ABD'de kısa aralıklarda iki silahlı saldırı gerçekleşti. Önce Las Vegas'ta bir otelin 32. katını cephaneliğe çeviren emekli bir muhasebeci aşağıdaki konser salonunu taradı ve 59 kişiyi öldürdü, 500'den fazla kişiyi de yaraladı. Sonra da intihar etti. Saldırganı "Perdelerini hep kapalı tutan kendi halinde biriydi" diye tanımladı komşuları.
Son saldırıda ise bir kilise hedef alındı. Akıl hastası olduğu iddia edilen saldırgan 26 kişi öldürdü. ABD Başkanı Trump ilkinde "Keşke birinde silah olsaydı da saldırganı vursaydı" demişti, konunun silah edinmeyle ilgili bir sorun olduğu gündeme getirilince. Bu sefer kilise cemaatinden biri Teksas saldırganını silahıyla öldürdüğü için Trump'ın tez de doğrulanmış oldu; demek ki neymiş bireysel silahlanma iyi bir şeymiş! Trump için mesele kapanmıştır.
***
Biz, saldırgan Müslüman çıkınca adı "İslamcı terör" olurken Batılı-beyaz-Hıristiyan saldırganlara terörist denilmediğini sorgularken onlar konuyu "Bu tür saldırıların önüne geçmek için kilise cemaatini silahlandırsak mı acaba?" şeklinde tartışıyor.
Saldırıların sebebine dair soruşturmalar bir yana öne çıkan açıklama tıpkı benzerleri gibi "yalnız kurt" saldırısı oldu. Bu sefer bir de akıl hastalığı çıktı. Trump'ın demesi "Ne yazık ABD'de akıl hastası çok."
***
Ne yaparlar, nasıl çare ararlar onların sorunu ama okul basmak, eğlence yeri taramak, kiliseye saldırmak, siyahlara ve Müslümanlara yönelik şiddet vaka-i adiye haline geldi ve bu artık bireysel silahlanmayı kısıtlamak, kanunları sertleştirmek, denetimleri sıkılaştırmakla falan çözülebilecek bir problem değil.
Bu tip saldırılara terör demeyerek bir kötülükten beri olduklarını düşünüyorlar belki ama terörün asıl büyüğü, tehlikelisi, önü alınamaz ve ön görülemez olanıyla karşı karşıyalar. Anthony Giddens'ın kavramlaştırmasıyla 'risk toplumu'nun 'imal edilmiş belirsizlik'lerinden biriyle...
***
ABD'de sırf 2012'de bu tip 14 silahlı saldırı düzenlenmiş ve 100'den fazla kişi hayatını kaybetmişti. Hiçbiri bir örgütüne mensup değildi. Tamamı 'yalnız kurt'tu, Trump'ın hoşuna gidecekse "akıl hastası".
Konunun ciddiyetinin farkında değil gibiler ama bireysel saldırganlığın bu denli yüksek seviyeye çıkmış olması başlı başına çok büyük bir tehlikelin sinyali zaten. Çünkü milyonlarca Amerikalının kendini korumak için mi yoksa bir gün onlarca kişiyi aynı anda katledebilmek için mi silah taşıdığı bilinmiyor. Tamamı potansiyel saldırgan...
Amerikalı ailelere, "Acaba ileride okul basıp insan katledecek bir canavar mı yetiştiriyoruz" sorusunu sorduracak denli ciddi bir sorun var yani. Filmlere konu olan dramatik olaylardan bahsetmiyoruz, Amerikan dizilerinde diyaloglara dolgu malzemesine dönüşecek denli yaygınlaşmış bir tehlikeden bahsediyoruz.
***
Bundan daha büyük bir terör sorunu olabilir mi? Bundan daha büyük bir terör örgütü olabilir mi? Nihilizm terörü... İzini süremeyeceğiniz kadar örgütlü, birinden diğerine ulaşamayacağınız kadar birbirinden bağımız kişilerce yapılıyor bu eylemler. Etnik temelli, dini temelli yahut başka bir spesifik amaçla kendini meşrulaştıran terör örgütleriyle mücadele etmekten çok daha zor böylesiyle mücadele etmek. Çünkü bunu bizzat modern toplumun kendisi üretiyor. Toplumdaki çözülme, aile bağlarındaki gevşeme, haz üzerine kurulu yaşam biçimi, kutsalın devreden çıkartılması, anonimleşme, aşırı bireyselleşme, nihilizm... Daha pek çok şey sayılabilir. Risk toplumunun imal etmiş olduğu belirsizliklerin hepsi... Ve hiçbir toplum bundan beri değil, imtihanı unutursak, insanın bu dünyaya geliş gayesini ıskalarsak, katı olan her şeyin buharlaştığı bu çağın ürettiği belirsizlikler bizi de vurabilir...