Bu ülkede sineğin yağını çıkaranlara alıştık da reyting için daha fazlasını yapanlara yeni yeni alşıyoruz. Sezeryan ve kürtaj ana gündem maddesi ya, bu stüdyoya doktorlarla ilahiyatçıları doldurmak ancak bizde olur. Bu konularda birbirinden farklı düşünen bilim adamlarını tartışmaya evet ama ilahiyatçılarla bilim adamlarını tartıştırmaya çalışmak elma ve armudu toplamak gibi. Bunun son örneğini Salı akşamı Teke Tek’te gördük. Konuklar stüdyoya ayrı ayrı alınsa ve program sahibinin sorularını yanıtlasa anlarım ama hepsi bir stüdyoda olunca ortaya garip bir görüntü ve konuşma sinsilesi çıkıyor. Programı yapanlar da ilahiyatçılarla bilim adamlarına konuyu tartıştırmanın mantıksızlığını elbette biliyorlardır. Buna rağmen stüdyo düzeni o şekilde kurgulanıyorsa ortada reyting hesabı var demektir...
Benzemez Kimse Sana
Tv 8’de yeni bir yarışma başlıyor adı Benzemez Kimse Sana... Yarışmanın jüri üyeleri Seyfi Dursunoğlu, Hande Ataizi ve Erol Evgin olacak, ünlüler başka ünlülerin taklitlerini yapacak. Yaz ekranında bu tür proramlar iş yapabilir ama ben Erol Evgin’in performansını merak ediyorum. Erol Evgin’den, Erol Büyükburç olmaz yani “Ben saksı mıyım” tarzı parlamalar gelmez.Tahminen Orhan Gencebay’ın kibar ve kimseyi icitmeyen yorumlarına benzer cümleler gelir ama buna da Huysuz Virjin izin vermez. Yarışmacılar kadar hatta daha da çok jürinin konuşulacağı yeni bir yarışmaya hoşgeldiniz...
Spota bak anla...
Televizyon haberciliğinde spot demek gazetede manşet atmak kadar önemlidir. Liderlerin grup konuşmalarında yazılan spotlara baktım önceki gün.Kimi her duyduğunu yazmayı tercih ediyor kimi en can alıcı noktayı yazıyor.Aradaki fark da editoryal kalite farkını oluşturuyor. Bence haberlere de bu gözle bakmak ve ona göre seyretmek lazım...