Partizan takımı ve taraftarı, ürkütücü özelliklere sahiptir. Ama maç başladığında, korktuğumuz gibi olmadı. Partizan hantal, etkisiz ve üzerimize zor geliyordu. Beşiktaş; rakibinin herhangi bir pres uygulamaması sayesinde de, rahat top çevirebiliyordu... Hatta o kadar ki; yakın geçmişinde, rakip sahada bu kadar yoğunlukta pas trafiği yaptığı başka bir maç yoktur bile diyebiliriz.
Fakat işin tuhafı, golü yiyen Beşiktaş oldu... Partizan’ın bizi zorladığı tek adamı olan Ricardro Lopez; skoru 1-0’a getirse de, hemen cevabını verdik.
Quaresma ile birlikte Togay, Partizan’ı bloke eden iki isimdi. Çok etkili oldular. Quaresma’nın gole asist olan ortası muhteşemdi... Ancak he var ki; Togay’ın her ikili mücadele de ve her hakem kararında dozu kaçan itirazları, başını derde sokmaya ramak getirdi. Ucuz sıyırdı. Neyse ki, sonra duruldu..
***
Geçen turda Lask Linz; Partizan’dan çok daha etkili olmuş ve Beşiktaş’ı da oynatmamıştı. Açıkçası bu rakibimizin dün geceki zaafından epey yararlandık. Ortalığı çekip çeviren bizdik.
Larin, aşırtma denediği pozisyonda biraz daha dikkatli olsaydı, soyunma odasına önde bile gidebilirdik.
İkinci yarı Partizan ısırmaya başladı. Hırs, inat, tempo, beceri ve biraz da bilinç yüklenmişti. Beşiktaş soğukkanlılığını korusa da, durum ciddiyet kazanmıştı. Artık rahat pozisyon buluyorlardı.
***
Baskı artınca, Beşiktaş’ın ilk yarıdaki hükümran tavrı kayboldu. Gene de arada, etkili sokuluşlar yapabiliyordu. Oyunu ve tabelayı dengede tuttu. Bu bölüme de “Akıllı oynadı” diyelim.
Yurda dönüşünde, tur umudu da getiriyor. Daha ne olsun?
Tebrikler Beşiktaş...