, birikimleri, tezleri yok.
Boş tenekeden çıkan sesler gibi ha bire sadece sesler çıkıyor.
O kadar...
Hiçbir sahada, hiçbir konuda hazırlıkları olmadığı için tek söyledikleri "Türkiye kötü yönetiliyor, çare seçim ve CHP" diye bir nakarat tutturdular.
İkincisi, CHP'nin içi gerçekten çok karışık. Kılıçdaroğlu, Özgür Özel ve İmamoğlu'nun sırtına sapladığı hançerin hesabını sormaya kararlı. Durmuyor, geri adım atmıyor.
CHP'nin iktidara gelmek üzere olduğu halüsinasyonu ile kendi içlerinde ahenk, bütünlük varmış tiyatrosu oynuyorlar.
Dereyi görmeden paçaları sıvadılar da, bu cumhurbaşkanı adayını belirleme, öyle tereyağından kıl çeker gibi olmaz.
CHP'den bahsediyoruz...