Beş kişiydiler. Sazı sözü dinlenen hemen konuya girdi.
-Baksana, İmamoğlu, sana Elazığ’dan sonra Erzurum’a Palandöken’de kayak yapmaya gideceğini söyledi mi?
-Söyledi. Çocuklara, yengeye söz vermiş. “Bir daha fırsat bulamayız, ileride havalar ısınacak, karlar eriyecek. Biraz tepki olur ama halk böyle şeyleri unutur” dedi. Ben, “yine de gitmeniz doğru olmaz, sanki tatil yapmaya giderken Elazığ’a uğramış gibi olursunuz” dedim.
-Eee. Nasıl tepkiler doğacağına aklı ermiyor mu bunun? Daha enkaz altında insanlar var. Hayatını kaybedenler, hastanelerde yaralılar var. Bu adamın kafasına saksı mı düşmüş oğlum?
-(Kafası Bodrum’a geliş-gidişten dolayı bayağı bozuk olan bir yakını) İmamoğlu kimseyi iplemiyor ki… Daha önce de İstanbul’da sel felaketi olduğunda Bodrum’da çıktı. Israr ısrar çağırdık geldi. Ne oldu? Birkaç saat kaldı. Döndü yine Bodrum’a gitti.
-(Epey öfkeli olanı) şimdi ağır bir laf söyleyeceğim, kızmayın. Ne bu ya “bir elinde cımbız, bir elinde ayna. Umurunda mı dünya”… tavırları? Adama gazeteci soruyor; “tepkiler için bir şey diyecek misiniz?” “Kendinize iyi bakın yürüyoruz, spor yapıyoruz” diyor be… Arkadaş CHP sana umut bağladı. Bir de Cumhurbaşkanı adaylığı ayaklarına yatıyor. Bugün Palandöken’de kayarsın, yarın da hepten kayarsın.
-(Hala İmamoğlu’nu savunan) Ne yani tatilini yarıda bıraksın da İstanbul’a dönsün mü? İşte o zaman zokayı yutarız. “Tepkilere dayamadı, toz oldu gitti” derler. Hem arkadaş biz İmamoğlu ne yaparsa yapsın onu savunmalıyız.
-(İmamoğlu’na yalakalık derecesinde sahip çıkanı) Yarıyıl tatilinin zamanlamasını İmamoğlu ayarlamıyor. Ne bilsin Elazığ’da deprem olacağını. Denk geldi. Çocuklar havaya girmiş, yalvar yakar olmuşlar. Neticede tamam 16 milyonluk İstanbul’un belediye başkanı ama o da sorumluluk sahibi, evine, eşine bağlı sıradan bir baba. Ailesine hiç mi vakit ayırmayacak? Sonra ne yapmış, karda kaymış, dağ havası almış. Yok, çok pahalı otelde kalmış. Yok, kralların süitini vermişler… Koskoca İstanbul belediye başkanı, deprem çadırında mı kalacaktı? Vur patlasın, çal oynasın eğlenceye mi dalmış? Halkın içinde halkla beraber kaymış. Kayak tatiline gitmiş yahu. Gizli saklı da değil ki, kendi sosyal medya hesabından kendisi duyuruyor. Elazığ’a dayanışmaya da gitmiş. Önce oraya gitmiş. Vatandaşa moral vermiş. İşte ben geldim demiş. “Genel Başkanımızın işleri yoğundu, gelemedi, ben selamını getirdim” demiş. Onu da demiş.
-(Sazı sözü dinlenen meseleyi toparlamış) Hatırlayın daha en başta ben yanlış yapıyorsunuz, İmamoğlu bu yükün altından kalkamaz. Şimdi AK Parti kazanmasın diye bunu bulduk ama yarın yaldızı dökülür. Aha da şuraya yazıyorum. Sel bir, kayak iki, üçüncüde gümleyecek…
Bıraksın bu “ben kimseyi iplemem” havalarını. Bizi dinlemiyorsa İP Genel Başkanına söyleyin, çeksin şunun kulağını.