Satıraralarını okumaya gerek yok. AB’nin Başbakanı kitabın adını koymuş: “Türkiye’ye ihtiyacımız var”. AB Komisyonu Başkanı, başka bir ifadeyle “AB hükümetinin başı” Jean Claude Juncker, AB’nin günlük hesapları bir tarafa bırakması gerektiğini söylemiş. Bunu hafta başında Strasburg’da yapılan Avrupa Parlamentosu oturumu sırasında dile getiren Juncker, önümüzdeki dönemde Türkiye -AB ilişkilerinde karşılıklı ihtiyaçtan doğan ve görece daha olumlu ilerleyecek bir sürecin işaretlerini de vermiş oluyor. Mülteci krizi nedeniyle Türkiye’ye her zamankinden fazla ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Juncker, insan hakları gibi konularda Ankara’ya baskı yapılmasına tepki gösteriyor özetle.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in geçtiğimiz haftalarda İstanbul’a gerçekleştirdiği ziyaretin havasına da bakıldığı zaman mülteci sorunu nedeniyle AB külahını önüne koymuş gibi görünüyor.
Brüksel ve AB üyesi ülkelerin başkentlerinden Türkiye’ye yönelik daha dikkatli adımların atılmasını beklemek hayalci olmayacaktır.
Vize kolaylığı, belki yeni fasılların açılması, Türkiye’ye yönelik diplomatik mühendislik çalışmalarının biraz frenlenmesi...
Belki de Türkiye karşıtı söylemlerin dozunun düşürülmesi...
Bekleyelim, görelim...
İlerleme Raporu için heyecana gerek yok
AB Komisyon Başkanı Juncker, Türkiye’ye baskı yapmayı düşünen çevrelere hafta başında minik bir ayar verdi. Bunu da içeride ve dışarıda Türkiye karşıtı çevrelerin ağızlarının suyu akarak bekledikleri “İlerleme Raporu” öncesi ifade etti. Zira basına sızan haberlere bakılırsa AB Komisyonu tarafından yayınlanacak olan İlerleme Raporu, Türkiye’ye eleştiriler getirecek. Derin bir nefes alalım. 1997’den bu yana İlerleme Raporları’nı önce Ankara, sonra da Brüksel’de yakından izliyorum. Raporun mekanik bir üslupla kaleme alındığının altını çizmek ve asla heyecanlanmamak gerekiyor. Ne olumlu, ne de olumsuz anlamda heyecan yaratacak hiç bir unsuru bulunmuyor bu belgenin. Sorulması gereken tek soru ise şu: “Sayın AB yetkilileri, bizden önce herhangi bir ülkeye bu kadar İlerleme Raporu yazdınız mı?”
Bunun dışında raporun vereceği mesajları fazla umursamamak gerekiyor...
Hele de raporu hazırlayan AB Komisyonu’nun en tepesindeki isim, Jean Claude Juncker, Türkiye dosyasına eli değenlere yakın vakitte sınırlarını hatırlatmışken...