Bu ülkede bir kesimde hâlâ imam hatip düşmanlığı var.
Ahmet Hakan'ın yazısından haberdar oldum.
İmam Hatip Lisesi mezunu Ahmet Hakan Coşkun, 2 yıldır Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni.
On gün önce köşesinde, "İmam hatiplinin gazetesi" başlığı ile yazdığı yazıyı şaşırmadan okudum.
Tuğrul Eryılmaz isimli yazar, İlber Ortaylı için "İmam hatiplinin gazetesinde neden yazdığı anlaşılamayan akademisyen İlber Ortaylı..." diye yazmış.
Şaşırmadım.
Cemaziyülevvelini bildiğimiz o gazeteci, Hürriyet'in başında bir imam hatiplinin bulunmasını hazmedemeyenlerin sözcüsü olmuş.
Türkiye'de yönetimin başında da bir imam hatipli var.
Türkiye'nin Cumhurbaşkanı bir imam hatipli. Bakanlar, milletvekilleri, üst yöneticiler de var...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hiç hazmedemediler.
Asıl hazmedemedikleri imam hatipler değil.
İmam hatiplere milletin teveccühü...
İmam hatiplerin temsil ettiği değerler...
İnancımız, Müslümanlığımız...
İmam hatiplere düşmanlar.
Tek parti döneminden beri milletimizin inancına sahip çıkma, mana köklerine bağlanma emeli, ille de Batılılaşım diye tutturan zihniyet sahiplerini çok rahatsız etti. Tedirgin etti.
Asıl rahatsız olan ise Hıristiyan Batı dünyasıydı.
İçimizdekiler, onlara taşeronluk ettiler...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün, "Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye'de Din Eğitimi Sempozyumu"na katıldı.
Meselenin özünü öyle güzel izah etti ki...
Maddeler halinde özetleyeyim:
1. Esasen imam hatiplerin tarihi, milletimizin hak, hukuk, özgürlük ve adalet mücadelesinin de tarihidir. Milli iradenin üzerine düşen vesayet gölgesi kalktıkça imam hatiplerin de önü açılmış, kapısına vurulan zincirler kırılmıştır. CHP zihniyeti milletle, milletin değerleriyle hesaplaşmasını hep imam hatipler üzerinden yürütmüştür.
2. Menderes'in hayata geçirdiği ilk icraatı ezanın aslıyla okunmasıdır. Diğer hizmetleri ise imam hatip okullarının açılmasıdır.
3. İmam hatipler 28 Şubat döneminde vesayetçilerin yeniden hedefi olmuş, katsayı zulmü ile de imam hatiplilerin üniversite hayallerine set çekilmiştir.
4. 28 Şubat döneminde kapısına kilit vurulmak istenen bu okullar bugün ülkemizin en çok tercih edilen eğitim kurumları arasında yer alıyor. Öğrenci sayıları, göreve geldiğimizde 600 binden 64 binlere kadar düşen bu okullarımızda okuyan evlatlarımızın sayısı bugün 1 milyon 415 bine ulaştı.
5. Bu okulların bu derece sahiplenilmesinin nedeni imanlı, ahlâklı, çalışkan, idealist nesiller yetiştirmesidir. İmam hatip okullarından ülkesine gönülden bağlı kişiler çıkmıştır. Mehmet Selim Kiraz gibi hakkın yolunda can veren kahramanlar çıkmıştır. Kendi insanına kurşun sıkan hain çıkmamıştır. Aklını ve iradesini Pensilvanya'daki şarlatana kiraya verenlerin 28 Şubat'ta imam hatip okullarına düşmanlık yapmasının sebebi işte budur.
6. Bu hikâye, azgın azınlığın kışkırtmalarına rağmen demokrasiden ayrılmayan sessiz çoğunluğun da hikâyesidir.
Bu hikâye, senelerce ülkesinde öz yurdunda parya muamelesi gören aziz milletimizin de hikâyesidir. Bu hikâye üniversite kapılarında başörtülü oldukları için içeri alınmayan kızlarımızın da hikâyesidir.
'Göbeğini kaşıyan' diyerek tahkir edilen Anadolu insanımızın hikâyesidir. 'Takunyalı, gerici, yobaz' diye hor görülen, 'makarnacı, kömürcü' diye dışlanan Anadolu insanının hikâyesidir.
Diyarbakır'da, Van'daki annelerin, babaların hikâyesidir. Bu hikâye, azgın azınlığın kışkırtmalarına rağmen demokrasiden ayrılmayan sessiz çoğunluğun da hikâyesidir...