Gana karşısındaki Milli Takımımız, daha maç başlar başlamaz, Burak ile net bir gol pozisyonu yakaladı. Ama ne yazık ki, Burak’ın vuruşu ile golü bulamadık. Aynı Burak, bu sefer ilk golümüzü atan oldu. Gene aynı Burak, bir kez daha gol kaçıran oldu.
Golcümüz diye bildiğimiz Burak, üç veya dört pozisyon buluyorsa, rakip kaleci ile karşı karşıya kalıyorsa, attığından daha fazlasını kaçırmaması lazımdı.
İlk yarı itibariyle Milli Takımımız daha derli toplu, takım oyununa uyum sağlayan, savunmada Ömer ve Semih ile hava hakimiyetini elinde tutan, mükemmel görüntüler sergileyendi.
Bu arada Hamit’in bir orta topuna Umut’un kafa vuruşuyla ikinci golümüzü de bulduk.
İlk yarıyı 2-0 önde bitirdik. Ve de iyi futbol sergileyen olduk.
Ne zamanki ikinci yarı başladı. Bizim Milli Takımımız’ın gardı düştü. İnanılmaz pas hataları yaptı. Ve Gana takımı ikinci yarıda inanılmaz bir tempo ile Milli Takımımız’ın çok adamla üstüne gelerek pozisyonlar bulmaya çalıştı.
İkinci yarıda oyuna giren Asamoah Gyan, 2 tane birbirinden güzel gol atarak, oyunu eşitleyen oldu. Onlar topla fazla oynamaya; Milli Takımımız savunmada bocalamaya başladı. Orta sahası da düşen Milli Takımımız, hücum bölgelerinde sınıfta kalırcasına pozisyon üretmekten yoksun kaldı.
Ayrıca; çok umutlandığımız Arda, ne yazık ki bu maçta bekleneni vermekten uzak kaldı. Selçuk da öyle.
Akıl sır almıyor. Milli Takımımız ilk yarı itibariyle bu kadar iyi futbol sergileyip 2-0 öne geçiyor. Sonra nasıl oluyor da ikinci yarı tempo düşüyor, pas yüzdesi düşüyor, hücumda ağırlığını koyamaz hale geliyor?
Bana göre Milli Takımımız’ın futbolcuları, 90 dakikaya hazırlıklı gözükmüyor. İkinci yarıda Gana, takım halinde topu ayağa oynayarak, süratli tempoyu yakalayıp, Milli Takımımız’a olağanüstü üstünlük sağladı.
Kısacası, Romanya karşısında oynayacağımız hayati maç için ilk yarıya evet... Ama ikinci yarıya kötümser bakıyorum. Eğer Romanya karşısında da böyle futbol sergilersek, sıkıntılar yaşamaya devam ederiz.