İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İngiliz Financial Times Gazetesi'ne bir mülakat vermiş ve burada 2023 sonrası için yaşadığı bir kaygıyı anlatmış. "... Eğer Erdoğan yeniden seçilirse beni görevden alabilir" demiş. Buna referans olarak da Erdoğan'ın, "... 2023 sonrası İstanbul'u gerçek sahiplerine iade edeceğiz." mealindeki sözünü göstermiş.
Özellikle Aralık 2021'de başlayan ve geçtiğimiz ay tahkikatı tamamlanan DİAYDER Davası sürecinde; belediyenin kaynaklarının terör örgütlerine aktarıldığı ve terör örgütleriyle iltisaklı kişilerin istihdam edildiği yönündeki suçlamalar yükseltildiğinde bu kart kullanılmıştı. Hatırlayın, o günlerde İBB Sözcüsü olarak görev yapan Murat Ongun; "... Bu saatten sonra Ekrem İmamoğlu millete emanettir." gibi buram buram kışkırtma kokan bir tweet atarak, daha gerçekleşmemiş bir hadiseden bir mağduriyet devşirmenin telaşına düşmüştü. Ne oldu sonra? Soruşturma tamamlandı. Suçlananlar oldu, aklananlar oldu. Bu soruşturma dışında tamamen Kandil'le bağlantılı olduğu ortaya çıkan personeller deşifre oldu. Görevden alındılar. Adli/idari soruşturmalar yapıldı. Yarın yine olur. Devam eder. Bakın özellikle CHP lehine yarıştan çekilen seçmenlerini İmamoğlu'na yönlendiren HDP'ye hangi sözlerin verildiği daha açıklanmadı. HDP ve takip eden partilerin (DBP gibi) sözcüleri ısrarla bu ilişkinin meşruiyet çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini söylüyorlar. Bu kapsamda nasıl ki İYİ Parti, İBB içinde çeşitli kadrolar aldı, elbette HDP de aldı. Ve şunu çok iyi biliyoruz ki, HDP dediğimiz yapı, PKK terör örgütünün şehir yapılanması aslında. Dolayısıyla HDP kontenjanından istihdam edilen kim varsa elbette ince ince soruşturulması gerekir. Bu soruşturmalar olacak. Bunun ille de İmamoğlu'na kadar uzaması gerekmez... Ama öyle anlaşılıyor ki, İmamoğlu'nun arkasındaki akıl, eski ezberlerle sürecin İmamoğlu'nu mağdur edecek bir noktaya kadar evrilmesini çok istiyor.
**
Değerli dostlar devletin böyle bir hazırlığı olmadığı ortada. Bu elbette "olmayacak" anlamına da gelmesin. Büyük bir yolsuzluk soruşturmasında ya da terör örgütleriyle ilgili bir soruşturmada artık İBB gibi devasa bir mekanizmanın yönetilemediği görülecek olursa elbette devlet gereken refleksi gösterecektir. Ama bu Sayın İmamoğlu'nun dediği gibi bir 'komplo' düzeni içinde değil. Gerek duyulursa o tasarruf yapılır. Ama hiç de öyle bir hazırlık varmış gibi değil. Açık konuşalım. Eğer hükümet, millet iradesine rağmen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni bırakmak istemeseydi o gün görürdük bunu. Ankara'da da, İstanbul'da da diğer şehirlerde ya da ilçelerde de seçimi kim kazanmışsa belediye başkanlığı koltuğuna o oturdu. 2019'da böyle olmuştu. 2024'te de aynen böyle olacak. Millet, İstanbul seçmeni, bir kez daha İmamoğlu'na görev vermezse seçilememiş olacak. Dolayısıyla onu görevden Erdoğan değil kim getirmişse o almış olacak... Yok başka bir konu var ve Sayın İmamoğlu bunun için ön almaya çalışıyorsa, onu da bu millet görür. Kimsenin şüphesi olmasın...