Mevcut İBB Başkanı'nın son dönem konuşmalarını, mimiklerini jestlerini dikkatle takip ediyorum. Doğrusu epey endişeli buluyorum İmamoğlu'nu.
2019 seçimlerindeki rahatlığı yok bu defa.
Bir kere ona çalışan "karşı ittifak" ve "kurulu düzenek" yok arkasında. Mayıs hezimetinin ardından birbirlerine düştüler.
Kala kala bir tek DEM kaldı yanında. PKK'nın "ittifak devam edecek" talimatıyla.
Ama İmamoğlu'nun asıl zorlandığı yer, İBB Başkanı olarak geçirdiği 5 boş yıl. Ne yapsa ne söylese o beş yılın hesabını veremiyor seçmene.
İSTANBUL İMAMOĞLU'NU YALANLIYOR
Rakibi için herkes -CHP'liler bile- "güçlü ve çalışkan, Cumhur'un en doğru adayı" diyor.
Üstelik "aynası iştir kişinin" hesabı Murat Kurum'un bitirdiği işler bayrak gibi dalgalanırken İmamoğlu'nun başarısız yönetiminin sonuçları her an İstanbul'un her yerinde.
Bozulan, tutuşan, itilen otobüsler, yürümeyen yürüyen merdivenler, yoldan çıkan metrobüsler, kötü kokmaya başlayan Haliç... İmamoğlu'nun kampanyasını o an çürütüyor.
İstanbul, İmamoğlu aleyhine konuşuyor.
TRAFİK SORUNUNU ÇÖZMEDİ, ARTIRDI
Ekrem İmamoğlu'nun en çok sıkıştığı noktaların başında trafik geliyor. 5 yıl önce 35 ayrı vaatte bulundu ama 4'ünü yapabildi. Başarısızlık oranı yüzde 90!
İstanbullu bunu yaşayarak bilse de rakibi de çat çat diye söyleyiveriyor. "35 proje vaat etti, 31'ini yapmadı. 47,3 km metronun 8 km'sini bitirdi. 5 yılda tek bir metro ihalesine çıkmadı" diyerek İmamoğlu'nun reklamla örttüğünü bir sözüyle ifşa ediyor.
Ulaşıma yatırım yapmadığı, hazır sistemi de işletemediği için İstanbullulara her gün fazladan 20 dakika kaybettiriyor İmamoğlu. Bilimsel bir çalışmanın verilerine göre.
Bunun gibi onlarca başarısızlık kalemi var ve haliyle gerçekler terletiyor İmamoğlu'nu.
DEPREM DEĞİL REKLAM
İstanbul'un asıl kâbusu deprem. 6 Şubat depremleri herkesi üzdü ama en çok da İstanbulluları korkuttu.
Bu açıdan en çok adayların depreme hazırlık ve kentsel dönüşüm projelerine bakıyor İstanbullular. Kabaca bir karşılaştırma bile aradaki farkı ortaya seriyor.
Buna göre İmamoğlu'nun 31 Mart vaatleri arasında Kiptaş eliyle 15 bin yeni konut üretmek ve dar gelirlilere ait 50 bin riskli konutun yüzde 60 maliyetini karşılamak var.
Bir de iddiası var: Güya Murat Kurum sahte kentsel dönüşüm yapıyormuş!
Oysa bu iddia "İstanbul'da 650 bin konuta kentsel dönüşüm olamaz, olmamalı" ifadesi kadar kötü ve yanlış. Neticede depremin yaşandığı 11 ilde ve daha önce sel yangın deprem yaşanan illerde yapılıp sahiplerine teslim edilen yüzbinlerce konut varken, bu insanların bazılarının akrabaları İstanbul'da yaşarken yani herkes gerçeği görüp yaşamış iken İmamoğlu'nun "sahte konut yapıyorlar" demesi kadar absürt bir şey olamaz.
KENTSEL GELİŞİM ŞEYSİ
Hatay'da kentsel dönüşüm projelerini mahkemeye taşıyarak, rantsal dönüşüm diyerek sayılarını bilmediğimiz kadar çok insanın kanına girdi bu zihniyet.
Ama meğer aynı kötülüğü İstanbul'da da yapmış.
Kentsel dönüşümü engellemek için 1612 dava açmış CHP'li İBB!
Korkunç değil mi? Taş üstüne taş koymadığı, bir yaraya merhem olmadığı gibi yapılanı da bozmak için uğraşıyor...
Öte yandan İstanbul'da kentsel dönüşüm bütçesini de resmen kırıma uğratmış İmamoğlu. 2023 bütçesinden reklama 849 milyon TL ayırırken depreme 492 milyon TL ayırmış. İnanılmaz bir aymazlık, vurdumduymazlık! Önceki yıllarda da var üstelik benzer bir tablo.
Bir de şu var. 2019'da her yıl 20 bin olmak üzere 5 yılda 100 bin konut yapacağım demişti Bay Başkan ama 8 bin tane yapabildi. Bu da İmamoğlu'na inanacakların sayısını azaltıyor olmalı.
Buna karşılık Murat Kurum net ve hazırlıklı.
Kentsel dönüşüm projelerini hibe, ucuz kredi ve nakliye/kira desteğiyle kalem kalem ve bölge bölge açıklıyor Kurum. Beklenen deprem gelmeden önce İstanbul'a çok acil 650 bin konut inşa edecek. Hepsinin fizibilitesi yapılmış. İnşallah tek can yanmadan gerçekleşir bu hedefler.
İMAMOĞLU İBB ADAYLIĞINA HAZIR DEĞİLMİŞ!
Bütün bu somut durumlar, rakamlar, yaşananlar bir yana meğer Ekrem İmamoğlu İBB Başkan adaylığına hiç hazır değilmiş.
5 yılda yapmadıkları bir yana, yeni 5 yıl için İstanbul'a dair hiçbir somut fikri, çalışılmış projesi yok baksanıza. Hiç kafa yormamış. Sorunları görmemiş. Ki çözüm üretsin! Öyle bir körlük içinde.
Peki neden böyle?
İstisnai şartlarda hasbelkader seçilince kerameti kendinde buldu çünkü malum.
Belediye başkanlığı yapmadan cumhurbaşkanı olmak istedi.
Kumpaslar ajanslar hesaplar kitaplar... Kılıçdaroğlu'na çarpınca cumhurbaşkanı yardımcılığı ile iktifa edecekti ama o da kısmet olmadı. CHP'nin başına Özgür Özel'i vekaleten de olsa oturttuktan sonra ancak ilgilenebildi İstanbul'la.
O da bu kadar oluyor işte!