Şenol Güneş, Beşiktaş’ı bir ‘sürekli oynatılmayanlar’ onbiri ile çıkardı sahaya! Ziraat Türkiye Kupası mücadelelerinde çoğunlukla bunu yapmıştı, ama artık çeyrek finale gelinmişti... Ya ikinci adamlarına da çok güveniyordu, ya da ZTK sanki bir hedef değildi Beşiktaş için...
Savunma bölgesi tümden yeniydi. Kalede yeni transfer Boyko, geri dörtlüde Serdar Delgado, Marcelo ve Tosiç ilk kez oynayacaklardı. Yepyeni bir beşliydi bu. Hatta önlerindeki Necip-Veli ikilisi de birbirlerine aşina idiler, ama arkalarındakilere yabancıydılar! Tümü bir araya ilk kez geliyorlardı!
Hemen belirteyim ki Aykut Kocaman da Konyaspor’u 7 ‘rotasyonlu’ sürdü sahaya. Sanırım o da Güneş gibi bakmıştı maça.
Bu koşullardaki takımlardan ilk yarıda Konya kapandı Beşiktaş yüklendi. Beşiktaş’ın kesin üstünlüğü vardı, ama kadro avantajını oyun kalitesine yansıtamadı. Çünkü ne kenarları iyi kullanabildi, ne göbekten aralara kaçarak, ver-kaçlarla rakip savunmayı delebildi. Önde çoğalmayı çabuk yapamadı. Hücum uyumu yoktu. Golünü korner atışında yüklendiğinde bulabildi.
Konyaspor ikinci yarıya Rangelov’la başlayarak, savunma oyununu terk edip önde basmaya başladı. Beşiktaş rakibinin açılmasını bir hücum avantajı olarak kullanamadı. Ve giderek savunmasında da sıkıntılar yaşadı. Daha yeni iki stoperin uyumunu hücum eden bir rakip karşısında değerlendirememiştik ki Marcelo 64’de kırmızı kart gördü. Bu, Beşiktaş için hem bu maçta hem gelecek maçta bir sorundu.
Güneş 10 kişi kalan takımında Beck’i sağbeke alıp Necip’i ikinci stopere çekti. Dün Beşiktaş’ın ikinci adamları kötü, Konya’nın ikinci adamları iyi bir sınav verdiler. Beşiktaş hücumda ne kapanan rakibe ne açılmış rakibe etkili olabildi. Özetle, BJK çok sayıda değişiklikte oynatıldığında beğenilen kimliğini kaybediyor. Bunu Güneş de görmeli. Dün onun notuna kırıktı.