Ağustos 2008’de, İlhan Selçuk, Emine Hanım’ın giydiği bir kıyafeti üzerine kalem oynatmıştı.Kötü, incitmek için yazıldığı son derece belli bir yazıydı. O zaman daha gazete çıkmadığı için Haberturk.com’da yazıyordum. Siyasetini beğenmediğin için lider eşleriyle uğraşmanın ayıp olduğunu anlatan, siyasi tarihimizden benzer kötü örneklerin de yer aldığı bir yazı yazmıştım...
Sen misin bunu yazan?Sadece o gün değil, ertesi ve sonraki gün dahil, hem bana hem de aileme edilmeyen küfür kalmamıştı.
***
Türkiye’de beğenmediğin liderleri eşlerin kıyafeti üzerinden eleştirme hastalığı yeni değil eskidir. 1978 yılından bir örnek vereyim: Türkiye’nin NATO’nun Onursal Başkanı olduğu dönemde Başbakan Ecevit Washington’da bir zirveye katılmıştı.Türkiye açısından son derece başarılı bir zirve oldu. Amerika ambargo konusunda geri adım atmak zorunda kaldı.
O günü gecesinde, Amerikan Başkanı Carter, Beyaz Saray’da NATO üyesi ülkelerin liderleri onuruna bir yemek verdi. Açılış konuşmasını yapan Başkan Carter mikrofunu Ecevit’e bırakırken “Şimdi sözü politikanın bazı inceliklerini öğrendiğim Türk meslektaşıma bırakıyorum” dedi. Ertesi günü Tercüman’ın manşeti şuydu:“Rahşan Hanım Beyaz Saray davetine Olgunlaşma Enstitüsü’nün diktiğituvaletle gitti.”
***
Neyse ki Türkiye büyük oranda değişti. İlhan Selçuk’un 2008’deki yazısına benzer kötülükteki, lider eşlerinin kıyafetlerini konu eden, 2013 imzalı, Cüneyt Arcayürek yazısına insanlar tepki gösterdiler.En önemlisi, AK Parti’ye karşı olanların içinden de itiraz sesleri yükseldi.
Mahalle baskısı yüzünden itirazını seslendirmeyenlerse en azından Cüneyt Arcayürek’i eleştirenlere 2008’de olduğu gibi küfürler etmediler. Bunu ODTÜ’deki faşist kafayı görmeme rağmen söylüyorum. Peki ya Cüneyt Arcayürek yazdıklarından dolayı küfür yediyse diyenler olabilir...Evet, Cüneyt Arcayürek küfür eder gibi bir yazı yazdı ama doğru olan o küfre küfürle karşılık vermek değil Arcayürek’i yok saymak olmalıydı.
***
Aslında tarih çok iyi bir cezalandırıcı. İlhan Selçuk ve Cüneyt Arcayürek, uzun yıllar mücadele ettikleri Tercüman Gazetesi’nin 1978’deki çizgisine 2008 ve 2013’te girdiler.Bu bile başlı başına çok şey söyleyen bir ceza...