Günlerdir “anayasa” tartışması izliyoruz.
CHP ve HDP öncülüğünde; İYİ Parti’nin de içinde bulunduğu partiler anayasa hazırlığı yapmış… Çalışmanın hukukî muhatabı olan Kaboğlu, “Dört parti de katıldı; ortak ilkeler belirlendi” diyor. Daha önce Kılıçdaroğlu da benzer açıklamalar yapmıştı ama şimdi; “Böyle bir çalışma yok” diyor.
Kılıçdaroğlu’nun, önceki beyanının tam aksini söylemesine ilk defa şahit olmuyoruz ki; şaşıralım… Daha geçenlerde bir programda, “Şehir hastanelerini eleştirerek, ‘Bu kadar hastane niye yapılıyor’ demiştiniz” diye hatırlatılmış ama “Biz hastaneleri asla eleştirmedik” demişti. Elbette eleştirdi. Hem de nezaketsizce. Ama şimdi; pandeminin göbeğinde o sözünü savunamayacağı için inkar ediyor ki kendilerinin genel tarzı budur.
Anayasada da durum aynıdır.
Ülkenin sivil bir anayasaya ihtiyacı olduğunu herkes söylüyor. O halde “Valla yapmadık” tedirginliğinin sebebi ne? Çünkü yaptıkları hazırlık, bugünkü ortamda; “Evet, ne var bunda” diye savunabileceği bir şey değil. Mesele ülkeyi yeni anayasaya kavuşturmak olsaydı, AK Parti ile yaptıkları değişiklikten son anda yan çizmezlerdi.
Kaldı ki, şu “Ortak ilkeler…” ifadesi de bize çok tanıdık geliyor. Zira Kılıçdaroğlu da bunu hiç dilinden düşürmüyor, özellikle “İttifak” konusunda da sık sık zikrediyor…
Sağında İYİ Parti’nin, solunda SP’nin, arkasında ise HDP’nin olduğu bir “ittifak” nasıl bir “ortak ilke”de birleşiyorsa… Meral hanım, bir kere arkasına dönüp baksa gerçeği görecek ama bu gerçekle yüzleşmek işine gelmediği için bunu asla yapmıyor!
Ne ilkesi beyefendi… Sizin tek ilkeniz, bütün Erdoğan düşmanlarını bir araya getirerek, hedefine ulaşmaktır. Buna; Erdoğan düşmanı gibi görünen Türkiye düşmanları da dahildir. Hatta “FETÖ parti kursa…” diyecektim ama onlar zaten müttefikiniz; “Atatürk Düşmanları Partisi” kurulsa ve sizi yüzde 50’nin üzerine taşıyacak bir potansiyeli olsa, onlarla da “ortak ilkeler çerçevesinde” ittifak kurmakta asla tereddüt etmezsiniz.
Burada asıl vahim olan, daha “iyi milliyetçi bir parti” olmak için yola çıkan İYİ Parti’nin durumudur. Onların ilkesi de çok garipmiş! Nereden başladı, nereye geldi… Bugün CHP’nin, Kandil uzantısı HDP’ye teslim olarak yürüttüğü kirli ittifakı ambalajlayarak; sürdürülebilir hale getiren İYİ Parti’dir. Ama ülkede öyle bir ilkesizlik rüzgârı estirilmekte ki; herkes bir yerlere savrulmakta, bunu da “ilke” sanmaktadır. Çoğu ayrışmanın altında, karşı tribünlerden gelen alkışlar yatmaktadır. “Arınç AKP’nin vicdanı” diyen CHP, vicdan ile ne zaman tanışmış ki vicdan dağıtmaya başlamış...
Özgül ağırlıklı ilke abidesi Arınç da bu rüzgârın devranına kapılmış ki; PKK suflesiyle katliam talimatı veren dolaylı katilleri savunmak için cübbe giymiş.
Efendim HDP’de namaz kılanlar varmış. Buyrun şimdi… FETÖ’cüler de uçak koltuklarında bile namaz kılıyordu. Sayın Arınç’ın bu tespiti, HDP’nin terör örgütüne hizmet ettiği gerçeğini nasıl değiştiriyor anlayamadım!
Daima “murakıp” edasıyla konuşan ama hep “muarız” uçları savunan Arınç, her şeyini borçlu olduğu milleti için ne zaman “cübbe” giyecek merak ediyoruz.
Ve “ilke” meraklılarına son söz…
Bugün gerçek ilke, Haçlı-Siyonist ittifakın ve içimizdeki uzantılarının, vatan ve millet birliğimize yönelik saldırılarına, her türlü farklılıkları bir kenara bırakarak; hep birlikte karşı koymak, dinî ve millî değerlerimizi savunmaktır.
Bunu zaafa uğratacak davranışlar, kimden ve hangi partiden gelirse gelsin ilkesizliktir…