Tıp literatüründe ülseratif kolit, Crohn hastalığı gibi tipleri ile bilinen İltihaplı Bağırsak Hastalığı (İBH) bağırsak mikroorganizmalarına karşı bağırsak yüzeyi hücrelerinin bir cevabı olarak gelişen kronik bir hastalıktır. Hastalığın oluşumunda nötrofiller, monositler ve makrofajlar gibi bağışıklık sistemi hücrelerinin yanı sıra iltihaba yol açan aracı proteinlerin aşırı üretimine bağlı olarak bağışıklık ve iltihap cevabı rol oynamaktadır. Ayrıca reaktif oksijen türleri ve azotlu metabolitlerin katkısı da söz konusudur.
Bu nedenle İBH tedavisinde uygulanan başlıca yaklaşımlar iltihap cevabının baskılanmasına yöneliktir. Ancak mevcut bu tip ilaçların ciddi yan etkileri bulunduğundan, vücuda zarar vermeyecek, güvenilir ve etkili seçenekler arasında doğal ilaçlar ön plana çıkmaktadır.
Turp, Latince bilimsel adı raphanus sativus, baharlı lezzetiyle toprakaltı gövdesi benim de sevdiğim ve taşıdığı kükürtlü glikozitlerle insan sağlığı açısından değerli bir sebze. Bitkinin tohumları ise Uzakdoğu tababetinde (Çin ve Kore tıbbı) çeşitli kronik mide ve bağırsak sorunlarının tedavisinde kullanılıyor; sindirim yetersizliği, ishal, sindirim sistemi iltihabı, karın bölgesi ve özellikle midenin üst epigastrik kısmındaki ağrılar. Ayrıca Hindistan’da adet dönemi ağrılarında da yararlı olduğu bildiriliyor. Bu amaçla bir çay kaşığı turp tohumunun su yardımıyla yutulması öneriliyor.
Yapılan bilimsel çalışmalarda tohumların oksidatif hasarı giderici (antioksidan), kansere karşı koruyucu (kemopreventif), iltihap giderici (antienflamatuvar) etkileri bulunduğu ortaya konulmuş. Bu etkilerinden sorumlu olarak sinapik asit ve diğer bazı kükürtlü bileşenler (metil-tiyobütanil türevleri vb.) tanımlanmış.
Kuru tohum üç saat kaynatılmış
Çok yeni bir çalışmada turp tohumlarının İBH üzerindeki etkinliği çeşitli deney modelleri kullanılarak araştırılmış. Kuru tohumlar su içerisinde üç saat kaynatılıp (95-100 derecede) suyu uçurulmuş. Elde edilen turp tohumu sulu özütü yedi gün boyunca sıçanlara artan miktarlarda uygulanmış. Deney sonuçları değerlendirildiğinde turp tohumu sulu özütünün etkinliğinin bu amaçla yararlanılan bir ilaç olan mesalazin kadar kuvvetli olduğu gözlemlenmiş. Turp tohumunun, iltihaba yol açan proteinleri ve oksidatif hasara neden olan metabolitleri belirgin bir şekilde (yarı yarıya) baskıladığı tespit edilmiş.
Deney sonuçlarını incelediğimde yüksek miktarlarda uygulandığında gözlenen etkinin mesalazin ilacıyla aynı seviyede olduğu görülüyor. Kanımca uygulanacak miktar olarak bir-iki çay kaşığı turp tohumunun havanda kabaca dövülüp aç karnına suyla yutulması ve bu uygulamanın bir-iki hafta sürdürülmesi yararlı olabilir. Olabilir diyorum çünkü deney hayvanlarında gerek turp tohumu ve gerekse mesalazin ilacı izlenen belirteçler üzerinde ancak yüzde 50-60 civarında etkili olabilmiş. Bence denemekte yarar var.