NATO İkinci Dünya Savaşı sonrasında Sovyet tehdidine karşı kurulmuş bir askeri örgüt. NATO’nun kuruluş bildirgesinin altında imzası olan Beşkan Truman İsrail’i devlet olarak tanıyan ilk kişiydi. İsrail’in kurucu Başkanı David ben Gurion yeni bir ülkenin kurulduğunu açıkladıktan tam 11 dakika sonra Truman ABD’nin İsrail’i tanıdığını açıklamıştı. NATO’nun ilk baş komutanı General Omad Bradley, rahmetli İlhami Soysal’in Masonlarla ilgili kitabında belirttiğince masondu, tıpkı Truman, Eisenhower ve bir çok general gibi. Yıllar geçti ve SSCB/Varşova Paktı tarihe karıştı. NATO bu kez yepyeni bir tehlikeyle karşı karşıya kaldı: Terör!
Terör karşısında NATO’nun görevleri açıkça belirtilmemiştir. Kimi üyeler terörle açıkça ve silahla mücadele edilmesini savunurken Avrupalı üyelerin bir çoğu terörle mücadelenin başarılı olması için önce terörü doğuran koşulların ortadan kaldırılması gerektiğini savunur. Ancak bu ayrılık 11 Eylül 2001 tarihinde, ikiz kulelere yönelik saldırı sonrasında ortadan kalkar ve ABD’nin istediği bazı önlemler 4 Ekim 2001’de NATO’nun terörle mücadele öncelikleri arasına yazılır. Bu önlemler şunlardır:
İstihbarat paylaşımı, toplu üst geçiş hakları, liman ve hava limanlarına sınırsız erişim kolaylığı, koalisyon çalışmalarına katkı veren ülkelere yönelik tehditleri ortadan kaldırma, NATO deniz kuvvetlerinin doğu Akdeniz’de konuşlandırılması.
ABD Afganistan’ı işgal ederken NATO’yla iş birliğinden kaçınmıştı. Bu davranış NATO üyeleri arasında rahatsızlıklara yol açtı. Hele de George W Bush’un 11 Eylül’e damgasını vuran haçlı savaşları söylemi başta Türkiye, birçok Müslüman vatandaşı olan ülkeleri hem öfkelendirdi hem de bu teröre yönelik savaşın gerçek amacını sorgulamasına neden oldu. Acaba hedef terör müydü yoksa her zaman olduğunca Orta Doğu petrolleri mi? Irak saldırısıyla hedefin petrol olduğu bir kez daha anlaşıldı.
İlluminati İstihbarat servisi geride kalanlar ordusu
İtalya 1 Ağustos 1949’da NATO’ya girdi. Hemen 1 ay sonra, 1 Eylül’de SIFAR (1949-1965) Ordu İstihbarat Servisi kuruldu. Doğduğu andan itibaren İlluminati’nin çıkarlarına bağlı kalacak olan SIFAR’ın örgütlenmesi daha sonra NATO Genel Sekreterliği de yapacak olan Savunma Bakanı Bronzo tarafından gelişirildi. Washington’un isteği doğrultusunda bilgi toplayan , İtalyan ordusunun NATO’ya bağlılığını denetleyen SIFAR Amerikan İstihbarat birimlerinin resmi olmayan şubesiydi bir bakıma!
Geride Kalanlar Ordusu (Stay Behind Armies) Frank Wisner adlı C IA görevlisinin İstanbul’da çalışırken ortaya attığı ve Washington’u onayladığı bir tasarımdı. SIFAR bunu ilk benimseyen ve uygulayan istihbarat birimidir. Buna göre ABD/NATO dünyanın bir çok ülkesinden bu geride kalanlar ordusunu kuracak ve müttefik ülkelerde gerektiğinde darbe yapacak; işgal sırasındaysa düşmana karşı saldırılar düzenleyecekti. Wisner’in bu tasarımı başarıyla uyguloandı ve GLADYO böyle doğdu. Sonra evrildi kontrgerilla oldu.
Geride Kalanlar Ordusu’nun Türkiye’de büyütüp beslediği başlıca örgüt Fetullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ) dür. Wisner’in “ABD ve Batı çıkarlarına karşı bir tavır değişikliği sezildiği anda hemen harekete geçerek iktidara el koyabilecek bir yapılanma” tanımlamasına tıpatıp uymaktadır. Türkiye ne zaman, örneğin, Rusya’yla ticari ve ekonomik bir iş birliğine soyunsa kontrgerilla, NATO subaylarıyla birlikte darbe yaptı. İtalya’da komünistler seçimlerle iktidara gelmek üzereyken Gladyo ülke çapında terör hareketleri başlattı ve Hıristiyan Demokratlar seçimi kazandı. Wisner bu yapılanmanın içine öylesine girdi, yaptığı kirli işler sinirlerini öylesine bozdu ki, 1965’de intihar etti.
Gladyo/Kontrgerilla 1956 yılında NATO/ABD iş birliği içinde CIA önderliğinde “casusluk ve gerilla” savaşı yapmakla görevli olarak kuruldu. Örgütün ilk eğitim kampı Sardunya’daydı. Bu örgütlenme modelini Illuminati’yi oluşturan 13 Aileden biri, Rockefeller Ailesi hem maddi hem de manevi olarak hep destekledi. Kontrgerillanın fikir babaları arasında ABD Savunma Bakanlığı yapacak Robert S McNamara da vardır. “ABD’nin çıkarlarını savunmak için her ülkede son derece gizli, hücre yöntemiyle oluşturulacak, düğmeye bastığımızda harekete geçecek silahlı birlikler kurup yönetmeliyiz,” söylemi McNamara’nındır!
(Yarın: Kissinger ve Geride Kalanlar Ordusu)