Günümüzde Azerbaycan gergin ve sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Artık Azerbaycan’ın bir dönem izlediği denge politikasını sürdürmesinin pek de kolay olmadığı görülüyor.
Gelinen noktada Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, dış baskıları zor savuşturuyor. Azerbaycan’dan beklentilerini açıkça dile getien ABD, Aliyev’e seçimden sonra gönderdiği tebrik mesajında bunu net biçimde ifade etmekten kaçınmıyor.
Batı tüm enstrümanlarını, istediklerini almak için kullanıyor. ABD, İran ve Rusya’nın Güney Kafkasya’daki etkisinden rahatsızlık duyuyor. İsrail’in Azerbaycan’daki rahatlığı ise İran’ı tedirgin ediyor. Rusya da kendi bölgesi olarak gördüğü Güney Kafkasya’da NATO’nun genişlemesini kesinlikle kabul etmiyor.
Azerbaycan, bu çekişmenin ortasında ciddi sınav vermektedir. İlham Aliyev, bu durumun üstesinden gelse de ciddi desteğe ihtiyaç duymaktadır. Zira bu durumda Azerbaycan’ın milli menfaatlerinin zarar görmesi söz konusudur. Her ne sebeple olursa olsun hiç kimsenin baskısını kabul etmeyen İlham Aliyev, milli menfaatler konusunda oldukça hassas devlet adamıdır. Aliyev’in izlediği dış politika, Azerbaycan kamuoyunun fikirleriyle örtüşmektedir.
İlham Aliyev, belirttiğimiz mevcut koşullar altında ilk ziyaretini Ankara’ya yapmıştır. Bu ziyaret çok önemli mesaj niteliği taşımaktadır. Zira Aliyev’in önceki yıllarda Türkiye’ye yaptığı ziyaretler bu denli anlam ifade etmiyordu. Çünkü Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın ilk ziyaretini Türkiye’ye yapması olağan bir durumdu. Bunun yadırganacak tarafı bulunmamaktaydı ancak en güvenli liman ve her ne olursa olsun tek samimi destek veren ülkenin Türkiye olduğunu bilen İlham Aliyev’in mevcut durumda gerçekleştirdiği bu ziyaret, ciddi mesajlar vermektedir.
Rusya’nın kendine özgü baskı yaptığı, İran’ın her fırsatta Azerbaycan’ı tehdit olarak algıladığı bu dönemde gerçekleştirilen söz konusu ziyaret, farklı anlam taşımaktadır.
Öte yandan, bilindiği gibi Nahcıvan’ın Azerbaycan’a kara yoluyla bağlantısı, İran üzerinden sağlanmaktadır. Son dönemde İran bu fırsattan yararlanmak istemektedir. İran’ın bu yolu geçici olsa da kapatması, çıkarları doğrultusunda baskı yapması Azerbaycan için zor günlerin işaretleridir.
Peki İlham Aliyev yeni döneminde hangi yolu tercih edecektir?
Çok hızlı değişimlerin ve gelişmelerin yaşandığı bölgede bunu şimdiden tahmin etmek çok zor. Bölgedeki hızlı değişime rağmen, değişmeyecek tek bir gerçek vardır. O da Türkiye ve Azerbaycan’ın her şeye rağmen ilişkilerinin hiç değişmeyeceği gerçeğidir.
Diğer yandan iki ülkenin ekonomik işbirlikleri, yarınlar için önemli fırsatlar yaratma iddiasında olmasına rağmen Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin bugünkü durumdan daha ileri seviyede olması gerekir. Öncelikle Azerbaycan ve Türkiye arasında vize sorunu ortadan kalkmalıdır. Zira vize konusu, ilişkilerin içeriğinin küçümsenmesine yol açmaktadır.
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki bağ öyle bir bağdır ki, bunun çözülmesine fırsat verilmemelidir.
Zira bu bağı çözmek için fırsat kollayanların pusuda beklediği unutulmamalıdır.