İklim Zirvesi nedeniyle Paris’e gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye meselesi ve Rusya’nın tutumuyla ilgili ciddi temaslarda bulundu. Öncelikle söylemek lazım ki, İklim Zirvesi’ne katılım yüksek düzeyde oldu. 182 ülke başbakan ve bakanlar düzeyinde, 142 ülke liderler seviyesinde temsil olundu. Erdoğan tüm liderler ile “Rusya uçağıyla ilgili Putin’in tutumu” konusunu görüştü. Konuşmuş olduğu Hollande ve Merkel “bu konuda kesinlikle Türkiye’yi haklı buldukları ve Putin’e de ilettiklerini” üst düzey bir Türk diplomattan da teyit etmiş olduk. Putin’in; Türkiye’ye ve NATO’ya yönelik söylemlerinin tamamen, Rusya’nın iç siyaseti için geliştirildiğine inanmakta, Avrupalı liderler. Hollande ve Merkel; Rus uçağının angajman gereği düşürüldüğünü, ihlal söz konusu olduğunu, bu zirve nedeniyle bir kez daha teyit etmiş oldu. Herhalde Putin’in aile fotoğrafına girmeme nedeni, beklemediği cevaplar olmalıdır... Obama’yla Erdoğan görüşmesinin verimli sonuçlandığını, Suriye’ye yönelik çok kısa zamanda yeni ortak hava operasyonu düzenleyeceği kararı, bu görüşmenin esas ana başlığı olarak görülmeli. Müttefiklerin, Özgür Suriye Ordusu’na da desteğinin artırılması konusundaki tutumları, eğit-donat düşüncesine destek meselesinde de Erdoğan’ın önerdiği stratejilerin kabulü konusunda hemfikir olduklarını anlamış olduk.
Rusya’nın, sadece Türkiye’nin sınırlarını bir kaç defa ihlal ettiğinin altını çizmesinde yarar vardır. Geçen sene Karadeniz’de tam 15 kez ve bu yılın 3 - 4 Ekim’inde sınırlarımız ihlal edildi. Bunun üzerine Türkiye’nin askeri, siyasi, diplomatik tüm makamları devreye girdi. Rahatsızlık o kadar belirgin biçimde kendilerine iletildi ki, Putin, Erdoğan’ı arayıp özür dilemiş.
5 Ekim’de Akdeniz’deki Rus gemisi, Suriye’de görev yapan Türk uçağına radar kilitlemesi yapmış. Bunun ardından 29 Ekim’de tekrar sınır ihlali gerçekleşmiş. En son ihlal ise Türk tarafının angajman gereğinin sonucu olarak Rus uçağının düşürülmesi ile sonuçlanmış. Rusya’nın sınır ihlali konusunda dosyası kabarık durumda. NATO raporuna göre, tam 400 kere NATO üyesi olan ülkelerin sınırı ihlal edilmiş.
Rusya’nın Suriye’deki tutumu, esasında Türkiye’yi de rahatsız ediyor. Daeş ile mücadele yerine oradaki muhalif güçlerin vurması, Daeş’in olmadığı Bayırbucak bölgesini hedef alması, esas rahatsızlık nedenidir. Bayırbucak’da Daeş’in olmadığını müttefikler de teyit etmekte. Dolayısıyla, Putin’in kimsenin uyarılarına kulak vermemesi, esasında Suriye’de ve bölgenin güvenliğini kalıcı sorun olarak kalmasına hizmet etmekte. Rusya YPG’yi kullanma gayretiyle de Lazkiye’deki üssünü garantiye almakta, Esad’a nefes alacak alan açmaktadır. Türkiye’nin YPG konusunda istekleri de müttefiklerle Paris’te tekrar ele alındı. Türkiye’nin ABD ile ters düştüğü YPG konusuna gelince, diplomatımız “bu konuda şartlarımız olursa YPG ile konuşmaya hazırız” dedi. “1.PKK, 2.Esat, 3.Kantonlaşma isteğinden vazgeçme” Türkiye’nin üzerinde ısrarla durduğu maddelerdir.
Not: Bu arada Rus askerinin cenazesinin, askeri törenle ve dini vecibeler yerine getirilerek ülkesine gönderilmesine, Rusya kamuoyunda olumlu yankılar geldi. Putin’in canı biraz buna sıkkın olmalı. Çünkü “pilotun cenazesi konusunda hassasiyet gösterin, saygı ve Rus halkının dini değerleri dikkata alınarak yaklaşılsın” talimatını veren, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu biliyor. Putin birgün, savaşlar sadece silahla ve zor kullanarak değil, yürekle ve merhametle kazanıldığını da öğrenecek...