Mevlâna, "Dün dün ile geçti gitti cancağazım, Bugün yeni bir şeyler söylemek lazım" der. Bugün, yaşanmış koca bir yılın son günü. Yarın yepyeni bir yıla başlayacağız ve bu yeniyle birlikte yeni şeyler söylememiz gerekecek.
Elbette yeniyi yaşarken geçmişten ders alacağız, geçmişin hatalarını tekrarlamayacağız, en azından bunları umut edip çaba göstereceğiz, yeniyi daha güzel şekilde inşa etmenin çabasında olacağız ve ufkumuzu yeni hedeflere dikeceğiz.
Peki, yeni bir yılla birlikte neler söylemek neler konuşmak lazım. Yaşanmış bir yılı tekrar etmemek için artık neler konuşmalıyız. Hedefimize neleri koymalıyız?
Biz bu yeni yılda, daha birkaç gün önce yaşanmış olan vahşeti yeniden yaşamak istemiyoruz mesela. Henüz 4 yaşında, hayatın başlangıcında bir çocuğun, hem de eğitilen bir köpek tarafından saldırıya uğramasına benzer acılar konuşmak istemiyoruz artık.
Eğer bunun gibi vahşetleri konuşuyor olursak bu demek olur ki hala dünde kalmış, geçmişten ders almasını bilmeyen, kendisini geliştirmek için çabalamamış bir toplumuz.
Yeni başlayacak yılda ekonomik sorunlarla boğuşmak istemiyoruz inşallah. Geçim derdiyle ümitsizliğe düşüşlerimizi değil; kendimizi geliştirmek, ufkumuzu açmak, maddi manevi cebimize giren her kazancı her anlamda kara dönüştürebilmek için neler yapmamız gerektiğini konuşmak istiyoruz.
Eğer bunları yapamayacaksak, hala gelişimini tamamlayamamış, geleceğine güvenle bakamayan bir toplumuz demektir.
Şiddeti konuşmak istemiyoruz yarın başlayacak yeni yılda. İnsanların birbirine sevgi ve merhametle muamele ettiği, yardımlaşmanın toplumun her kesimine yayılıp her ferdinin kimliğine yerleştiği, barış, dostluk ve kardeşliğin hâkim olduğu hikayeler anlatmak ve yazmak istiyoruz yeni yılla birlikte.
Eğer geçtiğimiz yıl yaşanan, zayıf olmanın şiddete bahane gösterildiği vahşi olayları tekrar edeceksek biz, medeniyetle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir toplumuz demektir.
Televizyon ekranlarında argo kelimelerin uçuştuğu, insanların birbirine hakaret ettiği, bel altı konuşmaların hâkim olduğu programları seyretmek istemiyoruz yeni yılda. İnsanların birbirine nezaketle hitap ettiği, bilgisine yeni bilgiler kattığı, dile ve hayata dair güzel kelimelerin kullanıldığı yepyeni programlar seyretmek istiyoruz. Eğer yeni yılda da ailemizle birlikte gönül rahatlığıyla programlar izleyemeyeceksek biz popüler kültürün dişlileri arasında kaybolup gitmiş bir toplumuz demektir.
Makyevelli'nin "Amaç için her araç meşrudur" anlayışı samimiyetimizi kemirdi ve önümüzde gayya kuyusu gibi çukurlar oluşturdu.
Bugün birbirinden habersiz dijital mecralarda popüler kültür sinsi silahıyla düşmanca saldırıyor ve asıl düşmanların ekmeğine yağ sürülüyor. Eğer birbirimize düşmanca nazarlarımızı devam ettireceksek, samimiyetimizden sürekli uzaklaşacaksak bizi şekillendirmek isteyenlerin elinde yağ gibi eriyip giden bir topluluk haline dönüşmüş olacağız demektir.
Mevlâna ile başladık; aslımıza dönelim.
Bizim için, 'yeniden başlamanın' önünde hiçbir engel yoktur. Her yeni günümüz yeni bir yıla başlamak gibidir.
Allah güzel olana yeniden başlayanların yardımcısıdır. "İki günü birbirine denk olan bizden değildir." diyen Peygamberimizin öğüdüyle, her günümüzü kara çevirmekle başlayıp her yılımızı da kazanımlarla temize çıkarma çabasındayız.
Öyleyse niyetimize öncelikle bunu alalım. Sağlam bir niyet her şeyin başıdır.
Niyet ettik Ya Rab, yeniden iman etmeye; imanın hakikatine ulaştır bizi.
Niyet ettik Ya Rab, Asr Suresi'nde belirtilen müstesnalardan olmaya; bizi o hakkı tavsiye edenlerden, sabrı tavsiye edenlerden, salih amelleri işleyenlerden eyle.
Niyet ettik Ya Rab, kötülüklere engel olmaya; hiç değilse Resul'ün uyarısından bize kalan kalbimizdeki buğzu koruyabilmeyi nasip eyle.
Yeni, yepyeni; umutla sevgiyle dolu, merhametle dolu, yardımlaşmayla dolu, bilgi, nezaket ve edeple dolu yeni bir yılda yeni şeyler yazabilmek ve konuşabilmek dilek ve temennileriyle...